DÜNYADAKİ GELİŞMELER VE BİZ

DÜNYADAKİ GELİŞMELER VE BİZ

 

Dünyadaki gelişmeler ışık hızıyla devam ediyor. Gün geçmiyor ki, yeni bir buluş ortaya çıkmasın. Sadece yeni bir buluş değil, insanlığın geçmişine dayalı, yaşamın (Ölümsüzlüğün) araştırılması da gün yüzüne çıkarılmaya çalışılıyor.

Bilim insanları daha da ileriye giderek hem dünyanın oluşumunu, hem de uzayda yaşamın olup, olmadığını araştırıyorlar. Bu konuda büyük ilerleme kaydettikleri de söylenebilir.

İnsanın hayatını (Yaşamını) kolaylaştırın buluşlardan, Herkese Bilim Teknoloji Dergisinden bazı örnekler vereyim; "Evdeki bitkiler için akıllı sulama sistemi, parmak ucunu hoparlöre dönüştürüyor, kablosuz kulaklıklara şarjlı taşıma çantası, sanal gerçeklik dünyasının en hafif sırt çantası," vb. gibi devam edip gidiyor. Bunların yanında çocukların yetişmeleri, beslenme alışkanlıklarımız, kentlerin olumlu ve olumsuz yanlarını araştırılması, yazılması aralıksız sürüp gitmektedir.

Yine Herkese Bilim, Teknoloji Dergisinden bir bilimsel araştırmayı okurlara aktarmaya çalışacağım: "Döllenmemiş yumurta hücresi olmadan üreme" başlığını taşıyan, "Sperme ve yumurta hücreleri kaynaşırlar: Yeni bir yaşam doğacaksa, doğa, memeli bunu ister. İngiliz bilim insanları şimdi farelerde, eşeysiz üreme ve ya yapay döllenmeden oluşan bir kombinasyonla buna bir alternatif geliştirdiler. Araştırmanın çıkış noktası partanogenez veya döllenmesiz üremeye uzanıyor." Daha fazla ayrıntı için HBT Dergisinin sayı; 27-30 Eylül 2016, tarihli sayısından takip edebilirsiniz. Telefon: 0216-449-99-42

***

Biliyorsunuz, M.Ö. beşinci yüzyılda yaşayan, "Ben kimseye hiçbir şeyi öğretmem, sadece düşünmelerini sağlayabilirim" diyen Sokrates'in başına gelen neymiş kısaca değinelim. Düşünce tarzına getirdiği yenilik ve değerli fikirlerle, özgür düşünmenin ve düşünceyi savunmanın insanlık için temel değerler olduğunu vurgulayan Sokrates, "Bilgi ve bilgeliği hava kadar istediğin zaman düş peşine. Doğru düşünüş insanı doğru davranışa götürür." Diyerek yaratıcı düşünme felsefesinde çığır açmış bir filozoftur. "Güçlük, dostlarım ölümden kaçmak değil ama haksızlıktan kaçmaktır; çünkü o ölümden daha hızlı koşar. Sizin istediğiniz gibi konuşup yaşamaktansa, kendim gibi yaşayıp ölmeyi yeğlerim. Bir bildiğim var, o da hiçbir şey bilmediğidir" diyen Sokrates, İ.Ö. 399'da devletçe tanınan tanrılara sadakatsizlikten idam edildi.

Sokrates'e, "Bu dünyayı ayakta tutan şey nedir? Diye sorduklarında, "Bu dünya adaletle ayakta durur. Zulmün geldiği zaman o devletin varlığı düşünülemez" der. (Bütün Dünya dergisinden Yahya Aksoy'un Sokrates 25 asır sonra aklandı Yazısından).

Düşünün, bir tarafta her gün yeni bir buluş, bir tarafta iki bin beş yüz yıl önce insanlığa ders veren bir insanın düşünceleri.

Günümüzde proje okulu adı altında pozitif bilimlerle öğretim gören en iyi okulların kapatılarak, kin-nefret tohumları atan, bilimsel gelişmeleri öteleyen, toplumu ortaçağ karanlığına götüren bir eğitim siteminin varlığı korkutucu boyutlardadır.

Din diye diye, dini tam anlamıyla kendi çıkarlarına alet eden, halkı sömürme aracı olarak kullanan, dini din olmaktan, inanç olmaktan çıkaran ve çürüten bir anlayışla karşı karşıyayız. Bu gidişle dil, din toplumsal birliği sağlamakta zorlanacaktır. Başka toplukların, ulusların köleleri olarak sömürülmekten kurtulamayacağız.

Biz hala 2500 yıl geriden gelerek hangi çağdaşlığı yakalayabiliriz? Bu gidiş bizim hangi çağda yaşadığımızın kanıtı değil mi? Müslüman devletlerin 2500 yıldan da geriden gelerek, ilkel bir çağda yaşadıklarının farkındalar mı? Batının ürettiği değerleri tüketerek, ne batı karşıtlığı, ne de çağdaşlığı yakalamak mümkün değildir. Eğer ki; bu gün batıyı ve gelişmiş ülkelerle yarışmak, özgür olmak istiyorsak, bunun yolu akıl ve bilimsel eğitimden, dolayısıyla "Laik" eğitimden geçmektedir.

 

Saygılarımla.

Kemal Gürbüz

Şair, Yazar-Devlet Sanatçısı

25.03.2022

Not: Bu yazıyı 06.10.2016 tarihinde yazmışım fakat yayımlamamışım. Günümüzde değişen bir şey var mı, yok tabi. Bu gün sadece eğitim değil her alanda, anlamda geriye doğru sürüklenmekteyiz!                                  

YAZARIN DİĞER YAZILARI