HAZAR DEVLETİNDEN GELEN TÜRK KÖKENLİ KARAY YAHUDİLERİNDEN KAHRAMAN TEĞMEN FEDEROĞLU TAPSAŞAR (1872-1904)

HAZAR DEVLETİNDEN GELEN TÜRK KÖKENLİ KARAY YAHUDİLERİNDEN KAHRAMAN

TEĞMEN FEDEROĞLU TAPSAŞAR (1872-1904)

 

MEHMET BİLDİRİCİ

 

Bundan önceki bir yazımda Türk kökenli Karay Yahudilerinden söz etmiştim. Bunların Türk olan Hazar devletinden geldiğini genellikle Kırım başta olmak üzere İstanbul’da yaşadıklarını ve sayılarının

yüzlerce ifade edilmesine karşı halen İstanbul’da yaşamlarını sürdürdüklerinin yazmıştım. Dini yönden diğer Yahudilerden farklı olduklarını, Tevrat’ı kabul ettikleri halde TALMUD’U kabul etmedikleri

için havralarının (cami) ayrı olduğunu İstanbul Hasköy’de bir tane bulunduğunu yazmıştım.

Karayların Karaitika ismi ile Türkçe konuştukları, ancak bunun alfabesi olmadığı gibi yazılmış bir kitapların bulunmadığı bilinmektedir. Bu konuda yapılan araştırmaların yok denecek kadar az olduklarını yazmıştım.

Bu defa İstanbul’da haftalık Judeo-İspanyol ve Türkçe yayınlanan ŞALOM gazetesinde ilginç bilgilere rastladım onu sizlerle paylaşmak istiyorum. Avram Zafer İşcan tarafından yazı 10 Ekim 2018 günü yayınlanmıştır.

Bir Türk Karay Musevisi olan ve burada yaptığı savaş anlatılacak ve Türkçe yazılmış bir halk türküsü verilecek olan Nesim Federoğlu (1872-1904) Odesa kentinde doğdu, askeri eğitim aldı yüzbaşı oldu,

1904 yılında Rus-Japon savaşında Port-Artur’da kahramanca savaştı ve şehit düştü, Japonlar tarafından cenazesi Rus tarafına iade edildi.

Daha sonra Kırım Bahçesaray’da Balta Tiğmez (Balta Girmez) mezarlığında bir anıt mezar yapıldı. 1904 yılında katıldığı savaşı anlatan ve çok nadir rastlanan Karay Türkçesi ile Halk türküsü şöyle,

TÜRKÜ

 

Çıktım çeşme başına /                                  Sabun kuydim taşına

Meni saldat (asker) aldılar/                         Otuz iki yaşımda

Agleme anem, agleme babam/                  Belki de Mevlam kurtarır

Filiz fidan boyumuz/                                     Ağlap (kısır)

kaldı soyumuz

Port Artur’dan kaytkan (döndükten)/       Bolur (olur) bizim toyumuz (düğünümüz)

 Maşinalar (makineler) yağlandı/               Birbirine bağlandı

Port Artur’ğa bargan (vardığımızda)          Başım gözüm aylandı (döndü)

Port Artur’un kalesi                                       Ne oksektir

(yüksektir) malesi

Yüzbin asker anda bar (var)                        Neç (neden) tabılmay

(bulunmaz) çaresi

Kura Patkin başımız                                      At etidir aşımız

Port Artur’un içinde                                     Cümle kaldı leşimiz

Bizim Poruçig (Teğmen) Tapsaşar             Hem karaman (kahraman), hem batır

Yaponlarnı (Japonları) pek kırıp                 Analarını ağlatır

Yazıya Teğman Tapsaşar’ın bir resmi eklenmiştir.

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI