MENTEŞE MEKE MAHALLESİNDE BUGÜNE GELEN TARİHİ RİTÜELLER

 

Devrim Gazetesi’nin 22 Mayıs 2019 günlü yayınında “Meke’de Yüzlerce Yıllık Ritüel” isimli haber çok ilgimi çekti. Onun üzerine yazacağım.

Meke Mahallesi Muğla’ya 32 km, Yerkesik’e 13 km uzaklıkta bir köy. İnanın yerini haritalarda zor buldum. Hatta Mahalle muhtarına telefon etmek zorunda kaldım.

Mahallenin Çatak Bağyaka’nın bir Mahallesi iken oradan ayrıldığını öğrendim. Yazıda Mahallenin yakınında 1170 m rakımlı Sığın dağının tepesinde dilek ağacı, dede mezarı ve çevresinde yüzyıllar öncesi yaşanmışlığı açıklayan yıkıntılar olduğu fotoğraflarla belgelenmektedir.

Köyün yaşlılarından Hüseyin Bozdağ Sığındağı Eren tepesinde bulunan dede mezarı yanında bulunan Hörü Kızlar mezarı olduğu buranın hem köylerinden hem de civardan kutsal sayıldığı, çocuğu olmayan ve kısmet bekleyenlerce (Koca bekleyen) ziyaret edilmekte, dualar edilmekte dede mezarından alınmış taşlar, dilekler yerine gelince yerine bırakılmaktadır denilmektedir.

Karia Bölgesi ilk çağda çok geniş yaşanmış bir bölgedir. Bunu gösteren her yerde zengin kalıntılar, kaya mezarlar var olduklarını adeta kulaklarımıza bağırmakta ama kulaklarımız pek duymamaktadır. Meke köyüne en yakın yerleşim yeri Yerkesik’tir. Tarih sayfalarından şu bilgiler gelmektedir. Büyük İskender’in Anadolu seferinde M.Ö 334 yılında Ege kıyılarındaki tüm kentleri Pers egemenliğinden kurtarmış, Halikarnas (Bodrum) kentini kuşatmış alamamış, yoluna devam etmiştir.

Bir yıl sonra Büyük İskender Tarsus’ta iken bıraktığı kuvvetler tarafından Halikarnas, Thera (Yerkesik’te kale) ve Kalipolis (Kızılyaka ) kaleler alınmıştır. Yazar Arrianus’tan gelen bu bilgiler dışında bilinenbaşka bilgi yoktur.

Benim incelemelerime göre Thera’da sadece bir kale vardır. Kent yoktur. Bu konuda Muğla Üniversitesi Yeniköy Okkataş mevkiindeki kalıntıları hiçbir belgeye ve uluslararası toplantılara, yazıtlara dayanmadan Thera Antik Kenti olarak açıklamıştır.

Bu konuda bu yazının müellifi olarak ben Mehmet Bildirici iki defa Muğla Üniversitesine yazı ile bu yanlış karara bir yurt sever tarih sever itirazda bulundum, tatmin edici bir cevap alamadım. Yazılar bilgisayarda arşivimdedir.

Yerkesik’e 13 km uzaklıkta ki Meke Mahallesi işte böyle tarihi zengin bölgededir. Google harita incelemelerimde yeterli bilgiye ulaşamadım. Sığın tepesindeki mezarın yerini tam göremedim.

Kanaatimce bu bilgiler fevkalade önemli olmasına rağmen gazetede yer alan bilgiler kulaktan dolmadır.

Biz Türkler Karia bölgesine 14. yüzyılda geldiğimize göre buradaki kalıntılar çok eski olduğuna göre bu ritüeller bizden önceki uygarlıklarla ilgili olmalıdır. Biz sonradan gelen Müslüman Türklerin bunları yaşatması üstün bir hoşgörü örneği değil midir?

Burada gazetenin eski sahibi Ünal Türkeş’in biz Karia ve Menteşe ve Osmanlı uygarlığın bir sentezi demesini hatırlatıyor, kendisini saygı ile anıyorum.

Meke halkına ve muhtarlığına bu bilgileri ortaya çıkardığı için teşekkür ediyorum. Ama daha çok araştırma yapılması gereğini belirtiyor, daha başlangıç noktasında olduğumuzu belirtiyorum.

YAZARIN DİĞER YAZILARI