MUĞLA'DA ORMAN YANGINLARI ÇALIŞTAYI(Görkem HASDEMİR ve Şahin AKDEMİR ANISINA)

MUĞLA'DA ORMAN YANGINLARI ÇALIŞTAYI(Görkem HASDEMİR ve Şahin AKDEMİR ANISINA)

       "Sarmış yine âfâkını bir dûd-ı muannid,

Bir zulmet-i beyzâ ki peyâpey mütezâyid" T.Fikret

                Değerli okurlar, aşağıdaki yazıyı 2019 yılında yazmıştık. Sanki bu günler için yazmışız. Bütün yetkililerin ağzından ORMAN YANGINLARNI ile ilgili bütün ayrıntılar ve veriler tüm ayrıntıları ile bu yazıda yer alıyor. Muğla ve genelde güney illerimizdeki orman yangınları bir haftadır tüm çabalara karşın sürüyor. O güzelim çevre fauna ve florasıyla yok olup gidiyor. Yerine konulması ise yıllar alıyor. O yemyeşil çevre gözlerimizin önünde cayır cayır yanarken bizim de ciğerlerimiz yanıyor. İlçemizin karşı yamaçlarında; Asar' da, Panguduz' da, yansıtıcının çevresinde, aşağılara inerek Yeşilköy, Yangı, Zeytinalanı sınırlarında sonra tepenin arkasında Çayhisar ve Sazak köyü sınırlarına kadar uzayıp giden alanlarda yanan yerleri adım adım gezdiğimiz için biliyoruz. Yangın hafta sonuna doğru ilerleyerek Çayhisar ve Sazak mahallelerini geçip Demirli ve Akköprü yönüne doğru ilerlemeye başladı. Dört helikopter, iki yangın uçağı, arazözler, tomalar ve yüzlerce insan gücü hızlı esen rüzgârın ve insafsız sıcakların önüne geçemedi. Orman içi ve kenarı köyler boşaltıldı ama yangın ilerliyor. Dik, sarp yamaçlar, vadiler, derelerin içi yol yok, geçit yok, varılmaz ulaşılmaz uçurumlar. Oralarda yangınla karşı karşıya, göğüs göğüse gelen ormancıların, görevlilerin nasıl çalıştıklarını, neler çektiklerini çok iyi biliyorum. Çünkü bundan 50 yıl kadar önce Milas' ın Marçalı dağlarında çıkan yangına ben de gitmiştim ve iki gece üç gün dağlarda, vadilerde geceleri sabahlara kadar yangınla nasıl mücadele edildiğini yaşayarak öğrendim. Cehennem sıcaklarının yaşandığı bu günlerde bir de yangının sıcağı ile karşı karşıya gelip savaşan orman görevli ve gönüllülerini candan kutluyorum. Sağ olsunlar, var olsunlar. Ayrıca bu günlerde yangın şehidi olarak toprağa verdiğimiz Görkem HASDEMİR ve Şahin AKDEMİR adlı gençlerimizin de ruhları şad olsun. Ailelerine baş sağlığı ve sabırlar dileriz. Bu gençlerin ikisi de bizim METEM' den öğrencilerimizdi. Hatta Görkem benim dersine girdiğim mobilya bölümü öğrencisiydi. Bu gençler de günümüz gençlerine örnek olsunlar. Sonunda ettik/edemedik aracımıza atlayarak Otmanlar bölgesindeki yangına yetiştik ve yangın kahramanları ve yangınla yüz yüze geldik. Bu gözlemlerimizi de önümüzdeki günlerde anlatacağız. İki yıl önceki yazı aşağıda:

Değerli okurlar, bizim asistanın araştırmaları sonuç verdi ve hafta sonunda Muğla' da önemli bir etkinlik olduğunu öğrendik. Bu etkinlik öyle bir etkinlikti ki davete, çağrıya bile gerek duymadan bir çevreci ve doğasever olarak oraya koşmak gerekti. Öyle de yaptık, Cuma günü sabahın köründe uyanıp bizim üstte kalan öğrencilerden Vanlı Serhat' ı ve Hataylı Ahmet' i de uyandırıp aracımıza alarak sabahın 07.30'unda yağmur altında Muğla' ya doğru yol aldık. Saat dokuza doğru salonda yerlerimizi aldığımızda özellikle orman koruma memurları ve bizim MYO' nun Ormancılık Bölümü öğrencileri salonu doldurmuşlardı. MYO Müdürü Hatice Hanım ve hocaları da başlarındaydı. Sahne oldukça düzenli ve gösterişliydi. İki yanda yer alan dev ekranlarda yemyeşil çam ormanları içinden parlayan iki canlı göz, izleyenlere hayat iksiri aşılıyordu. 09.30' a doğru salon dolarken hazırlanan mikrofonlara sunucunun daveti üzerine konuşmacılar birer birer gelmeye başladılar. Açış konuşmasını yapmak üzere Türkiye Ormancılar Derneği 2. Başkanı Ahmet Hüsrev ÖZKARA söz alarak bu ÇALIŞTAYIN Türkiye' de bir ilk olduğunu, bunun da Muğla Büyük Şehir Belediyesinin girişimleriyle başlatıldığını belirtti. Muğla topraklarının %68 gibi büyük bir bölümünün ormanlarla kaplı olduğunu, bu zenginliğin ülkemize katkılarını, orman köylüsüne olan faydalarını, ormanlarımızı korumanın ne kadar önemli olduğunu vurguladı. Muğla ve Antalya illerinin sıcak kuşakta yer alması nedeniyle yaz aylarında ortaya çıkan orman yangınlarını önleme çalışmalarının çok önemli olduğunu, bunların elden gelen en büyük güçle yapıldığını;  ancak doğal orman alanlarının çok dağlık, engebeli ve ulaşılmaz olması, aşırı sıcakların olması, yangın anında hızlı rüzgârların olması nedeniyle yangınları söndürmede yeterince başarılı olunamaması sonucunu doğurduğunu belirtti. Daha etkili bir söndürmenin nasıl yapılacağını konuşmak/tartışmak için bu tür çalışmaların çok önemli olduğuna da değindi. Onun ardından söz alan Menteşe Belediye Başkanı Bahattin GÜMÜŞ söz alarak yangınların ormanlarımıza verdiği zararlardan söz etti. Yapılan konuşmalarda, haberlerde yanan yerlerin hemen ağaçlandırılmaya başlanacağı haberlerine karşın bir süre sonra oralarda ağaçların yeşermesi, büyümesi beklenirken binaların yükselmeye başladığını görüyoruz diyerek bir başka yaramıza dem vurdu. Daha sonra da Büyük Şehir Belediye Başkanı Sayın Osman GÜRÜN söz aldı ve ormanlarımızla orman köylüsünün barışık yaşamasından söz etti. Orman ürünlerinin yanı sıra ormanlarımızda yetişen adaçayı, kekik, defne gibi bitkilerin yanı sıra köylülerimiz yerelde ÇINTAR dediğimiz mantarlarından ve ilkbaharda yetişen kuzu (göbeği) mantarının da çok önemli bir geçim kaynağı olduğunu belirtti. Sayın GÜRÜN' den sonra Vali Yardımcısı Sayın Ayhan YAZGAN söz alarak Bu ÇALIŞTAYIN Türkiye' de bir ilk olduğunu, devamının gelmesi için temennilerde bulunduğunu belirterek özellikle yöremizde orman yangınları ile mücadelenin çok önem arz ettiğini vurguladı. Helikopter ve uçak almanın ve kiralamanın çok pahalı bir yöntem olduğunu ama buna da mecbur olduklarını, uçak kullanmanın mı yoksa helikopter kullanmanın mı daha ekonomik ve etkili olduğunun tartışılması gerektiğini söyledi. Her geçen gün yangınlara daha çabuk ve daha etkili bir biçimde müdahale edildiğini belirtti. Daha sonra bu işin uzmanı akademisyen Profesörler söz alarak yarımşar saatlik bilimsel ve deneyimsel konuşmalarını dev ekranlardaki doyurucu fotoğraf ve istatistiklerle besleyerek dinleyenlere sundular. Prof. Dr. Tuncay NEYİŞÇİ, Son 20 yılın ortalaması olarak yılda 2.000 yangın ve 10.000 hektar alanın yandığını belirtti. "Orman yangınları, işin içine insanı dâhil etmeden çözülemez" dedi. Değişik illerden ve ülkelerden yaşanan yangınlarla ilgili ilginç örneklerle söylediklerini pekiştirdi. Onun ardından söz alan Çanakkale Orman Bölge Müdürlüğü Orman Mühendisi Vehbi TUTMAZ, söz alarak bölgesindeki ve tüm Türkiye' de yaşanan yangınlarla ilgili önemli yangınlardan söz ederek orman yangınının tanımını ve özelliğini belirtti. Türkiye Ormancılar Derneği verilerinden ülkemizin 22.342.935 ha (%27) alanının ormanlık olduğunu belirtti. Orman yangınlarının % olarak dağılımında %41 ile EGE, %24 ile AKDENİZ, %22 ile MARMARA ve %13 diğer bölgeler olduğunu söyledi. Dağların denize dik olarak gelmesi nedeniyle özellikle EGE bölgemizde ve Muğla' da arazi koşullarının mücadeleyi oldukça zorlaştırdığını vurguladı. "Türkiye geneline bakıldığında yangınların en çok Antalya, İzmir ve Muğla' da olduğu görülüyor" dedi.  Yine 2009-2018 yılları arasında çıkan yangınların %7 si kasıt, %5 i kaza, % 17 si yıldırım, %34 ü ihmal ve dikkatsizlik, diğer kalan büyük bölümü de sebebi bilinmeyen nedenlerden oluşmaktadır. Genel sonuç: Ülkemizde çıkan orman yangınlarının %89 unun sebebi İNSAN KAYNAKLI. BUNLAR; ANIZ YAKMA, TARLA TEMİZLİĞİ, ÇOBAN ATEŞİ, SİGARA.

Türkiye Ormancılar Derneği verilerinden KARA UNSURLARI: İlk Müdahale Aracı:587, ARAZÖZ:1052, SU İKMAL ARACI:281, DOZER: 187. Yangına hassas 13 Orman Bölge Müdürlüğünde 2011-2020 yılları arası her yıl 1.000 km YANGIN ÖNLEME TESİSİ YAPILMAKTADIR. Bunun yanı sıra orman yangınlarında 11.507 yangın işçisi, 500 yangın uzmanı, 2.500 teknik eleman, 5.000 memur olmak üzere toplam 19.500 personel görev almıştır. Orman yangın riskinin yüksek olduğu alanlarda, yangınlara 15 dakikada müdahale etmek hedeflenmektedir. 2018 yılında 5 adet amfibik uçak, 24 adet su atar helikopter ve 5 adet idari helikopter HAVA araçları olarak görev yapmıştır. ULUSLARARASI EĞİTİM MERKEZİNDE Bilgisayar Tabanlı Eğitim Sistemi ile teknik elemanlara yönelik uzman eğitimlerinin verildiği eğitim merkezinde OYMES(Orman Yangınları ile Mücadele Eğitim Simülatörü) projesi kapsamında çalışmaları tamamlanan simülatörlerde eğitimler yapılmaktadır. Orman yangınlarına en kısa sürede müdahale için 759 adet kuleden ormanlarımız 24 saat gözetlenmektedir. 127 adet gözetleme kulesinde 254 kamera bulunmaktadır. İsteyen kişiler gönüllü olarak orman yangınlarında görev alabiliyorlar. ŞEHİTLERİMİZ: Muğla Orman Müdürlüğümüzde bu güne kadar Or, İşl.  Müd, asker, işçi olmak üzere toplam 33 şehit verilmiştir. Bir başka istatistikte Orman yangınlarının %97 si insan eliyle çıkartılıyormuş. Son olarak söz alan Muğla Orman Yangınları ile Mücadele Şube Müdürü, Mehmet İŞÇİ,  MİSYONUMUZ, VİZYONUMUZ, KALİTE POLİTİKAMIZ ile ilgili ayrıntılı bilgiler verdi.  MUĞLA ORMAN BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜNDE; 12 Orman İşletme Müdürlüğü, 1 Fidanlık Müdürlüğü, 104 Orman İşletme Şefliği, 12 Kadastro Mülkiyet Şefliği, 8 Depo Şefliği, 12 Ağaçlandırma ve Toprak Muhafaza Şefliği, 2 Eğitim Şefliği, 3 Fidanlık Şefliği, 1 Arberatum Şefliği, 1 Tamir/ Bakım, Atölye Şefliği, 1 Elektronik Haberleşme ve Atölye Şefliği bulunduğunu söyledi. Orman yangınları ile mücadelede Akdeniz Bölge Ülkelerinde Lider Ülke olduğumuzu da vurguladı. ANTALYA ULUSLARARASI EĞİTİM MERKEZİ' inde eğitimlerin devam ettiğini de değindi. ORMAN YANGINLARINI İHBAR HATTI 212(177) ÇALIŞTAY öğle sonu da devam etti. Katılımcılara ödülleri verildikten sonra çok başarılı ve verimli olduğunu düşündüğümüz bu ilk ÇALIŞTAY sona erdirildi.

YAZARIN DİĞER YAZILARI