UÇAN TÜRKİYE
İktidar adına seçim bildirgesi açıklanırken kullanılan çok güzel sözler vardı.Demokrasi adına.hukuk adına ne zaman kullanılırsa kullanılsın herkesin alkışlayacağı sözlerdi bunlar.Çünkü demokrasi adına herkesin böyle düşüneceği ve isteyeceği sözlerdi bunlar.
Deniliyordu ki seçim vaadinde..
Devletin adli düzenin, temel haklar baz alınacak şekilde düzenlenmesi sağlanacaktır…yasaklarla ve yasakçı zihniyetle mücadelemizi sürdüreceğiz..
Bu sözler, on beş yıldır iktidar gücünü kullanan bir anlayış adına sarfedilmiştir.
İktidar gücünü on beş yıldır kullanan anlayış bunları söylüyorsa durup düşünmek gerekir..
Çünkü bunları söyleyen muhalefet değil..
Yıllarca devlet denilen aracı kullanan anlayıştır söyleyen.
Bunca yıldır yapılması gerekli ise neden yapılamadı sorusu geliyor hemen akla..
Kim engelledi bunların yapılmasını acaba?
Diyelim ki bir takım engeller vardı ve bunlar bu istenenlerin yapılmasını önlüyordu.
Peki bu gün bu vaadlerin kullanılmasından altı ay geçmiştir.
Ufukta bunlarla ilgili çalışmaların yapıldığını göremedik henüz.
Ya da bunların giderileceğine dair hazırlıklar göze ilişmiyor hala. Herhangi bir adımın atılmakta olduğunu göremiyoruz ÷
Bu vaadlerin gerçekleştirileceğine dair bir ip ucu yakalanamadığı içindir öteki vaadlerle ilgili kuşkular da büyümektedir.
Örneğin başkanlık sistemine geçilince Türkiye kanatlanıp uçacak, kimse bizi tutamayacak en önemli söylemlerden biriydi.
Ekonominin kanatlanıp uçmakta olduğunu göremiyoruz ama Doların kanatlanıp uçtuğunu izledik bu süre içinde.
Bu günlerde yedi liraya kadar çıkabiliyor.
Elbette bu uçmakla sağlanabilir ancak durup dururken değil..
Bu uçuş gerçekleşirken gerçekten birileri dolar zengini olarak uçmuş görünüyor.
Örneğin gece yarısı devlet bankasından birinden alınan dolarlar sabahla beraber kanatlanıp iki katına yükselmiştir.
Yani birilerinin bu şekilde varsıllığa uçması sağlanmıştır
Bu uçuş sağlanırken bir de büyük laflar duyar olduk.
Örneğin tarımda Avrupa’nın sayılı ülkesi olmakta olduğumuz gibi..
Bu sayılmanın ne olduğunu anlamış değiliz.
Ancak saman ithal eden et ve kurbanlık hayvan ithal eden tohumlarını dışarıdan alan bir ülkenin sayılı olmasını gösteren ölçüler nelerdir acaba?
Bu çalkantılar içinde yürüyen bir ülkenin nasıl oluyor da sayılı ekonomiler arasında yer alabildiğini açıklayacak bir ekonomi kuramı biliyor musunuz?
Biz henüz bunu öğrenmiş değiliz de..