HİROŞİMA KADAR LANETLER YAĞSIN ÜSTLERİNE

HİROŞİMA  KADAR  LANETLER  YAĞSIN ÜSTLERİNE

Hey sen

        Sen   sen sen

İnsan gibi görünüp

             Ortalıkta gezen

Sonra insanlığının önüne

     Yahudi,Hıristiyan

          Ya da Müslüman gibi

                Yeni kavramlar etiketleyen

Ve adını sayamadığımız

      Onlarca inanç peşinde giden

Hiroşima diye bir yer var Dünyada

       Hem bize çok yakın

             Hem taa uzaklarda

Biliyor  musun neresi orası

Ve ne olmuş bir tarihte

Örneğin 6 Ağustos 1945 te

Ve örneğin  saat Sekiz   onbeşte

 Diyorlar ki güneş çatlamış

    Parça parça düşmüş toprağa

Toprak da yanmış

Taşlar kayalar

Ne varsa yer yüzünde

Ölümün çığlıklarından başka

Bir ses yankılanmamış gökte

Tam o sırada

    Dinlemeye durmuş bir anne

        Yeni doğmuş sesini bebeğinin

               Bir daha duyamamış  hiçbir insan

Ne bir çığlğk

Ne de bir ses

  Çünkü insan kalmamış geriye

         Ve ses duyacak herhangi bir canlı

Yeryüzünde gelmiş  geçmiş

Nice tanrıdan söz ediyorlar bize

Sorun bakalım o an

          Önlemek için bu insan ayıbını

Ne yaptılar acaba her şeye güçleri  yeten tanrılar

Onlar da mı seyrettiler

        Gökten düşen ateş parçalarını

           Haham başılar gibi

                 Papazlar gibi

                     Ve Hoca efendiler gibi

Gözleri mi kamaştı acaba

Hani derler ya

Küçük dilini yutmuş gibi

    Seyrettiler acıları sadece

Gerçi olsa da dilleri bunların

Hiçbiri ama hiç biri

Hiroşimaları kınamaya

   Yetmezdi yürekleri

Siz duydunuz mu savaşa karşı

    Bir şey dedikleri

Örneğin tanrının evi derler ibadethanelerine ama

Hiç biri karşı çıkmadı burada savaşlara

Katliamlara

İşkencelere

Ve tüm adaletsizliklere

Haksızlıklara

Biliyorlar çünkü onlar

Hiçbir tanrı değil

Tanrılar hiç değildir gerçek efendileri

Çünkü onlar

     Lanetlemek için değil

Kutsamak için savaşları

        Ellerini havaya kaldırırlar

Bakın her savaş öncesi

Moral için ordulara en kutsal vaatleri sunarlar

Hiroşimalar Nagasakiler değil sadece

Bütün savaşlarda

Ettikleri dualarıyla

Ölümleri bile hak saydılar

Bırakmadılar ki asla

Tanrının verdiği canları tanrı alsın

Öyle istemiyor çünkü efendileri

İsyanı bunlaradır insanı

İsyanı vakitsiz ve haksız ölümlere

Ses etmeyen yaratıklaradır insanı

Bu isyan lanetler okutur bizlere

Her Ağustos gelende

Hep aynı ahlar düşer dilimizden sessiz duranlara

Sessiz kalanlara

Hiroşimalar kadar ateşler düşsün yüreklerine

Hep aynı ahlar düşer dilimizden

Bu ağustos günü gelence

Başka ne gelir ki elden..

 

 

 

 

 

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI