ÖN YARGILARLA HİÇ BİR İŞ B AŞARILI YAPILAMAZ

 

ÖN  YARGILARLA  HİÇ BİR  İŞ   B AŞARILI YAPILAMAZ

  Bir  işin başarılı olabilmesi için ona uygun anlayış ve yaklaşımların olması gerekir.Elbette önce ehliyet,beceri ve deneyimler de buna yardımcı olur.Ayrıca yeteneğin de büyük payı vardır başarılarda.Ancak bazı işler vardır ki bilgi,beceri,yeteneklerden daha fazla etkenlerin de olması gerekir.sadece bilgi beceri ve yetenekler yeterli olmayabilir..

   Ekranlarda sıkça sağlık bakanının açıklamalarını izliyoruz.Bu ara gazeteci örneklerine de tanık oluyoruz.Örneğin soru soran bir değil en az iki üç soru soruyor.Sanki tüm sorulması gerekenleri kendisinin sorması gerekliymiş gibi.Bu ara sorular soru olmaktan çıkıyor uzun uzun açıklamalardan sonra soru sorulabiliyor.Soru soran kişinin açıklamaları olmadan sanki sorusu işlenmeyecek gibi..Kaldı ki bu açıklamaların tümün zaten bakan kendisi de yapıyor.Üstelik sorudan bir anlayamayacakmış gibi ayrı bir açıklama gidiliyor.Üstelik kimi sorular biraz önce sorulmuş ve yanıtlanmış olduğu halde tekrar soruluyor.Çünkü soran kişi bunun farkında değildir.

     Uzu yıllar öğretmenlik yaşamımızda kuru toplantılarında ilginç görüntüler yakalamıştık.Kimi arkadaşlar önceden sormayı düşündükleri soruları kafalarında şekillendirirken aynı soruların  kendinden önce konuşulduğunun farkına bile varamıyorlardı.OYSA BİRAZ ÖNCE AYNI KONULAR KONUŞULMUŞ VE BAŞKA BİR KONUYA ÇOKTAN GEÇİLMİŞTİR.BAKANA soru soranların bir kısmı da önceden sormayı düşündükleri sorunun ,kendinden önce sorulduğunu bile fark etmemektedir.Üstelik bazı sorular aynı toplantıda bazıları bir iki gün önce sorulmuş ama gazeteci bunun farkında değildir O  kadar farkında değildir ki sokağa çıkma yasağının ilan edildiği saatte insanların açık marketlere hucüm etmeleri görüntüleri yer aldı.Çoğu insan bir iki günlük ihtiyaçlarını alabilmek için marketlerin önüne geldi.bu ara maske kanalar da takmayalar da oldu.TV Spikeri bunu soruyor.Peki diyor bu durumda insanların birbirlerine bulaştırması söz konusu değil mi?.Bir proğram sunucusunun bunu sorması kadar anlamsız bir şey olur mu?Bir anasınıfı öğrencisi bile buna yanıt verebilirken sunucunun iş olsun diye sorması biraz tuhaf geldi bize.Tuhaf çünkü bir aydır aynı sorun işleniyor ekranlarda açıklamalar yapılıyor ilgililerce..

   Bir ekranda zavallı bir yandaş yapılan eleştirilerden o kadar üzülmüş ki kim bu eleştirileri yapıyorsa o dışarıdan talimatlar alıyordur türünden bir bakışlı çıkıyordu ekrana.  Biat ve itaat kültürünün şekillendirdiği bir insan örneğini veriyordu.Bu insan akıl ve mantıktan önce sadece gönlüyle bağlandığı bir anlayışa karşı yapılan eleştiriye asla tahammül edemiyor.çünkü onun şekillenmesine neden olan düşünce biat ve itaate aykırı düşen her görüş ve düşünceyi yadsıyor.Yadsıması bir yana o düşünceleri başkalarının sordurduğuna inanıyor.Çünkü herkesi kendisi gibi görüyor.Çünkü bu tür varlıklarda yada yaratıklarda asla demokrasiye yakın veya uygun bir bakış oluşmamıştır.Demokrasinin özünde ANLAYIŞ.SAYGI VE HOŞ GÖRÜ  vardır.Bundan dır hiçbir teokratik toplumda demokrasinin örnekleri görülmemektedir ne günümüz dünyasında ne de geçmişte..Demokrasinin özünde soru sormak vardır,eleştirmek vardır.karşı duruş varır.Demokrasinin özünde asla biat ve itaate yer yoktur.Anlaşılan o ki biat ve itaat kültürün şekillendirdiği kafalara demokrasiyi yeniden anlatmak zorunda insanlar hem  bizde hem de dünyada..

    Toplumların tarihte parlak dönemleri vardır.Ama bu parlak dönemlerine o toplumların uygarlığı katkıları olarak düşünemeyiz.Elbette katkıları olabilir ama bu sadece bileme ,sanata,felsefeye,hukuka kattıklarıyla  ölçülebilir.Onun için uygarlık  denildiği zaman toplumların bu katkıları   akla gelir. Yaşadıkları parlak dönenmeler değildir bu uygarlıklar.Bu yüzden insanlık  tarıhınde sayılı uygarlıklardan söz edilir.Önyargılı bakışların,anlayışların,inançların buna asla katkıları yoktur.

 

 

 

 

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI