TV YAYINLARI TOPLUMUN RUH SAĞLIĞINI BOZUYOR
Geçmişte bir TV yayıncısı Almanyada katıldığı bir kursta,TVlerin yayınlarında dikkat edilmesi gerekenleri dile getirmişti.Çünkü ekrandaki görüntüler pek çok insanın iç dünyasını allak bullak edebilir.Bir çok kişiye örnek oluşturabilir.Zayıf iradeli insanların kolaylıkla kötü öreklerin etkisinde kalabileceği düşünülürse.özellikle görüntülere çok dikkat edilmesi gerektiğini söylemiş,Seçilen fonların kullanılan renklerin çekiciliğine kapılabilecek insanların olabileceği hesaba katılmalıdır.Özellikle kırmızı renkli fonların kullanılmasına ötekilerden daha çok dikkat edilmesi gerektiği vurgulanmış o kurslarda..
TV proğramlarını sunanların giydikleri renklerin ses tonlarının önemli olduğu kesindir.her önüne gelene spikerlik görevi verilmemelidir.kimi itici sesler vardır ki bunların ekranlarda kullanılmaması gerekir.Bu sunucuların ses tonları ve kullandıkları dil özenle seçilmiş olmaları gerekir.Herkese haber sunma-okuma verilmemelidir.Her söylemde kullanılan ses tonlarının önemi büyüktür.TV ler bunlara nedense hiç dikkat etmemektedir.Özellikle komşu bir ilimizin TVsini izlediğiniz zaman çok ama çok rahatsız edici bir sesle karşılaşabiliyoruz
Yerel TVlerde dikkat edilmeyen pek çok görüntü ve söylemlere ulusal yayın yapan kanallarda nedense dikkat edilmemektedir.Ekranlarda sürdürülen bir yarış var ama bu yarışın toplumsal psikolojik dengeyi sarsacak olmasına izin verilmemelidir. Önce biz sunalım bu haberi aceleciliğine kapılmamalıdır TVLER
Dikkatimizi çeken ve çok zararlı olarak gördüğümüz haberlerden biri KAZA HABERLERİDİR.Özellikle kameraların saptadığı görüntüler veya bir yurttaşın kaza anında çektikleri diye başlayan canı sıkıcı yayınları hiçbir etkili ve yetkili kişi görmüyor mu?.Haberi okumak yeterli olamıyor mu? İlle de kaza anının fotoğrafının gösterilmesi mi gerekiyor?
En çok da cenaze alanlarından yapılan çekimler olumsuzluk yaratıyor.Hele bu sırada söylenen.yakınların acıları yakınlarının ağlama-sızlamaları verilmek zorunda mı haberler arasında/Elbette cenazede sevdiklerini yitirenlerin sevinç çığlıkları atacak halleri yok o sırada.Bu durumda acı çekmeyecek biri yok.Ama ekranlar bunu çok önemli ve ilk kez g3örünen bir olgu olarak sunma yarışında.
Kimse bu acı görüntülerin önünde acı duymadan duramaz.Ayrıca bu görüntüleri izleyenlerin arasında çocuklar da vardır.Onları psikolojisine nasıl etki eder bu görüntüler diye düşünen yok mu/
TV yayınlarını “parayı veren düdüğü çalar” anlayışından uzak tutmalıyız.Çükü birileri düdüklerini çalarken toplumun içinden çürümesine vesile olmamaları gerekir.Onun için devletin önde gelen tüm etkili ve yetkili kişilerin bu konuya eğilmelerini zorunla görüyor