GÖZDEN KAÇAN İKİ HABER !?
Mart ayı sonunda, Yunanistan Ege Denizi’nde uyduruk bir tatbikat yaptı… 28 ve 29 Mart günleri gerçekleşen bu tatbikatın adı “Kayalık İşgal Etme Tatbikatı” idi… Türkiye’ye karşı iyice patavatsız sözler sarf eden ve devlet yöneticilerimize hakaretler yağdıran Yunan Savunma Bakanı Panos Kammenos’un acil talimatıyla bu tatbikat hemen uygulamaya sokuldu, karşılarında ‘olmayan düşmanı’ perişan eden Yunan Kara, Hava ve Kara Kuvvetleri, coşku, zevk ve sefa içinde birliklerine geri döndüler…
Yunan Elefteros Tipos Gazetesi bu tatbikat için şöyle dedi: “Bu tatbikat, AB ile ilişkilerini canlandırmak isteyen Türkiye’ye bir mesaj içindi… Onun için, Bulgaristan’daki bu zirvenin ertesi günü başlatıldı” dedi…
Geçtiğimiz yıllarda da, bile bile işgal ettikleri ve bizim iki karış ötemizdeki bu adalarda bunlar kuzu çevirmişler, içmişler ve oradan Türkiye’ye posta koymaya kalkmışlar, bizimkilerden gerekli cevabı almamışlardı… Tabii, gün geçtikçe şımarıklıkları ve patavatsızlıkları her geçen gün biraz daha artar oldu!..
Aynı günlerde bir başka haber daha vardı: Rus ajanı ve kızının İngiltere’de zehirlenmesi ile herkes Rusya yönetimini suçlamış, çoğu devlet Rus büyükelçilerini ülkeden sınır dışı etmişti…
Rus televizyonu Russia Today, bu karara uymayıp da, Rus elçilerini sınır dışı etmeyen ülkeleri ve bayraklarını ekranda gösterip, bunların içinde KKTC (Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti)’ni de saymıştı… Bunu gören Rumlar ve Yunanlılar çıldırdılar ve Rusya televizyonunu protesto mesajı yağmuruna tuttular!.. Rus televizyonu da bir ‘özür mesajı’ yayımladı, iyi mi?
Adamlar bir bayrak ve bir isim için ne kadar tepki gösteriyorlar, bizim tam 18 adamızı işgal ettiler, biz ne yapıyoruz ha!? Üstelik bu adalar ve kayalıklar bize uluslararası anlaşmalarla verilmiş, üzerlerinde bir tek silâh bulundurulmayacaktı!.. Yunanlılar bırakın işgali, bütün ordu silah ve teçhizatlarını oraya konuşlandırdılar, her an da saldırıya hazırlar!..
Sahi, diyelim ki iktidar zati Suriye ve Kandil ile uğraşıyor, bir cephe de oradan açmak istemiyor, şimdilik sessiz kalmayı yeğliyor olabilir? Peki, bizim muhalefet partileri ne iş yaparlar Allahaşkına!? Özellikle de bu ülkenin ‘Kurucu Partisi CHP’ ne yapar? Bu milli iş, ‘Salı Günü Toplantıları’ndan, lider kavgalarından, seçimde aday olacaklardan çok daha önemlidir!..
Yıllardır biz niye okullarımızda, kışlalarımızda, milli bayramlarımızda yürekten ve coşkuyla neden İstiklal Marşımızı söyledik, niye Onuncu Yıl Marşımızı haykırdık, ne maksatla Çanakkale Marşı ile İzmir’in Dağlarında Çiçekler Açar marşlarını söyledik!? Atalarımız buraları bize süs olsun diye bırakmadı!.. Adam gibi savaştılar, gerektiğinde şehit oldular, gazi oldular, ömür boyu sakat kaldılar!.. Ne diyordu Orhan Şaik Gökyay ‘Bu Vatan Kimin?’ şiirinde; “Her taşı yakut olan bu vatan/ Can verme sırrına erenlerindir!” diyordu değil mi? Yeri ve sırası geldiğinde canımızı bile seve seve vereceğimiz bu vatanın kayalıkları ve adaları için, şu Yunan şımarıklarını asla cevapsız bırakmamamız gerekiyor!.. Söze gelince “Biz Dana Yerliyiz, Biz Daha Milliyiz” demekle olmuyor, tıpkı Yunan ve Rumlar gibi hemen harekete geçmek de gerekiyor!..
Lütfen günlük siyasi tartışmalar içinde böylesi hayati ve bizim var oluş sebebimiz olan konulara derhal önem veriniz, hemen birleşiniz, acilen gereğini de yapınız!.. Sakın bu iki önemli konuyu unutup gitmeyiniz diye tekrar hatırlatıyoruz!.. Sakin KOŞAR…