BİR GAZETECİ DAHA KAYIP !?
Bu sefer de Suudi Arabiyya nüfusuna kayıtlı, ama Krallık Hanedanına muhalefet ettiği için ABD’ye gidip, mesleğini orada icra eden gazeteci Cemal Kaşıkçı; Türk sevgilisi Hatice Cengiz ile evlenebilmek için Suudi Arabiyya Büyükelçiliğine evraklarını hazırlamaya giriyor, ama oradan bir daha çıktığını gören olmuyor!?
Bu arada şunlar yaşanıyor: İstanbul’daki Suudi Büyükelçiliğine bir gün önce gidiyor, her ne hikmettense, kendisine ertesi günü gelmesini söylüyorlar? Bu arada, ertesi günü İstanbul havaalanına iki özel uçak gelip-gidiyor, birinde de Suudi Krallığı timi elemanları var… Hepsi de adam öldürme, delilleri ortadan kaldırma işlerini çok iyi bilen, eli kanlı, Veliaht Prens Muhammed Bin Selman’ın en yakın adamları…
02 Ekim günü meydana gelen bu kayıp gazeteci olayında, yine ne hikmettense, Suudi Konsolosluğunun kamera görüntüleri bir türlü ortaya çıkmıyor; silindi mi, yoksa Konsolosluğun çok modern bu cihazlarıyla kayıt bile yapılmadı mı, meçhul? Ama bir gerçek var; 62 yaşında, 1.80 boyunda ve 100 Kg ağırlığındaki koskoca adam birden yok oluveriyor!..
Gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın daha önce bazı tehditler aldığı, Konsolosluğa giderken yaptıklarından belli: Gittiği gün nişanlısı Hatice Cengiz’e, cep telefonunu, kayıt cihazını ve kol saatlerinden birini veriyor ve diyor ki; “Eğer geri gelmezsem hemen git, şu şu isimlere haberdar et, beni takip etsinler” diyor… Ama yanında, nerede olduğunu gösteren dijital bir kol saatiyle gidiyor… Ancak, eğer o Suudi Arabiyyalı “Yok Etme Timi” bu gazeteci için oraya gelmişse, bu gibi tedbirlerin bertaraf ve yok edilmesi çocuk oyuncağı işlerdir tabii…
ABD gazetelerinin yazdığına göre, bu olaylar sırasında Konsolosluktaki konuşmalar, Amerika’nın dünya çapındaki Haber Alma Örgütü ‘CIA’ tarafından tespit edilmiş… Yani, bu işten Amerika’nın haberi olmuş… Ama Başkan Trump çıkıp; “Bu konuda endişeliyim!.. Umarım, mevzu neyse yakında ortaya çıkar” diyor… Sanki olanları bilmiyor!?
Amerikalı meslektaşı ve New York Times Gazetesi köşe yazarı Thomas Friedman; “Gazeteci Kaşıkçı’nın öldürüldüğü haberini duyunca şok oldum ama, pek de şaşırmadım!.. Bu işin, Suudi Veliaht Prens Selman için katastrofik sonuçları olacaktır” diye yazmış…
Bu yazı 12 Ekim Cuma günü yazıldı… Yani, olaydan tam 10 gün sonra… Ortada fol yoktu, yumurta yoktu, Suudi Arabiyya yönetimi daha Konsoloslukta bir inceleme yapılmasına müsaade etmemiş ve kamera kayıtlarını kimselere göstermemişti… Sanki orta yerde gerçekleşen ve bütün dünyanın gözlemlediği bu olayı unutturacaklarını sanıyorlardı…
12 Ekim günü İngiliz haber ajansları bir haber geçtiler: “Gazeteci Cemal Kaşıkçı Suudi Arabiyya’dan gelen tim tarafından öldürüldü, deliller yok edilip, ceset de Konsolosun evinin bahçesine gömüldü!” diye… Bazı Arap haber kaynakları ise, gazetecinin Suudi Arabiyya’ya kaçırıldığını, orada hâlâ sorgulandığını duyurdular… Gönül istiyordu ki, Arap haber ajansları haklı çıksınlar…
Söz konusu bir gazeteci olunca, günlerdir bu haber güncelliğini koruyor, herkes umut içinde bu gazetecinin sağ-salim bir şekilde bir yerlerden çıkmasını bekliyor… Kimi strateji ve terör uzmanları ise, artık bir daha o gazetecinin fiziki varlığını asla göremeyeceğimiz yolunda görüşler bildirdiler… Bizlerin de, yerel birer meslektaşları olarak, bu mücadeleci arkadaşımız için dua etmekten başka elinden bir şey gelmiyor!.. İnşallah söylenen ve yazılanlar doğru değildir, bir gün sağlıklı bir şekilde yine aramıza katılır, inşallah!.. Sakin KOŞAR…