PADİŞAH ABDÜLAZİZ (1830-1876) VE SAYIŞTAY !?

 

               PADİŞAH ABDÜLAZİZ (1830-1876) VE SAYIŞTAY !?

Babası II. Mahmut, annesi Pertevniyal Sultan’dır… Babası öldüğünde ağabeyi Abdülmecid padişah oldu, o daha 10 yaşında idi… Şehzadeliğinde oldukça serbest yaşadı, lâkin hiç iyi bir eğitim görmedi-gördürülmedi, kendisi de bir yabancı dil bile öğrenmedi… Devlet işlerinden uzak tutuldu, o da Padişah olan ağabeyi Abdülmecid’i kuşkulandırmamak için her gün ava gitti, hayvan besledi, bol bol güreş yaptı… Güçlü-kuvvetli ve yakışıklı bir adamdı…

Ağabeyi Abdülmecid’in 1861 yılında ölümü üzerine, 31 yaşında Padişah oldu… Abdülaziz tahta çıkar çıkmaz; Tanzimat Fermanı ve Islahat Fermanı ile girişilen yeniliklerin aynen sürdürüleceğini, çok bozulmuş olan Osmanlı Maliyesinin düzeltileceğini, Saray giderlerinin azaltılacağını, ordu ve donanmaya önem verileceğini açıkladı, ilk iş olarak da, Sarayda çok yüksek maaş alan gereksiz memurları işten çıkardı… Siyasi mahkûmları affetti, rüşvet ve yolsuzlukla suçlananları ağır şekilde cezalandırdı… En önemlisi de, artık diğer Padişahlardan farklı olarak, kendisinin “Tek Kadınla” yaşamını sürdüreceğini halka açıklamasına rağmen, 14 yıllık padişahlığında 7 Kız, 7 Erkek olmak üzere 14 çocuğu oldu…

Ancak, çok geçmeden ülkede mali durum daha da bozuldu… Daha önce 3 Bin civarında olan Saray halkı sayısı 5.500’e çıktı… 25 Milyon lira olan devlet borçları tam 250 Milyona fırladı… Ama bu arada yeni kurum ve kuruluşlarla, bazı önemli okullar da açıldı… İstanbul-İzmit ve İstanbul-Edirne arasında tren seferleri başladı, 1869’da Süveyş Kanalı işletmeye açıldı, ‘Şirket-i Hayriye’ adlı kuruluşla, İstanbul Boğazı’nda vapur seferleri başladı…

Danıştay ve Sayıştay gibi hukuk kuruluşları yanında; Galatasaray Sultanisi, Mülkiye Tıp Okulu, Kaptan ve Çarkçı Okulu, Hukuk Okulu, Kız Öğretmen Okulu, Sanat Okulu ve Darüşşafaka Okulu gibi önemli okullar da açıldı… Osmanlı Padişahları içinde ilk yurt dışı gezilerine katılan Padişah olarak tarihe geçti…

Ancak, çok bozulan ekonomi, aşırı çoğalan devlet borçları, her yerde çıkan ve bir türlü bastırılamayan isyanlar, Abdülaziz’e olan güveni bitirdi… Ne gariptir ki, kendi elleriyle açtığı Medreselerde okuyan ve çoğunluğu Rumeli olan öğrenci ayaklanmalarına halk da destek verince, Padişah bu öfkenin önüne geçilemeyeceğini anlamıştı… Sadrazam olan Mahmut Nedim Paşa’yı hemen görevden aldı ama, bu yeterli olmadı… Mithat Paşa, Serasker Hüseyin Avni Paşa, Şeyhülislâm Hayrullah Efendi ve Sadrazam Mehmet Rüştü Paşa, Abdülaziz’in tahttan indirilmesine karar verdiler…

Bir gece Dolmabahçe Sarayı karadan askerle, denizden donanma ile kuşatılarak, 32. Padişah Abdülaziz tahttan indirildi, yerine de 1876’da Padişah olarak V. Murat getirildi… Abdülaziz önce Topkapı Sarayı’na kapatıldı, sonra Feriye Sarayı’na götürüldü… Koskoca Padişah iken, kendi eliyle göreve getirdiği insanlar tarafından tahttan indirilişine ve bu esarete tahammül edemedi… Bir gün, ‘sakalını kesmek’ bahanesiyle annesinden aldığı makasla bileklerini keserek, kan kaybından öldü, naaşı da götürülüp, II. Mahmut Türbesi’ne gömüldü…

İşte o ‘Sayıştay’ 2018 - Ekim ayında, bugünkü raporunu yayımladı… Özetle deniliyordu ki;

--Bugünkü Saraya, geçen yıl 658 Milyon lira harcandı, mutfak masrafı 2,6 Milyon liraydı…

--Geçen yıl 7,5 Milyar lira harcayan Diyanet, ‘haram’ dediği faizden 256 Bin lira kazandı…

--Hazine garantili 5 otoyol ihalesinden tam 5 Milyar lira zarar edildi…

--Köprü-Otoyollarda 107 Milyon lira kayıp, Karayolları izini bile sürmedi…

--Değeri 1,1 Milyar Dolar olan Digiturk, (Hatır için olsa gerek?) bir Katar firmasına 170 Milyon Dolar indirimle satıldı… (Haber: 04 Ekim 2018 tarihli gazeteler…)           Sakin KOŞAR…

YAZARIN DİĞER YAZILARI