Emperyalizm, Haraca Dadanma Nedir !?

 Emperyalizm, Haraca Dadanma Nedir !?

Geçenlerde soframızdan artan haşlama suyunu ekmeğe banarak, mutfak penceremden kedilere atıyor, toplanan üç-beş kedi de bunları iştahla yiyorlardı… Kokuyu alan iri bir sokak köpeği koşarak geldi, kedilere hırlayarak onları kaçırıp yiyeceklere kendisi konmak istedi… Yemek tatlı olduğundan, bir-iki kedi kaçtı ama, bazıları pençelerini kaldırıp köpeğe direndiler!.. Köpek vazgeçmiyordu, geriye doğru birkaç adım atıp, büyük bir havlamayla kedilere tekrar hücum etti, bu öfkeli saldırıya dayanamayan kedilerin hepsi kaçtı, yerdeki bütün yiyecekleri de köpek sildi – süpürdü, bir de bizim oraya yerleşti, iyi mi?

Fransızcadan dilimize girmiş olan Emperyalizm; “Bir milletin, sömürü düzenine dayanarak başka bir milleti siyasi ve ekonomik egemenliği altına alıp, yayılması” demektir… Arapça bir sözcük olan Haraç ise; “Bir yerden, bir kimseden zorbalıkla alınan para, vergi” demektir…

Dünya kurulduğundan beri bu Emperyalizm ve Haraç, ister güçlü bireysel ve isterse güçlü devlet eliyle sürekli uygulanagelmiştir!.. Kural hiç değişmez; “Büyük balık küçük balığı yutar… Güçsüz, güçlü tarafından, fakir de zengin tarafından sömürülür!..” Bu durum, Avrupalıların (İngiliz-İspanyol-Portekiz-İtalyan-Fransızların) keşiflere başladığı yıllarda zirveye çıktı; Afrika’nın, Avustralya’nın, Hindistan’ın, Çin’in, Amerika’nın en çok sömürüldüğü yıllar oldu… Özellikle Afrika, Hindistan ve Amerika’daki Kızılderili yerliler katliam derecesinde öldürülüp, çoğu kabileler toptan yok edildi…

Bunun sebebi neydi? Avrupalıların bu yerlilerle bir kan davaları mı vardı? Tarihten gelen bir kin ve nefretleri mi vardı? Hayır!.. Sadece oralarda bol hammaddeler, madenler, petrol, fildişi, kauçuk, orman, av hayvanı-kürk vardı, Avrupalıların da bunlara ihtiyacı vardı… İşgalcilerle iyi geçinen halklar ve onların yöneticileri, bile bile sömürülmelerine rağmen her şeye katlandılar, direnenlerin de çok azı başarılı oldu, çoğu da Avrupa teknolojisi ve dini telkinleri karşısında yok olup gittiler!..

Ne diyordu Afrikalı bir düşünür; “Avrupalılar geldiğinde ellerinde İncil vardı, bizim elimizde de topraklarımız vardı… Bir zaman sonra baktık ki, bizim elimizde sadece İncil, onların elinde ise bizim topraklarımız vardı!..”

Şimdi yıl 2018… İngiliz ve Fransızların birçok Okyanus ötesi yerlerde (Avustralya, Antarktika, Kanada gibi) hâlâ sömürgeleri var… Amerika ve Rusya da öyle, nerede enerji kaynakları varsa, bunlar oraya hâkim durumdalar!.. Kendi kurdukları kıytırık krallıklarla ve sözüm ona demokratik ülkeleri kıyasıya sömürüyorlar!.. Başını kaldıran olursa da, oraya (Irak, Libya, Suriye gibi) demokrasi getireceklerini söyleyerek işgal ediyorlar!.. Tıpkı benim penceremin önündeki kediler gibi, hırlayınca kaçmayanlara bütün gücüyle saldırarak sömürmeye devam ediyorlar!..

İleride bir gün size gelip de, bu Emperyalizm ve Haraç mevzuunu soran olursa eğer, benim pencerem altında yiyecek bekleyen kedilerin başına binen bu köpeği anlatınız!.. Akademik terimlerle, akademik cevaplar vererek milletin kafasını şişirmeyiniz; işte emperyalizm ve haraç budur!..         Sakin KOŞAR…

YAZARIN DİĞER YAZILARI