250 BİN DOLAR AT, VATANDAŞLIĞI KAP !?
Bir zamanlar herkesin gıptayla baktığı, Atatürk projelerini ülkelerine götürüp örnek olarak uygulayanlar varken, o günlerdeki Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne ne oldu? 11 Ocak 2020 tarihli gazetelerde çıkan bir haber, hepimizin moralini sıfıra indirdi!.. Birçok ülke "Milyon Dolarlara" bile vatandaşlık vermeyip, üstelik kabul edilebilir olanların yedi göbek sülâlesini ve geçmişini hallaç pamuğu gibi karıştırırken; Türkiye gibi ciddiyetiyle bilinen bu ülke, artık büyük şehirlerin AVM camlarına İngilizce ve Arapça yazılarla sadece 250 Bin Dolara ev ile vatandaşlık satmaya çalışıyor, yazıklar olsun!..
Bu olay üzerine sosyal medyayıkıldı!.. Bizler orada çok ağır hakaretler edenlerden değiliz, haddimizi biliriz de, bazılarının yazdıkları gerçekten ne okunacak, ne de yazılacak cinstendi!..
Bizler hukukçu değiliz, bu işin Anayasal boyutu ne acaba? Bir müflis tüccarın indirimli satışları gibi, sadece 250 Bin Dolara bu memlekete vatandaş olacaklar, öyle mi? Peki bunlar bu ülkede zaruri olan askerliklerini yaptılar mı? Bugüne kadar vergiler ödeyerek, bu vatan toprakları için bazı diyetler ödeyerek, bütçemize ve kalkınmamıza da katkı sağladılar mı? Ceplerinde petrol paralarıyla uçaklara binip, tembel ve cahil Araplar aziz topraklarımıza gelsinler, bastırıp parayı "Türkiyeli" olsunlar, oh ne âlâ memleket yahu!?
Koca koca Üniversitelerimizin hukukçuları, duyarlı Milletvekillerimiz ve Avukatlarımız nerelerdesiniz!? Bu konu gündeme geldiği günden beri, birkaç gazeteci dışında, sizlerden bir çaba, bir çalışma, bir açıklama göremedik!.. Bakın bakalım bugüne kadar bu konuda Atatürk ve ondan sonra gelen devlet adamları neler yapmış, neler söylemişler!? Meclis tutanaklarında bu konuyla ilgili neler var!? Nice zahmetlere ve canlara sebep olan bu aziz vatan toprakları, nasıl böyle"üç-otuz paraya" satışa çıkarılır, ayıp değil mi!?
Bir tek duyduğumuz vaka şuydu; CHP Kahramanmaraş Milletvekili sayın Ali Öztunç Meclis'e verdiği soru önergesinde; "Araplar 250 Bin Dolara ev alınca, Türk Vatandaşlığını bunun yanında 'Promosyon' olarak mı veriyorsunuz, bu nasıl olabilir!?" dedi... Ne yazık ki öteki Vekillerimizden başka da bir şey duyamadık!..
Astıkları afişlerde kırmızı bir TC Pasaportu, bir tepe üzerinde binalar, yeşillikler ve deniz var, altında da İngilizce ve Arapça olarak; "Yenitepe Kadıköy'e yatırım yapın, Türk vatandaşlığını alın!.." yazılı, iyi mi?
Hani son günlerde çılgın proje diye önümüze sürdükleri 'Kanal İstanbul' havzası arazilerini Suudi Arabiyya, Katar, Ürdün, Irak ve Kuveytliler kapatmışlar, kanal yapılınca çok büyük rantlar sağlayacaklarını düşünüyorlardı ya? Bizimkiler de, bu işlerden haberleri olmadığını söyleyip duruyorlar ve tapu bilgilerine erişmeye de sınır getirmişlerdi ya? Demek ki söylenenler doğruymuş, bizimkilere de "yalan söylemişler" demeyeyim ama, doğruları da bizden saklamışlar!..
Vallahi tekrar gibi olacak ama, tam burada yine size Orhan Şaik Gökyay'ın "Bu Vatan Kimin?" şiirini yine yazmak istiyorum dostlarım: "Bu vatan toprağın kara bağrında/ Sıradağlar gibi duranlarındır/ Bir tarih boyunca onun uğrunda/ Kendini tarihe verenlerindir!..// Ardına bakmadan yollara düşen/ Şimşek gibi çakan, sel gibi coşan/ Huduttan hududa yol bulup koşan/ Cepheden, cepheyi soranlarındır!..// İleri atılıp sellercesine/ Alnından vurulup tam ercesine/ Bir gül bahçesine girercesine/ Şu kara toprağa girenlerindir!..// Tarihih dilinden düşmez bu destan/ Nehirler gâzidir, dağlar kahraman/ Her taşı yakut olan bu vatan/ Can verme sırrına erenlerindir!.." Sakin KOŞAR...