AH O BAKIŞLAR, O DURUŞLAR !?

 

               AH O BAKIŞLAR, O DURUŞLAR !?

1990'lı yılların en önemli isimlerinden olan Saadet Partili merhum Şevket Kazan, "Adalet Bakanı" olduğu yıllarda kendisinden çok sık bahsettiren siyasilerdendi... 11 Mart 2020 Çarşamba günü Hacı Bayram Veli Cami'sinde kılınan cenaze namazında, her partiden ünlü siyasileri de biraraya topladı...

En çok konuşulan fotoğraf kareleri ise; eski Cumhurbaşkanı sayın Abdullah Gül ile yeni Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın yan yana gelmesi, hafifçe baş selâmı dışında hiç bir şey konuşmamaları ve hep ayrı yönlere bakmaları ile sayın Bülent Arınç ile Melih Gökçek'in karşılaşmaları, Melih Gökçek Ankara Belediye Başkanı iken, Bülent Arınç'ın ona; "Ankara'yı parsel parsel sattı!" sözü sonrası aralarının çok bozulması sonucu, cenazede de sayın Arınç'a hâlâ öfke saçan bakışları oldu!..

Kökenleri aynı partiden gelip de, bugün 4-5 parçaya bölünmüş siyasi şahsiyetlerin hepsi oradaydı!.. AKP'liler, CHP'liler, MHP'liler, İYİ Parti'liler, SP'liler, Gelecek Partisi'ni kuran Ahmet Davutoğlu, Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA)'yı kuran Ali Babacan ve kurucuları, eski Başbakanlar, Meclis Başkanları, Bakanlar, bugün siyasetten çekilenler, hepsi oradaydı!..

Hepsi oradaydı ama, sadece bazılarının birbirlerini görecek gözleri, söyleyecek sözleri, birbirlerini tam 12'den vuracak kurşunları yoktu!.. Kimisi bir baş selâmıyla görüntüyü savuştururken, kimisi görmezden geldi, kimisi korumalarının ardına saklandı, kimisi yanındakiyle sohbet ediyormuş gibi yaptı, kimisi hiç tanımıyormuş gibi davrandı, kimisi de çenelerini ve dişlerini sıkarak namaz saflarında yerlerini aldılar...

Aaahh ahhh!.. Siyasi iktidar böyle bir şeydir işte!.. Hiç tanımadığınız birine kırk yıllık dostunuz gibi davranır, herkesin yardımına koşulsuz gidiyormuş gibi yapar, bir zamanlar can-ciğer kuzu sarması olup da, bazı sebeplerle aranız bozulan eski dostlarınıza da hiç tanımıyormuş gibi davranırsınız!.. "Siyasette hatır, gönül, vefa yoktur!" diyen büyüklerimizi haklı çıkaran bütün görüntüler bu cenaze töreninde mevcuttu!.. Yapılanlar doğru muydu? Asla, hayır, bence çok yanlıştı!.. Arkadan gelen yeni nesile böyle mi örnek olunacaktı ki!?

Ünlü şairimiz Neyzen Tevfik, 19. Yüzyıl Siyasileri için ne diyordu:

"Kime sordumsa seni/ 'İt, eşşek, deyyus' dediler!/ Partiye ettim telefon/ 'Bizdeki kayda göre/ O şimdi Mebus' dediler!.." diyordu değil mi? Üzerinden 20. Yüzyıl ve 21. Yüzyıl (Milenyum Yılı) siyasileri gelip geçti, şimdi biz bunları yazıyor mu olacaktık, ha!?

Ya bizim deli Orhan Veli, Nisan-1940'ta yazdığı "Ben Orhan Veli" şiirinde ne diyordu?

"Ben Orhan Veli/ 'Yazık oldu Süleyman Efendiye' mısra-ı meşhurunun mübdii/ Duydum ki merak ediyormuşsunuz /Hususi hayatımı/ Anlatayım:/ Evvela adamım/ Yani sirk hayvanı filân değilim/ Burnum var, kulağım var/ Pek biçimli olmamakla beraber...// Bir evde otururum/ Bir işte çalışırım/ Ne başımda bulut gezdirirm/ Ne sırtımda mühr-ü mübüvvet/ Ne İngiliz Kralı kadar mütevazıyım/ Ne de Celal Bayar'ın/ Sabık ahır uşağı kadar aristokrat!..// Ispanağı çok severim/ Puf böreğine hele, biterim!../ Malda mülkte gözüm yoktur/ Vallahi yoktur!/ Oktay Rifat'la Melih Cevdet'tir/ En yakın arkadaşlarım!..// Bir de sevgilim vardır pek muteber/ İsmini söyleyemem/ Edebiyat tarihçisi bulsun!.."

Bizim deli Orhan Veli'nin şiirde anlattığı gibi biri olmak, O'nun gibi davranmak çok mu zor? Biz bir daha hatırlatalım da, artık gerisi size kalmış, neyleyelim!..        Sakin KOŞAR...

YAZARIN DİĞER YAZILARI