BİR AKŞAM YEMEĞİNE '12 BİN TL' ÖDEMEK !?

 

           BİR AKŞAM YEMEĞİNE '12 BİN TL' ÖDEMEK !?

İlk haberi 'Oda TV' yapmış, yemeği yiyenin Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı yapılan sayın 'Yiğit Bulut' olduğu söylenmiş. Haberi duyan Yiğit Bulut, Yeni Şafak gazetesi aracılığıyla 'Oda TV'ye ağzına geleni söyleyip, bu işin failinin kendisi olmadığını söylemiş. Ben de bu olayı, 04 Ocak 2022 Salı günkü Halk TV'deki "Medya Mahallesi" programında öğrendim.

Hani büyüklerimiz hep; "Nefesine güvenen zurnacı olurmuş" der dururlar ya? Bu 12 Bin TL'lik yemek bazı yerler ve bazı insanlar için bir çiklet, bir gazoz parası kadarcık olabilir? Bizler bunu bilmeyen insanlar değiliz!.. Ancak, tam şu günlerde "En Düşük Emekli Aylığı 2.500 TL Oldu!" diye müjdeler verirken, kimisi bu rakamı göklere çıkarıp, yine ortak manşetleri olarak kullanırken; bir emekli ailesinin 2.500 TL'yi bir ay boyunca harcayacak olması düşünülünce, bir kişinin bir akşam yemeğinde 12 Bin TL hesap ödemesi sizin gözünüze ve kulağınıza hiç hoş geliyor mu!? Bir emeklinin tam 5 aylığını tek bir yemekte harcamak, sizin vicdanınıza adaletli geliyor mu!?

Yine aynı programda soruyorlardı; "Eğer bu haber doğruysa, Yiğit Bulut bu parayı cebinden mi ödedi, misafiri olduğu biri mi ödedi, yoksa bu hesap 'Saray'ın İkram Giderleri Kaleminden mi Ödendi' bunu bilmiyoruz? Cebinden ödediyse sorun yok da, İkram Giderleri olarak ödendiyse, bu para da bizlerin ödediği vergilerden çıkıyor demektir" diyorlardı.

Peki, bunu kime sorup da, kimden öğreneceğiz? Hangisi bize bu işin doğrusunu söyleyecek? Şimdiye kadar neyi öğrendik de, bunu da öğreneceğiz ki? Eski bir Bakan'ın, Yüce Meclis kürsüsünden salladığı bir peçeteyi, 700 Bin TL'lik saat faturası diye yutturmaya çalıştığını hiç unutabildik mi? Ya, bir mafya liderinden ayda 10 Bin Dolar rüşvet alan siyasetçinin ismini hâlâ öğrenebildik mi!? Boşuna beklemeyiniz, bunu zati hiç öğrenemeyeceksiniz!..

Siz hiç başrollerini Şener Şen, Ayşen Gruda, Adile Naşit ve Erdal Özyağcılar'ın oynadığı 'NAMUSLU' filmini izlediniz mi? İzlemediyseniz eğer, internetten bulup izleyebilirsiniz!.. Benim bir yetkim olsa, bu filme bütün ödülleri verirdim. Muhalif TV kanalların yöneticileri yerinde olsam, bu filmi her hafta sonu seyircilere izlettirirdim!.. Çünkü bu filmden öğrenilecek ve çıkarılacak çok dersler var!..

Son günlerde iğneden ipliğe her şeye yapılan aşırı zamlar ve ücretlere ise çok cüzzî yapılan zamlar, tanıdık TV kanallarında her gün eleştiriliyor!.. Aynı tanıdık yüzler, artık ezberlediğimiz aynı eleştiri sözleri bizleri bıktırıp-usandırdı!.. Yahu, sizin söylediklerinizi artık bu millet ezbere biliyor, biraz başka sözler ve yöntemler ortaya koyunuz gari!.. Gına geldiğimiz vatandaşla sokak röportajları ve pazarcı esnafı ziyaretleri dışında, başka alanlara gidiniz yahu!.. Her programda aynı sözler, aynı feryatlar!.. Geçende bir 'Ankaralı Zehra Canan' teyze röportajı vardı, günlerce ilgi odağı oldu, Muhalefet Liderleri ve Mansur Yavaş bile konuk ettiler, ekonomi dünyasında ayrı bir ses oldu!.. İşte böyle değişik konular bularak, yeni ses ve soluklarla kamuoyunu bu bıkkınlıktan kurtarın artık!..

Biz emeklilere layık görülen şu ücretlerden sonra, artık hepimizin, bizim deli Orhan Veli'nin 1947'de yazdığı 'Ah Neydi Benim Gençliğim' şiiri sözlerini sayıklayarak aşağı dünyaya doğru gideceğimizden emin olunuz:

"Nerde böyle hüzünlenmek o zaman/ İçip içip ağlamak/ Uzaklara dalıp şarkı söylemek/ Hafta sekiz, ben eğlentide/ Bugün saz, yarın sinema/ Beğenmedin Aile Bahçesi/ Onu da beğenmedin, parka/ Sevdiğim dillere destan/ Sevdiğim/ Meyil verdiğim/ Ben dizinin dibinde el-pençe, divan/ Samanlık seyran/ Nerde/ Nerde/ Nerde böyle hüzünlenmek o zaman!.."    Sakin KOŞAR.

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI