Bizi Bu Teknoloji Mahvetti !?
Benim gariban Anadolu insanlarım, bundan 50 – 60 yıl önceleri pek mutlu, mesut ve bahtiyardılar!.. 1.80 yatıp 2.80 kalkıyor, okuyayım, işe gireyim, emekli olayım, enflasyonun üzerinde ücret alayım, akşama kadar TV seyredeyim, internette sosyal medya fenomeni olayım… falan diye hiçbir dertleri yoktu!..
Nüfusun % 65’i köylerde yaşıyor, çiftçilikle uğraşıyor, tütün-pamuk-fındık-çay-zeytin-şeker pancarı-mısır-buğday yetiştirip, bunları satarak geçinip gidiyordu… Ürün parası yıldan yıla geldiği için, kooperatifler, bankalar, esnaflar da bu üretici köylülerden yıldan yıla paralarını tahsil ediyorlardı… İşte bizler de o acı tütünün paralarıyla okuduk, evlendik, ev, bark, mal, mülk sahibi olmuş, geçinip gidiyorduk!.. Kapalı ekonomi, takas yoluyla alışverişler vardı ama, bizler mutluyduk!..
Ne zaman ki biz NATO’ya girdik, Almanya işçi almaya başladı; TV’ler, cep telefonları, banka kredi kartları hayatımıza girdi, elektrik ve internet her eve girdi; bizim geleneklerimiz, gariban yaşantımız, isteklerimiz, heveslerimiz de toptan değişti!.. Bir anda masraflarımız artarken, bunlara para yetiştiremez, bankalardan bizim olmayan paraları borçlanmaya başladık!..
Bakınız sonuçta neler oldu… Size sadece birkaç günde yaşadığımız bazı haberleri aktaracağım, okuyun da geleceğimiz hakkında artık kendiniz bazı tahminlerde bulununuz…
--“Sivas’ta nakliyecilik yapan Ali K. (28)’in ; Televizyonda 2013 yılında tanışıp da evlendiği eşi, iki çocuğundan sonra, internette tanıştığı başka bir adamla kaçtı!..” Hani büyüklerimiz; “Tezekten terazinin pohtan olur dirhemi” derler ya? Eh, TV’de tanışıp da evlenilen birçok eş, internette yeni bulduğu sevgilileriyle kaçar oldular!.. İşte bizi bozan ve yerinde kullanmayı bir türlü öğrenemediğimiz 21. Yüzyıl teknolojisi böyle bir şey işte!..
--“Suriyeli Gozal A. adlı genç kız, eski sevgilisiyle bir plan yapıp, yeni sevgilisini kaçırarak, 50 Bin Dolar fidye istedi… Polise haber verip, bu planı öğrenen yeni sevgili Zekare S. Şok olup, sinir krizleri geçirdi…”
--“Giresun’da internet hastası Ogün Buruş (24), sosyal medya üzerinden ‘Cansu Dere’ isimli kadınla tanışıp, sözlendiler… Kendisine birçok altın takı ve para veren genç adam, nişanlısı kızın evli olduğunu ve adının da P.K. olduğunu öğrenince onu mahkemeye verdi…”
--“Cep telefonunu hiç kulağından eksik etmeyen Zonguldaklı Ersin K., annesi Hatice K.’yı 24 yerinden bıçakladı ve ifadesinde de; ‘Kulağıma sesler geldi, sonrasını hatırlamıyorum’ dedi…” Bu haberi komedi sanatçılarımızdan rahmetli Zeki Alasya veya Kemal Sunal duysalardı eğer; “E canım, hayırlı evlât dediğin zati böyle olmaz mı yahu” filân derlerdi herhalde?
Günümüz haberlerini okudunuz değil mi? Biz böyle miydik? Ne oldu bize? Üretim yok, çalışma yok, para harcama hırsımız ise had safhada!.. Yarın dünyanın başına bir Cengiz Han, Büyük İskender, Jull Sezar, Hitler veya Mussolini gibi biri musallat olup da, bütün dünyayı fethetmeye kalkışırsa, bizim halimiz nice olur!? Samanı ve eti bile dışarıdan aldığımız şu günlerde, elde yok avuçta yokken, dışarıya karşı uzun soluklu olarak nasıl direneceğiz ki?
İnsanlarımız, yukarıdaki haberlerin diline düşen hallerini bırakıp, bir an önce üretime dönük, teknolojiyi de bu iş için kullanıp, önceki fabrika ayarlarımıza geri dönmelidirler!.. Yoksa, başımıza gelebilecekleri ne siz düşünün, ne de ben söyleyeyim!..