Elinin Hamuruyla, 50 Kişiyi Götürmek !?
10 Mayıs günü iki sevinci birden yaşamayı uman insanlarımız, "Ülke TV" semalarından yükselen bir tehdit ve iki hanımın zırvalarıyla donup kaldılar!.. "Arafta Sorular" programını sunan Esra Elönü'nün konuğu, böyle bir zamanda yazar geçinen Sevda Noyan idi...
Sevda Noyan kim mi? Yıllarca FETÖ kanalı TV'de program yapan şarkıcı Engin Noyan'ın ikinci eşi... Sunucu bayanın bir sorusu üzerine coşan Sevda Noyan; "15 Temmuz kursağımızda kaldı, istediklerimizi yapamadık!.. Boş bulunduk!.. Yanlış anlaşılmasın, doğru anlaşılsın da; yine aynı şey olursa, bu sefer bizim aile 50 kişiyi götürür!.. Bu konuda çok donanımlıyız, maddi ve manevi olarak!.. Ayaklarını denk alsınlar, bizim sitede 3-5 kişi var, benim listem de hazır!.." deyince, program sunucusu bayan Elönü; "İki ayak az kalır bence, dört ayaklarını denk alsınlar!" diyerek ona destek veriyor, o zırva söyleşi de böyle devam edip gidiyordu...
Bu sözlere aşırı tepkiler gelmeye başlayınca, o yandaş kanalın yöneticileri hemen telaşlanıp, kamuoyuna şu açıklamayı yaptılar: "Tasvip etmediğimiz ve yayın ilkelerimize aykırı olan bu sözlerin sarf edilmesi nedeniyle, kamuoyundan özür dileriz!" dediler... (Kaynak: Ceren Koluman haberi-Korkusuz Gazetesi, 10 Mayıs 2020...)
İktidar cephesinden sadece sayın Bülent Arınç tepki gösterdi; "Bu sözleri sarfedebilmek için, insanın aklını yitirmiş olması gerekir!" dedi, hepsi buydu... Bir soruşturma desen, günlerdir açılmadı!.. Bu çok donanımlı (!) ve bir çırpıda 50 kişiyi aşağı dünyaya gönderecek kadar mühimmat depolamış olduğunu söyleyen 'Bayan Kahraman (!)'a halktan anında çok sayıda tepki mesajları geldi... En önemli iki tepki şöyleydi:
1-) 15 Temmuz şehidi Piyade Kurmay Albay Sait Ertürk'ün eşi Ceylan Ertük Twitter'dan; "Hazır mühimmatınız, hazırlığınız ve bu cesur yüreğiniz filân da varken, gidip PKK ve türevi terör örgütleriyle mücadele edin, hem emniyet güçlerimize de büyük yardımcı olmuş olursunuz!.." diye yazdı...
2-) Gazeteci İsmail Saymaz, Sevda Noyan'ın eşinin FETÖ kanalı Samanyolu TV'de program yaptığını hatırlatarak; "Eğer bu hanım darbeci arıyorsa, gitsin de eşine sorsun!" dedi...
Analar ne yiğit kadınlar (!) doğruyormuş, görüyorsunuz değil mi? Malûm tarihçilerimiz, yanılıp-şaşıp da, tarihi kahraman kadınlarımız arasına bu hanımı da katarlar mı, bilemiyoruz? Silahlarını ve mermilerini çoktan hazırlamış ve durduk yerde, her an katliam yapabilecek olduğu gözlenen bu hanımın resmi, bizim "Halide Edip Adıvar, Kara Fatma, Nene Hatun, Nezahat Onbaşı" gibi Milli Kadın Kahramanlarımız arasında hiç yakışık alır mı acaba? Ben hiç de yakışık alacağını düşünmüyorum da, ya sizler ne dersiniz!?
Bilirsiniz, ben böyle benzetmeleri pek yapmam ve doğru da bulmam ama, şu ikisi için yine de yazacağım: Bulmuşlar bir TV kanalı, meydanı da boş bulup 'ellerinin hamuruyla' oturmuşlar, kendileri çalıp, kendileri oynuyorlardı!.. Yoktan bir 'Darbe' uydurup, hayali 'Darbecileri' karşılarına alıp, birilerine güvenerek işkembe-i kübradan sallıyorlardı işte!..
Yahu sizin her tarafınız silah, mermi, bomba, dinamit olsa ne olacak, Donkişot'un 'Düşman' diye yeldeğirmenlerine saldırması gibi, site komşunuz olan birilerine saldırsanız kaç yazacak!? Olsa olsa cürmünüz kadar yer yakar, elinizde patlayacak silah veya bombalarla, olsa olsa sadece kendinize zarar verirsiniz!..
Biz daha önce seçim meydanlarında ortalığı yıkıp; "Bizi hemen İdlip'e, Şam'a götürün, vatan için şehit olmak istiyoruz!.." diye bağıranlara, birkaç ay sonra bir de baktık ki; yeni çıkan askerlik yasasıyla, "Paralı ve 21 günlük kısa dönem askerliğe" başvurduklarını hayretler içinde görüp, izlemiştik!.. Bunların kahramanlığı avlu kapıya kadardır, 'Hadin Yola Çıkalım' dediğinizde, yanınızda bunların tozunu bile bulamazsınız!..
Ahh körolası Coronavirüs ahhh!.. Kurtuluş Savaşı vererek yedi düvele kafa tutmuş, onları denize dökmüş yiğitlerin harman olduğu güzel Anadolu'mdan bile, şu salgın günlerinde ne 'Cılk-Cıvık-Kof' kahramanlar çıktı gördün mü!? Eserinle övün gari, e mi? Sakin KOŞAR...