İzmir Körfezi Kokuyor mu, Kokmuyor mu !?

Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, bütün partilerin tam da Büyükşehir Belediye Başkanlarını atamaya başladıkları günlerde çıkıp da; “İzmir Körfezi kokuyor, ya bunu önlemek için bir kolektör de mi yapamıyorsun!?” şeklindeki sözlerine, İzmir’in CHP’li mevcut Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’ndan hemen itiraz geldi…

Sayın Kocaoğlu dedi ki; “Sayın Cumhurbaşkanı’na kim bilgi veriyorsa, yanlış ve eksik bilgi veriyor!.. İZBAN bizimle yapıldı, çekerler hariç, buraya 450 Milyon Dolar harcadık… İZBAN’ı biz kurduk, havasını onlar atıyorlar!” dedi…

Tam bu kavgaların başladığı sırada, AKP’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak, Denizlili Nihat Zeybekçi gösterildi… 29 Kasım günü de sayın Nihat Zeybekçi İzmir’e gitti, ilk mitingini, saat 18.00 sıralarında Bayraklı’daki AKP İl Binası önünde yaptı…

İnsan biraz düşününce aklına hemen şu sorular geliyor:

--İktidar partisi AKP, 16 yıldır ne kadar çabaladıysa, İzmir Büyükşehir Belediyesini CHP’nin elinden alamadı… Geçen dönem de, en etkili ‘İkinci Adamı’ sayın Binali Yıldırım’ı aday gösterdi, yine alamadı, şimdi de oraya Denizlili Nihat Zeybekçi’yi gönderdi…

--Tam bu hengâme sırasında “İzmir Körfezi Kokuyor!” suçlamasının sebebi sizce ne olabilir? Bu Körfez kokuyor idiyse, Belediye buna engel olamadı ise, peki başımızdaki AKP hükümetleri bu konuda neler yapmışlardır? Bu hükümetlerin İçişleri, Çevre, Sağlık ve Ulaştırma Bakanları hiç İzmir’e gelmemişler mi? Onlar Körfez’in koktuğundan haberleri olmamış mı? Olduysa, ne diye onlar gereğini yapmamışlar!? Bu hükümet, 81 İlimizin hükümeti değil miydi? Başka yerlere yapılan hizmetler, bu 81 İlin insanlarının verdikleri vergilerle yapılmıyor mu? İzmir ve Körfez ne diye ihmal edildi o zaman!?

--Ülkemizin en başarılı 30 Belediyesinden, ilk 10 tanesinin CHP’li Belediyeler olduğu belirlendi… Bunların yaptıkları sosyal, kültürel, çevresel ve üreticilere verdikleri tarımsal destekler, yurt içi ve yurt dışından sürekli ödüller alırken, sizler nerelerdeydiniz!? Eski Türk filmlerinde, Adanalı zengin iş adamı rolündeki rahmetli Hulusi Kentmen’in, üç oğlunu her seferinde bir olaydan ötürü karşısına alıp, en büyüğüne; “Afferin oğlum Ahmet!”, ikincisine “Sana da bravo Mehmet!” dedikten sonra, en küçük oğlu merhum Öztürk Serengil’e dönüp; “Ulan it oğlu it!..” diye hitap etmesi gibi; sizler hiç çalışan ve üretenle, çalışmayanları ayırt etmesini bildiniz mi? Siyasi taraf olma duygusu, her seferinde burada da nüksetmedi mi? Sayın Nihat Zeybekçi Bakan olduğu yıllarda İzmir’e ne verdi de, şimdi oradan neyi alacak!?

CHP’nin Büyükşehir Belediyelerinden İzmir, Aydın, Eskişehir, Tekirdağ, Kırklareli, Edirne, Muğla gibi şehirler, rakip partiler tarafından elde edilmesi çok zor, hatta imkânsız İllerimiz arasındadır!.. Çevre düzenlemesi, sosyal ve kültürel etkinlikler, üreticilere verdikleri her türlü tarımsal katkılar nedeniyle, burada yaşayanlar huzurlu ve mutlu insanlardır… Seçim dönemindeki asılsız suçlamalarla, bu insanların kararlarını değiştirmezsiniz!.. Bu uğurda yapılan çabalar, abesle iştigalden ibaret işlerdir!.. Eğitimsiz kitleleri kandırabilir, aldatabilir, asılsız suçlamaları yutturabilirsiniz!.. Ama bu İllerin eğitimli insanlarına bunları kabul ettiremezsiniz!..

Bu bir genel seçim değil… Ama bütün göstergeler, 1989 Yerel Seçimleri benzeri bir sonuca doğru gidildiğinin işaretlerini veriyor!.. Tabii ki bunun en baş sebeplerinden biri, bozulmuş olan ‘Ekonomik Durum!..’ En başta emekliler olmak üzere; işi yok, karnı aç, cebi boş insanların sandıklara gidip de, kendilerini bu hale getirenlere yine ‘ağam-paşam’ diyeceklerini filân mı zannediyorsunuz ki?”             Sakin KOŞAR…

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI