Çevre Kanunu'nda yapılan değişiklik ile ülke kıyılarını kapsayan mapa ve şamandıra ihale verme yetkisinin Çevre Ajansı Başkanlığına verilecek olmasına CHP Muğla Milletvekili Mürsel Alban tepki gösterdi. Kıyı Kanunu kapsamındaki alanların artık ajans tarafından şirketlere devredilebilecek olmasını eleştiren Alban, "Bu kanun teklifiyle ülkenin tüm Doğal sit alanları ile özel çevre koruma bölgelerini Çevre Ajansı Başkanlığı'na ihale yapma, şirketlere devretme yetkisi verirseniz tüm o cennet koylar birer beton yığınına döner" dedi.
"TALANA YASAL KILIF UYDURUYORLAR"
Muğla kıyılarının MUÇEV eliyle yağmalandığını, Danıştay'ın birçok kez bu yağmaya "dur" dediğini belirten CHP'li Alban komisyon konuşmasında şunları kaydetti: "Mülk edinilemez oluşu nedeniyle, kıyıların kiralanamayacağı, idare mahkemelerinin ve Danıştay'ın yerleşik kararlarıyla da kabul edilmiştir. Şimdi bu kanun teklifiyle bu yağma ve talana yasal bir kılıf uydurulmaktadır.
Bu kanun teklifiyle ülkenin tüm Doğal sit alanları ile özel çevre koruma bölgelerini Çevre Ajansı Başkanlığı'na ihale yapma, şirketlere devretme yetkisi verirseniz tüm o cennet koylar birer beton yığınına döner.
Görüşmesini yaptığımız bu kanun teklifinin amacı, kıyıların Çevre Ajansı Başkanlığı'nın yapacağı ihalelerle belediyelerin elinden alınıp şirketlere verilmesidir. Çevre Ajansı Başkanlığı eliyle bir paralel belediye yapılanması kurulmasıdır. Doğal Sit alanları ile Özel Çevre Koruma bölgelerinin resmi olarak yağmalanmasıdır. Danıştay'ın iptal ettiği hukuksuz uygulamaları yeni kanun yaparak arkadan dolaşmaktır. Görüşmesini yaptığımız bu kanun teklifi, halkın olan kıyıların halkın elinden alınıp şirketlere verilmesidir."
"KIYILAR HALKINDIR PARSELLENEMEZ"
"Bu kanun maddesi önce komisyondan sonra genel kuruldan geçerse şirketler kurulacak, tabiat varlıkları, doğal sit alanları ile özel çevre koruma bölgelerindeki alanlar bu şirketlerin kullanımına açılacaktır. MUÇEV denen paralel belediye yapılanması genelleşmiş olacaktır. Biz bu kanun teklifinin karşısındayız. Kıyılar anayasada belirtildiği üzere halkındır. Halkın hakkı olan yerlerin kullanılmasını engelleyen tüm hukuksuz uygulamaların karşısındayız."
Haber Merkezi