Muğla Ağız ve Diş Sağlığı çalışanları iş bıraktı


Muğla'da Ağız ve Diş Sağlığı çalışanları, özlük hakları ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi talebiyle iş bıraktı. Yapılan açıklamada, "Yüksek MHRS sayıları, kısıtlı süreler, eksik istihdam, sağlıksız ve güvenli olmayan birimler, düşük ücretler, tükenmişlik ile ağız ve diş sağlığı birimlerinde artık hizmet üretemez durumdayız" denildi.

Haber Merkezi

Açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Sağlıkta dönüşüm programının sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin ekonomik, özlük ve demokratik haklarına yönelik etkilerini günümüzde çok daha derinden yaşamaktayız. Ekonomik darboğaz gerekçe gösterilerek tasarrufun öncelikle kamudan ve kamusal hizmet veren emekçilerden başlanarak yapılması sadece özlük ve mali haklarımızı değil nitelikli ve erişilebilir sağlık hizmetini de etkilemektedir. Sağlık emekçisi ve halkı karşı karşıya getiren bu sistemde en çok zarar görenlerin başında ağız ve diş sağlığı alanında çalışan kamu emekçileri gelmektedir.

 Yüksek MHRS sayıları, kısıtlı süreler, eksik istihdam, sağlıksız ve güvenli olmayan birimler, düşük ücretler, tükenmişlik ile ağız ve diş sağlığı birimlerinde artık hizmet üretemez durumdayız.

DİŞ HEKİMLERİ, YETERLİ EĞİTİMİ ALMADAN MESLEĞE BAŞLIYOR

Mesleki özerkliğimiz kalmamıştır. Sağlık hizmetlerinin sunumunda ve çalışma koşullarının belirlenmesinde demokratik süreçler işlememektedir. Emeğimizin karşılığını alamıyoruz. Emekliliğe yansıyan temel ücretlerdeki düşük oranlar, gelirlerini arttırmak için yaşanan performans baskısı ve fazla çalışma vb. uygulamalar ve birimler arasında teşvik ödenmesindeki farklılıklar da eşitsizlikleri artırmıştır. MHRS çökmüştür.Ağız ve diş sağlığı hizmetlerine ulaşamama; randevu sürelerindeki yetersizlikten kaynaklanan nitelikli sağlık hizmeti sunmak imkânsız hale gelmiş durumdadır. Bu aynı zamanda toplumun, sağlık hizmetine erişimine en büyük engel olmaktadır. Bakanlık karşılanamayan randevu talebini randevu sürelerini azaltıp daha fazla randevu vererek hem hekimleri çalışamaz duruma getirmekte hem de randevu bekleyen hastalarla sağlık emekçilerini karşı karşıya getirmektedir.  Sağlıkta şiddetinin önemli nedeni de burada yatmaktadır. Ağız ve diş sağlığı hizmetlerinde kullanılan malzemelerin kalitesinin düşüklüğü; hem hekimleri hem de toplum sağlığını doğrudan etkilemektedir. Alt yapı ve öğretim üyesi olmadan açılan üniversiteler; diş hekimlerinin yeterli eğitimi almadan meslek hayatına başlamalarına neden olmaktadır. Meslek içi eğitimlerle diş hekimlerin eğitim ihtiyacı piyasanın insafına bırakılmıştır. Kamunun, hekimlerin mesleki eğitimi ile ilgili nitelikli eğitim planlanması yapması gerekmektedir.

Ağız ve diş sağlığı hizmetlerinde tedavi edici hizmetler; emeğin yoğun olduğu bu hizmetler aynı zamanda çok fazla bütçeye gereksinim duyar. Koruyucu sağlık hizmetleri perspektifiyle ağız ve diş sağlığı politikası yeniden elen alınmalıdır. Bu planlama yapılırken sağlık emekçileri ve toplumun katılımını artıracak bir yöntem izlenmelidir. Ağız diş sağlığı merkezlerinin yaygınlaştırılması ve bu alanda koruyucu sağlık hizmetlerinin yeterli düzeyde verilmesi toplumsal bilinci yükselteceği gibi iş yükünü ortadan kaldıracaktır.

BASKI VE MOBİNGE MARUZ KALINIYOR

Ağız ve diş sağlığı birimlerinde eksik istihdam; tüm meslek gruplarını etkilemektedir. Nitelikli sağlık hizmeti önünde en büyük sorunlardan olan eksik istihdam çalışanların iş yükünü arttırdığı gibi iş barışını da bozmaktadır. Bu nedenle kamu ağız ve diş sağlığı merkezlerinde çalışmak, ekonomik, özlük ve demokratik haklar açısından cazip hale getirilmelidir. Kamu ağız ve diş sağlığı kurumlarında diş hekimi ve ağız diş sağlığı teknikerleri başta olmak üzere kadrolu ve güvenceli istihdamla meslek mensuplarının sayısı arttırılmalıdır.

Mesleki gelişimin desteklenmemesi; teknolojinin giderek yaygınlaştığı, bilimsel bilginin giderek güçlendiği günümüzde diş hekimlerinin mesleki gelişimlerinin önündeki engeller kaldırılmalı sürekliliği olan kamusal eğitim programları yaygınlaştırılmalıdır.

Ücretlerde adaletsizlik, yönetici baskısı, mobbing ve angaryalarla ağız ve diş sağlığı birimlerinde çalışan emekçiler liyakatsiz yöneticilerin baskı ve mobbingine maruz kalmaktadır. Disiplin cezalarıyla hem maaştan hem teşvikten kesinti yapılması çalışanlar için tehdit oluşturacak boyuttadır. Yine belirli rapor ve yıllık izin günleri üzerinde yapılan kesintiler bir performans baskısı olarak karşımıza çıkmaktadır.

Sağlık hizmetleri ağır ve tehlikeli işler sınıfındadır; ağız ve diş sağlığı hizmeti sunulan mekanlar yeterli, standart ve güvenli çalışma koşullarını sağlamamaktadır.

"EYLEMLERİMİZ ARTARAK DEVAM EDCEK"

Mesai kaydırma, mesai dışı vb. esnek çalışma modelleri, son zamanlarda yaygınlaştırılmaya çalışılmaktadır. Emekçilerin her gün yeniden nitelikli ve güvenli ağız diş sağlığı hizmeti üretebilmesi dinlenme hakkı ile sağlanır. İyi bir sağlık sistemi için bağımsız ve mesleki açıdan, sosyal ve hatta kültürel açıdan kendini geliştirme olanaklarına sahip meslek mensuplarının varlığı kritik önemdedir. Bunun içinde yeterli dinlenme, kendine zaman ayırabilme ve ekonomik açıdan da rahat bir yaşama ihtiyaç vardır. Bu nedenle esnek çalışma modellerinden vazgeçilmelidir.

Sağlıkta dönüşümle geldiğimiz nokta da tüm sağlık emekçileri gibi ağız ve diş sağlığı hizmetlerinde çalışan emekçilerin de özlük, ekonomik ve demokratik hakları engellenmekte, sorunları görülmemekte, talepleri karşılanmadığından üretimden gelen güçlerini kullanmaktan başka çareleri kalmamıştır.  

Bu inançla; halka nitelikli ağız ve diş sağlığı hizmeti sunma mücadelesi veren ağız ve diş sağlığı emekçilerinin ekonomik, özlük, demokratik haklarını korumak, iyileştirmek için başlattığımız fiili ve meşru eylemlerimiz artarak devam edecektir."

 

 

DİĞER HABERLER