Muğla Sol Parti'den barınma sorununa yönelik açıklamada: "Pahalılık öğrencileri tarikat ve cemaat yurtlarına yönlendiriyor"

 

 

Muğla Sol Parti'den barınma sorununa yönelik açıklamada: "Pahalılık öğrencileri tarikat ve cemaat yurtlarına yönlendiriyor"

Muğla Sol Parti İl Başkanı Zekeriya Kargın, barınma sorununa yönelik açıklamalarda bulundu. Kargın, pahalılığın öğrencileri cemaat ve tarikat yurtlarına yönlendirdiğini belirtti ve, "Siyasal iktidarın tercihlerinin yanı sıra, yerel yönetimlerimiz kendi imkanları ölçüsünde, yurt yapımı, belirli binaların bu amaçlı kullanıma açılması vb. adımlar atmalıdır. İlimize öğrenim amaçlı gelen öğrencilerimize bu anlamda sahip çıkılmalıdır" ifadeleri kullanıldı.

Haber Merkezi

Açıklamanın tamamında şu ifadelere yer verildi: "Pandemi ile birlikte ekonomik krizin yıkıcı etkilerinin özellikle yoksul halk kitleleri üzerinde derinden hissedildiği, öncelikli kaygının aç kalmamak olduğu bu günlerde,  kira ve konut fiyatlarının özellikle büyük şehirlerde neredeyse %100 artması, öğrenciler başta olmak üzere krizden en fazla etkilenen alt gelir gruplarının kiracı olarak tutunmasını da neredeyse imkânsız hale getirmiştir. Piyasa koşularının kira ve konut fiyatlarını dayatması ve müdahale edecek ne sosyal devlet politikaları ne de mekanizmalarının olmaması,  devletin ranta dönük neoliberal politikaları, halkın barınma gibi en temel haklara ulaşmasını  bile imkansız kılacak derin bir krizi yaşamasına neden olmuştur.

Ailesinin yaşadığı il dışında üniversiteye giren asgari ücretli ya da ortalama gelire sahip bir ailenin çocukları için barınma sorunu bütün sorunların önüne geçmiştir. Çok sayıda öğrenci "Barınamıyoruz" diyerek parklarda yatarak seslerini duyurmaya çalışırken, kimi öğrenciler okullar açılıncaya kadar bütçesine uygun bir ev ya yurt bulmak için çabalamaktadır. İktidarın tutumu ise öğrencilerin barınma sorununu çözmek yerine kalacak yeri olmayan öğrencileri kolluk kuvvetleri aracılığıyla sürekli taciz etmek ve gözaltına almak olmaktadır."

"PAHALILIK ÖĞRENCİLERİ CEMAAT VE TARİKAT YURTLARINA YÖNELTİYOR"

"Bu sürecin aynı zamanda politik bir boyutu da bulunmaktadır; siyasi iktidar, dini eğitimin okul öncesi eğitim kurumlarından itibaren verilmesi yönündeki çabalarından, üniversiteye kadar eğitim müfredatını laiklik ve bilim karşıtı bir çizgide yeniden oluştururken, pratikte tarikat ve cemaatleri, dini vakıf ve dernekleri eğitim sisteminin somut bir parçası olarak devreye sokmuş durumdadır. Öğrencilerin yıllardır tarikat-cemaat yurtlarına yönlendirilmesi iktidarın "Dindar nesil yetiştirme" yönündeki siyasal-ideolojik hedeflerinden bağımsız değildir.

Yıllardır kamu kaynaklarıyla yapılan destekler sonucunda dini vakıf ve derneklere ait yurtlara daha fazla öğrencinin yönelmesi sağlanmıştır. İktidar, KYK yurtları önündeki uzun kuyruklar karşısında, önümüzdeki birkaç yıl kendisine sıra gelmeyeceğini gören ve kirasını ödeyebileceği bir ev bulmaktan umudunu kesen öğrenci kitlesini bilinçli bir şekilde çeşitli tarikat-cemaat yurtlarına doğru adeta itmektedir. Bu yurtlar için vakıflara halkın vergilerinden her yıl milyonlarca lira aktarılmaktadır. Dini vakıf ve derneklere ait yurtlarda kalan öğrencilere öğrenci başına geçtiğimiz yıl 650-800 TL destek verilmiştir. Bu yılın ilk 9 ayında yapılacak destek miktarı ise toplamda 173 milyon 704 bin liradır."

"MSKÜ ÖĞRENCİLERİ VE AİLELERİ ZOR DURUMDA"

"2015 yılında Diyarbakır-Kulp'ta, 2016 yılında Adana Aladağ tarikat yurtlarında yaşanan yangınlarda yaşanan kayıplarımız ve 2016 yılında Karaman'da Ensar vakfında yaşanan sistematik taciz tecavüz olayları gibi trajediler, siyasal iktidarın yeterli yurt yapmaması ve kamu kaynaklarının devlet okulları yerine özel okullara, çeşitli dini vakıf ve derneklere aktarması sonuçlarından birisidir. Yoksul halkın, çocuklarının barınma ihtiyacını giderememesi yüzünden tarikat yurtlarının ağlarına düşmesi çaresizliği, açıklanan trajik sonuçların ortaya çıkmasıyla sonuçlanmaktadır.

Öğrencilerin barınma sorununu çözmek için yeni yurtlar yaptırmak, mevcut öğrenci yurtlarının fiziki ve altyapı koşullarını iyileştirmek için kaynak ayırmayan iktidar, yıllardır arka bahçesi olarak gördüğü tarikat-cemaat yurtları söz konusu olduğunda kamu kaynaklarını kullanmaktan geri durmamaktadır. Bu yurtlarda kalan öğrencilerin tarikat mensubu hocalar eşliğinde dini etkinliklere ve sohbetlere katılmasının zorunlu olduğu bilinmektedir.

Ne yazık ki kentimize de üniversite okumak için gelen öğrenciler ve aileleri açısından durum farklı değildir. Ülkede yaşanan yaşam pahalılığının en önemli boyutlarından birisi olan barınma maliyetlerindeki artış, Muğla Sıtkı Koçman Üniversite'ni kazanan öğrencileri ve ailelerini etkilemektedir. Öğrencilerin, öncelikli olarak barınma giderlerini karşılayamamaları nedeni ile, önemli bir bölümünün kayıt dondurma, kayıt yaptırdığı halde derslere devam edememe ya da memleketlerine geri dönme gibi yönelimlere başvurduğu görülmektedir. Kamusal olarak bu kadar öğrencinin barınabileceği imkân bulunmamaktadır."

"MUĞLA'DAKİ YURTLAR YETERSİZ"

"Öğrencilerin bir bölümü, ideal yaşam şartlarından uzak yerlerde yaşamak zorunda kalmaktadır. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi resmi verilerine göre, kent merkezinde 2.236 Erkek ve 3.423 Kız öğrenci, ilçeler toplamında da 470 Erkek ve 450 Kız öğrenci kapasiteli yurt imkânı bulunmaktadır. Üniversitenin mevcut 42.467 olan toplam öğrenci sayısı ve 2022 YKS ile yerleşecek öğrenciler de düşünüldüğünde bu sayının son derece yetersiz olduğu ve yukarıda belirtilen sıkıntılara çözüm olamayacağı açıktır. Yeni kayıt yaptıran öğrenci sayısının mezun olan öğrenci sayısından daha fazla olması bu ihtiyacı her geçen yıl daha da büyütmektedir.

Öte yandan, bizler siyasal iktidarın tercihlerinin yanı sıra, Muğla kenti yerel yönetimleri açısından da adımlar atılması gerektiğini düşünmekteyiz.  Yerel yönetimlerimiz kendi imkanları ölçüsünde, yurt yapımı, belirli binaların bu amaçlı kullanıma açılması vb. adımlar atmalıdır. İlimize öğrenim amaçlı gelen öğrencilerimize bu anlamda sahip çıkılmalıdır.

Ekonomik olanakları yetersiz öğrencilerin eğitim alma haklarını kullanmalarını sağlamak sosyal devlet olmanın ve toplumsal adalet ve fırsat eşitliği ilkelerinin temel gereklerindendir. Bunun için talep eden tüm öğrencilere her kademede, ama özellikle orta ve yükseköğretimde yurt olanağı sunmak sosyal devletin temel sorumluluğudur. Eğitim bir ayrıcalık değil, temel bir insan hakkıdır. Öğrencilerimizin insanca yaşayabilecekleri beslenme ve barınma hakkı, anayasal bir hak,  kamusal bir sorumluluktur. SOL Parti İl Örgütü olarak yerelimizde sürecin takipçisi olacağımızı belirtir, tüm halkımızı saygıyla selamlarız. "

DİĞER HABERLER