Muğla 'Süper İzin' yasasını tanımıyor, direniş devam ediyor
Muğla'daki yüzlerce yetkili ve bilim insanlarının uyarılarına rağmen zeytinlikleri, ormanları ve mera alanlarını madencilik ile enerji projelerine açan kanun 24 Temmuz 2025'te Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Ankara'da günlerce süren direniş ve açlık grevinin ardından mücadele Muğla'da devam ediyor. 57 köyün etkilenmesi, 820 bin zeytin ağacının taşınması ya da yok olması beklenen çalışmalara karşı 3 Ağustos Pazar günü saat 11.00'de Muğla'nın Milas ilçesine bağlı İkizköy/Akbelen'de buluşma düzenlenecek. İkizköyde altı yıldır bölgedeki orman ve tarım alanlarını korumak için mücadele eden halk, "Bu yasayı tanımıyoruz" diyerek direnişini sürdürüyor.
Haber Merkezi
Zeytinlikleri, ormanları ve tarım alanlarını madencilik ile enerji projelerine açan 7554 sayılı "Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun", 24 Temmuz 2025 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Ancak kamuoyunda "Süper İzin Yasası" olarak bilinen bu düzenleme, köylülerden çevrecilere, birçok kesimin sert tepkisini çekti.
13 Haziran'da TBMM'ye sunulan yasa teklifine karşı başlayan tepkiler, TBMM önündeki nöbetler ve açlık grevleriyle Ankara'da ses getirmişti. Yasalaşmanın ardından mücadeleyi yerelde sürdürmek isteyen çevre ve yaşam savunucuları, ilk buluşmayı 27 Temmuz'da Muğla'nın Menteşe ilçesinde yaptı. Mücadelenin ikinci buluşması ise 3 Ağustos Pazar günü saat 11.00'de İkizköy/Akbelen'de düzenlenecek.
Altı yıldır zeytinlikleri ve ormanları için direnen İkizköy halkı, bu kez yeni yasaya karşı bir kez daha topraklarında ses verecek. "Maden yasasını tanımıyoruz!" çağrısıyla yapılacak etkinliğe, çevreciler, meslek odaları, demokratik kitle örgütleri ve yurttaşların yoğun katılım göstermesi bekleniyor.
İkizköy Çevre Komitesi tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "13 Haziran'da gündeme gelen yeni maden yasasına karşı o günden beri mücadele içindeyiz. Bu yasayı geçirmiş olmaları köylerimiz için hükümsüzdür. Zeytinlerimizin taşınması, köylerimizin yok olması; geçmişimizin ve geleceğimizin yok edilmesi anlamına geliyor. Bizler bu topraklarda doğduk, büyüdük. Köylerimiz, ağaçlarımız, yüzlerce yıllık tarihimiz bizimdir. Ankara'da gördüğümüz büyük dayanışmayı şimdi İkizköy'de büyütmek istiyoruz. Akbelen ormanını savunmaya başladığımız yerde, bu kez 'Bu yasayı tanımıyoruz' demek için hep birlikte olacağız."