CHP İl Kadın Kolları ile Türkiye İşçi Partisi'nden açıklama
Muğla'nın Yatağan İlçesi Yeşilbağcılar Mahallesinde yakılarak öldürüldüğü öne sürülen 3 çocuk annesi Figen Çoban davasının üçüncü duruşması Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Dava sonrası Cumhuriyet Halk Partisi İl Kadın Kolları ile Türkiye İşçi Partisi tarafından açıklama yapıldı. CHP'den "Yaşamlarımızın gasp edilmesine izin vermeyeceğiz. Ülkemizin bir İran olmasına, bir Afganistan olmasına asla izin vermeyeceğiz" açıklaması yapılırken, Türkiye İşçi Partisi tarafından ise, "Figen'i öldüren kocası değil, İstanbul sözleşmesinden çıkan zihniyettir" açıklaması yapıldı.
Haber Merkezi
Muğla'nın Yatağan İlçesi Yeşilbağcılar Mahallesi'nde yakılarak öldürüldüğü öne sürülen 3 çocuk annesi Figen Çoban davasının üçüncü duruşması Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Mahkeme heyeti Figen Çoban'ın eşi M.E.A.Ç ile kayınbiraderi S.Ç.'nin tutuklu hallerinin devamına, Figen Çoban'ın eşi M.E.A.Ç'nin akıl sağlığının tespiti için adli tıptan istenen raporun beklenmesine karar verildi. Duruşma 7 Mart 2024'e ertelendi.
Duruşma sonrası Türkiye İşçi Partisi tarafından açıklama yapıldı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Figen' i öldüren kocası değil İstanbul sözleşmesinden çıkan zihniyettir. İstanbul sözleşmesi yürürlükte olduğu sürece Figen ne çalıştığı yerde taciz edilecek, Ne öldüresiye dövülüp işkence görecek, ne de sonrasında "somut delil" ortadan kalksın diye diri diri yakılacaktı. Sözleşmeden çıkıldığı an bu kadın canından oldu. Figen'in katili sözleşmeden çıkanlar ve iş birlikçileri ise sözleşmeden çıkılmasını isteyen herkestir! Figen'i iş yerinde taciz eden, taciz ortaya çıkınca işkence görmesine ve öldürülmesine sebep olan kişi; kendisini aklamak için "beni ayartmaya kalktı" diye ölmüş kadına iftira atmıştır . Oysa ki sözleşme yürürlükte olsaydı savcılığa Figen suç duyurusunda bulunduğu an bu kişi içerde idi.
Kocası, suçsuz bir kadını dövüp işkence edip, öldürüp "psikolojisi bozuktu, kendini yaktı" demiştir. Sözleşme yürürlükte olsaydı bırakın dövmeyi, sövmeyi, işkence edip öldürmeyi, bu adam eşine sözlü şiddet bile uygulayamazdı. Figen işkence görürken susan, işkenceye izin veren ve öldürülmesini zevkle izleyen iş birlikçileri ise katili hapisten kurtulmak için her türlü yalanı söylemektedirler. Bırakın kadının beyanının esas olmasını kadın artık ölüdür. Somut delil nedir? Kadının Parmak izi bile kül olmuştur. Salonda gördüğümüz tek somut delil, "bırakın yaşayana bu ülkede kadının anısına bile saygının olmamasıdır"
Muğla da artık kadınlar yakılmayacak. Sözleşme ile son bulan kadın yakılması, sözleşmeden çıkılınca maalesef geri gelmiştir. Muğla'da Savcılar değişir, hakimler değişir anımsamazlar belki kaç kadının ne şekilde yakıldığını ancak biz unutmayız. Muğla'nın kaderi değişecek Sözleşmeye geri dönülecek. Kadın; ne taciz edilir, ne şiddet görür, ne de cinayete kurban gider. Çünkü; kadının beyanı esastır. Bu yüzden İstanbul sözleşmesi yaşatır."
CHP KADIN KOLLARI: "MÜCADELEMİZ YARIN BİR KİŞİ DAHA EKSİLMEMEK İÇİN"
Davanın ardından bir açıklamada CHP İl Kadın Kolları Tarafından yapıldı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Figen Çoban davasına sahip çıkmak, kadın dayanışmasını çoğaltmak ve adaletin yerine gelmesini talep etmek amacıyla Cumhuriyet Halk partili kadınlar olarak buradayız.
Figen, 21 Ocak günü yanmış bir şekilde evin kapısının önünde ölü olarak bulundu. Ve maalesef evde bir sürü insan varken kimse ne olduğunu görmemiş. İlk aldığımız bilgilerde intihar dendi ama kendini yakmak isteyen birisi kafasından aşağıya yanıcı madde dökse ayaklarına kadar iner. Fakat Figen bulunduğunda belden aşağısında hiç yanık yokmuş. Bu yüzden diyoruz ki bu bir sıradan ölüm değil, bu bir kadın cinayetidir. Ve diyoruz ki ne olursa olsun hiçbir kadın, hiçbir insan, hiçbir canlı öldürülmeyi hak etmez. Varsa bir suç yargılanır ve cezasını alır.
Bugün Figen'in 3. Duruşması. 03 Ekim'de yapılan 2. duruşmasında Mahkeme heyetince tutuklu sanık Mehmet Emin Ata Çoban'ın cezai ehliyetinin olup olmadığının saptanması için Manisa Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesine sevkine karar verilmişti. Umuyoruz ki bu oturumda dava sonuçlanır ve suçlu yada suçlular gerekli cezayı alırlar.
Biz kadınlar bugünümüzün ve yarınımızın tehdit altında biliyoruz. Yaşamlarımıza, haklarımıza ve hayallerimize pranga vurulmak isteniyor. Dün Zeynepler, Pınarlar, Sedefler, Güleda'lar için mücadele verdik. Bugün Figen için buradayız. Tüm mücadelemiz yarın bir kişi daha eksilmemek için.
Ama bilsinler ki birbirimize sahip çıkarak, dayanışarak haklarımıza sahip çıkacağız. Yaşamlarımızın gasp edilmesine izin vermeyeceğiz. Ülkemizin bir İran olmasına, bir Afganistan olmasına asla izin vermeyeceğiz."