Yerel örgütler 'nefes alan Türkiye' için kömürden adil çıkış istiyor

Yerel örgütler 'nefes alan Türkiye' için kömürden adil çıkış istiyor

Kömürden Adil Çıkış Hedef 2030 kampanyasını destekleyen, Aralarında Muğla Çevre Platformu'nun da yer aldığı 16 yerel çevre ve iklim örgütü, Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de devam eden 29. BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi Taraflar Konferansı (COP 29) devam ederken, zirveye kalabalık bir ekiple katılan Türkiye'den kömürden çıkış takvimini açıklamasını talep etti.

Haber Merkezi

Gün geçtikçe sıklığı ve şiddeti artan iklim krizine karşı zirvelerde yeşile boyanan süslü sözlere değil, somut adımlara ihtiyaçları olduğunu belirten örgütler; fırsat penceresinin her saniye giderek daraldığına dikkat çekti: "Bu pencereyi açık tutmak için atılması gereken en somut adım, başta kömür olmak üzere fosil yakıtları bir an önce yerin altında bırakmak ve yeryüzünün nefes kaynağı yutak alanlarımızdan ormanları korumak. Ülkemizin ise iklim karnesi maalesef kırıklarla dolu. Sanayi Devrimi'nin başladığı İngiltere bile geçtiğimiz ay son kömürlü termik santralini kapatmışken, 50'nin üzerinde ülke kömürden kademeli çıkış takvimini açıklamışken Türkiye'nin hala kömürde ısrar etmesi, bilimsel gerçeklerle örtüşmediği gibi geleceğimizi de tehlikeye atıyor. Üstelik kömürden çıkmak için bir yana, her yıl kömür sektörüne akıtılan milyarlarca dolar teşvik  nedeniyle ülkemizin kamu kaynakları üzerine de ciddi bir yük biniyor."

"ŞİRKETLERİN KARNINI DEĞİL, HALKIN İHTİYAÇLARINI ÖNCELEYİN"

16 yerel örgütün imzaladığı açıklamada dile getirilen itirazlar ve talepler şu şekilde: "Halkın gerçek ihtiyacından uzak şirketlerin kârını önceliklendiren bu politikalar çerçevesinde; Kahramanmaraş'ta Afşin-Elbistan A Termik Santrali'ne yeni ek ünite yapılmak istenmesini; Eskişehir'in verimli tarım alanı Alpu'da tekrar kömürlü termik santral projesinin gündeme getirilmesini; Muğla Milas'ta yer alan Akbelen Ormanı'nın kömür madenciliği için yok edilmeye çalışılmasını; yeryüzünün önemli biyoçeşitlilik sıcak noktalarından Kazdağları'nın ve ülkemizin diğer bölgelerinin  maden projeleriyle delik deşik edilmesini kabul etmiyoruz."

"Kömürün ötesinde yaşanabilir, sağlıklı bir gelecek için; Türkiye'nin ivedilikle kimsenin işsiz, güvencesiz, sağlıksız, enerjisiz kalmadığı, planlı ve kademeli; ekolojik, ekonomik ve toplumsal açıdan adil bir kömürden çıkış planını deklare etmesini ve Paris Anlaşması'nı onaylayan her ülke gibi 2025 yılında Ulusal Katkı Beyanı'nı (NDC) güncellemekle yükümlü Türkiye'nin, yeni oluşturacağı Ulusal Katkı Beyanı'na "2030'a kadar kömürden çıkışı gerçekleştirme" hedefi koymasını talep ediyoruz."

Yaşanabilir bir yeryüzü için iklim kriziyle mücadelede her ülkenin üzerine düşen sorumluluğu ivedilikle yerine getirmekle yükümlü olduğunu, Türkiye'nin ev ödevinin ise 2030'a kadar kömürden adil çıkışa yönelik somut adımlar atmak olması gerektiğini belirten örgütler, "Anadolu'nun dört bir yanındaki yaşam savunucuları olarak iklim dostu bir Türkiye hedefiyle "kömürden kurtul geleceği kurtar" çağrımızı COP 29 vesilesiyle bir kez daha yineliyoruz."

 

DİĞER HABERLER