BİLİMSEL BİLGİNİN ANA ÖZELLİĞİ NESNELLİKTİR

 

BİLİMSEL BİLGİNİN ANA ÖZELLİĞİ NESNELLİKTİR

   Bizim toplumda bir ideolojik açıdan  bakanların kullandığı bir şey vardır..diyor ki bunlar :"Tanzimattan sonra batılılaşma adına her türlü kültür ve ahlaki değerlerden uzaklaşılmıştır..Gençler..haram ve helali tanımamakta, milli ve manevi değerlerini yabancılaştırılmıştır.."

   Batılılaşma bunu mu getirmiştir acaba?

Örneğin  dünyada toplumların bir kirlilik sıralamasından söz ediliyor.

Bu sıralamanın neresinde bir doğu toplumu ,dinci bir toplum yer alıyor?Örneğin elliye yakın Müslüman toplum arasında temiz toplumlar içinde adı geçen bir örnek var mı/batı ahlakı  bu kadar insanları değerlerinden uzaklaştırıyorsa neden bu toplumlar her türlü olumlu sıralamanın başlarında yer alıyorlar?

Batının ahlakı ve kültürü bu kadar kötü ise nasıl oluyor du batı toplumları dünyada ne kadar iyi gösterge  varsa hepsinde ilk başta görünüyorlar?

Batını ahlakı bu kadar kötü ise toplumlarının kirlilikten uzak değil içinde olması gerekmez mi?

     Bir bilim adamının son savlarından biri bu olmuştur.

Yaptığı bir araştırmayı sunarken sözlerini bu akla aykırı düşüncelerle bitirmiştir.

Bu aynı zamanda bir üniversite rektörüymüş de.Okul adına bir balığın içgüdüsel davranışlarını inceledikten sonra bilisil açıklamasın patlatmış: Balığın iç güdüsel davranışlarını açıklarken bunun bir Allah'ın hikmeti olduğunu söylemiş.

Bu bilimsel  "!"sonuca ulaşmak için Prof. etiketi gerekmiyor ki..

Sıradan bir cahil vatandaş  da bunu söyleyebilir.

Bir ilkokul öğrencisi de bunu diyebilir..

Ayrıca bunun için uzun araştırmaya ihtiyaç yoktur ki.

    Oysa o Prof'un okulu kendisine bu hikmetin ne olduğunu nasıl olduğunu açıklama görevi vermiştir.

Bilimsel bir bilgi sınma görevi vermiştir.

Allahın hikmeti demesi için ille de araştırma yapması bir sürü masrafa girmesi gerekmiyor ki.,.

         Batılılaşma kültür ve ahlaki değerleri nasıl yok ediyor acaba?

Bu değerlerden insanların uzaklaşmasını sağlamak için ne yapıyor acaba?

     Oysa o Batı ahlak üstüne kitaplar geliştirirken varsayımlar üretirken senin doğun ne yapıyordu.

Örneğin bir Platon'un, bir Ariston'un MÖ ahlak ile ilgili öğretilerini sıralarken o yallarda senin doğu toplumunda kitap diye bir şey biliniyor muydu?

Ahlak konusunda çeşitli varsayımlar üretirken Batı  biz ne yapıyorduk dersiniz?

             O Prof'u dinleyenler arasında bunları ona soracak veya anımsatacak olsayda elbette biraz daha mantıklı konuşurdu.

Ama onun dinleyicileri biat ve itaata uygun dinledikleri için bölme bir karşı çıkışı yamazlar.O da meydanı boş bulunca böyle atıp tutuyor işte

   Bir balığın içgüdüsel hareketlerini tanrının  hikmeti ile açıklamak bir din adamına uygundur ama bir bilem adamına değil.

Bilim adamından istenen ise o hikmetin ne ve nasıl olabileceğinin açıklanmasıdır.

Yoksa sıradan her insan bunu böyle söyleyebilir..

 

 

 

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI