BUNLAR BAŞKA DÜNYALARDAN MI GELDİLER YOKSA

BUNLAR BAŞKA DÜNYALARDAN MI GELDİLER YOKSA

  Arada bir Japon kanalı var onu izlerim. Şu Japonlar gerçekten bize göre çok ilginç insanlar. Hala evlerde masa-sandalye değil yer minderlerinde oturanları gösteriyor. Ünlü çubuklarıyla yemek yiyişlerini, her karşılaştıkları ve  ayrıldıkları zaman eğitilip de selam verişlerini, her büyük yapı, kaya, taş önüne geldikleri zaman ona selam verişlerini, nehir veya deniz kenarına  geldikleri zaman suya selam verişlerini izleyebilirsiniz eğer bu kanalınız varsa.. Çocukların birbirlerine davranışları da öyle büyük bir saygı içinde görünüyor.

  Buna şaşırmıyorum. Çünkü her toplumun kendine özgü gelenekleri-görenekleri içindedir birbirlerine olan davranışları ve ilişkileri. Ama bir şey var ki gerçekten şaşırmamak mümkün değil. Örneğin geçtiğimiz bir ay içinde iki büyük deprem yaşandı orada. Biri altı kusur diğeri de 7,3 olarak verilmişti. ALTIDAN BÜYÜK DEPREM ORANIN SAATİ İLE GECE YARISINA DOĞRU OLMUŞTU. Her yer beşik gibi sallanırken sokaklarda bir tek insan görünmüyordu. Arada bir geçip giden arabalardan başka insanlar yoktu ortalıkta. Demek ki o insanlar kendilerini evlerinde daha güvenli hissediyordu. Bundan sonra olan deprem ise 7,3 olarak verilmişti. Bu şiddetteki bir depremde 80 yaşlarında iki ihtiyar ölmüştü. Bu son deprem önce tusunaminin yaşandığı bölgede olmuş..

  Martın 11'inde büyük tüsinami felaketinin yaşandığı bir olayı anıyorlardı. Yediden yedmişe kadar bu felaketin acılarını tazeliyorlardı. Çoğu yerlerde bu büyük felaketin izlerini silmişlerdi ama ondan gösterebilecekleri örekleri vardı. Denizin kabarıp taştığı alanları küçük çocuklara gösteriyorlardı. Örneğin bir öğretmen şöyle anlatıyordu onlara. Siz doğmadan önce burada tusinami denilen olay yaşanmıştı. O sırada çocukların yanından geçmekte olan birisine ne yapıyorsunuz burada diye sormuşlardı. Adamın yanıtı ilginç geldi bana.

Şöyle diyordu adam.. Biz depremle ilgili her türlü hesaplarımızı yapmıştık. Ama bu felaket bize bir yerlerde yanıldığımız gösterdi. şimdi nerede yanılmış olabileceğimizi araştırıyoruz. Neden bunu öngöremediğimizi sorguluyoruz. Önceden hazırladığımız uyarı sisteminin neresinde bir eksiklik oldu da bu felaketi yaşamak zorunda kaldık? Örneğin bulunduğunuz yerde altı metreye kadar denizin yükselebileceğini hesaplamış ve bu duvarları yapmıştık. Ancak görüldü ki bu bölgede  deniz yedi metreden fazla yükselmişti.. Demek ki bir metreden fazla yükseklik verseydik bu duvarlara bu kadar insan ölmeyecekti..

Acaba dünyanın bu Japon'lardan öğreneceği bazı şeyler yok mu? Mesela şu deprem konusunda onlardan alabileceği dersler yok mu? Örneğin geçmişti bir belediye başkanı halkına şu tarihte su vereceğim sözünü yerine getiremediği için intihar atmıştı. Bu nasıl bir inançla ilgili bu nasıl bir etik anlayışla ilgili olabilir ki?

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI