ÇÜRÜMELER ÖNCE KÜÇÜK BİR NOKTADAN BAŞLAR
Hiçbir organizma bir anda tümüyle çürüyerek yok olmaz. Önce küçük küçük noktalardan başlar ve bunlar büyüyerek tüm organizmanın çürümesini getirir. Kimi çürümeleri fark etmek olasıdır ama kimilerini anlamak için ilgi bilgi ve dikkat olması gerekir.
Toplumları ayakta tutan yazılı-sözlü değerleri vardır. BUNLAR YETERİNCE TOPLUMLARIN DÜZENİNİ KORUYAMADIĞI ZAMAN TOPLUMSAL ÇÜRÜMELERE NEDEN OLUR. Bu değerlerin gücü gün be gün toplumları ayakta tutacak güçlerini yitirmeğe başlarsa orada toplumsal çürüme ve çöküşün önüne geçilemez. KİRLİLİK koşulları değerlerin yaptırma güçlerinin zayıflaması çürümelerin ana nedenleridir tüm toplumlar için.
Bu salgın günlerinde bolca spor yayınlarını izliyorum. Her defasında bir daha izlememeye söz veriyorum ama nedense izlemekten geri duramıyorum. Süper Lig denilen maçları değil ama TRT'nin verdiği birinci lig maçlarını izliyorum ama her defasında büyük bir pişmanlık duyarak.. Örneğin aynı şeylerde süper lig te de yakınmalar oluyor ama asıl yakınmaların birinci ligden olması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bu liglerdeki sözde futbolcu görüntüleri insanda ne maç izleme keyfi bırakıyor ne düşünebilme gücünü. Birincisi sporcuların futbol anlayışları can sıkıyor artık. Bunları izleyen ilgili ve yetkili kişiler yok mu diye soruyor insan. İlk önce yere düşen her sporcu önce büyük feryatlarla kıvranmaya başlıyor sonra birazcık hakemi kandırabilir miyim diye bekliyor ve başaramazsa ağır ağır ayağa kalkıyor. yeri düşerken çıkardığı ses sanki kendisinin bir yerini kesiyorlar da bu can havliyle haykırıyor diyorsunuz. Kimileri de ceza alanları içinde kendini yere atarken daha düşmeye kalmadan hemen gözlerini hakeme dikiyor. Bu düşüşüm seni kandırmadım ı ey hakem dercesine biraz kıvranıyor ama eğer beklediği ilgi gösterilmezse yavaş yavaş doğruluyor. Hele bu ara kendi takımı atakta ise en önce o fırlıyor yuvarlandığı yerden.
Bu ara kalecilerin de numaraları çok ilginç geliyor. Örneğin kaleci ceza sahasında topu biraz yuvarladıktan sonra öyle bir atlayış yapıyor ki topun üstüne.
Sahalarımızın çoğunda ise Atamızın BEN SPORCUNUN ZEKİ, ÇEVİK VE AHLAKLISINI SEVERİM sözleri olmasına rağmen bu sporcu öreklerinin hiç birini o ahalarda göremezsiniz.
Tüm bu saçmalıklara herkes seyirci oluyor hakemlerimiz de seyirci kalmak zorunda kalıyor. Çünkü hakem yerde kıvranan bir futbolcunun yalandan mı kıvrandığını anlayamıyor. Ya gerçekse diyerek, belki istemeden de oyunun durmasını sağlıyor.
Her hafta spor yorumlarında bu çirkinliklere değinen birileri çıkıyor ama nedense bunu önleyecek önlemlere başvurulamıyor. Demek ki bir yerlerde çok ama çük büyük korkular yaşanıyor, hatalar yapılıyor bu alanda..