DOĞAYI KULLANMA HAKKI BU GÜNÜN İNANLARININ MI ?

                        DOĞAYI KULLANMA HAKKI BU GÜNÜN İNANLARININ MI ?

       Üzerinde yaşadığımız doğayı sınırlarla çevirip  "burası bizimdir"  diye  kendi malımız gibi kullanma hakkımız var mı? Çünkü bu doğa bizden önce yaşayanların malıydı bu gün de bizim  malımız olarak görülüyor. Bizim malımız olunca da bizler onu kendi malımız gibi kullanıyoruz. Öyle kullanıyoruz ki bizden sonra geleceklere bırakmamak için elimizden geleni yapıyoruz. Acaba buna hakkımız var mı/Çünkü bizden sonra geleceklerin yaşam alanlarını tüketiyoruz ,yok ediyoruz. Onlar nerede yaşam alanlarını kuracaklardır? Onlar nerede nasıl yaşayacaklardır?

Bize bu Kullanma hakkını veren nedir?

Ya da bu hakkı biz nereden alıyoruz, kim veriyor bize?

   Balta girmemiş ormanlardan söz ediliyor tarihte kimi yerler için.. Örneğin  geçmişte   Ankara'da yaşanan bir savaşta fillerin ormanda saklandığını yazıyor tarihler.. Ne oldu da bu gün o ormanlardan eser yok ortada? Ne oldu o ormanlara?  Kimler yok etti kimler kullandı onları kendi malı gibi?

  Daha yetmişli yıllarda şu Muğla -Aydın  eski yolunun, Çine-Yatağan arası  bölgesinde en az  yedi sekiz tane akan suları vardı.

Bu sularda insanlar yorgunluklarını giderir kana kana sularını içerdi. Bizden öncekiler ise aynı suların eski Yatağan, Çine arasındaki yolda bulunduğunu anlatıyorlar.. Bu gün ne eski yolda ne sonradan açılan yolda onlardan bir eser vardır.

    Haberlerde Ordu ilimizde bir bölgede maden ruhsatı verilmesini protesto eden köylülerin direnişini gösteriyordu.

Zaten bölgede maden ruhsatı için verilmiş izinler o kadar çok ki. Tüm dağları tepeleri delik deşik ederek yeni ruhsatlar veriliyormuş. Bu şekilde nice güzel yerleri  yok ederek birilerinin  varsıllaşmasına sunuyoruz. Birileri varsıllaşırken yaratığımız tahribatları göremiyor muyuz?  Önce ormanı yok ediyoruz. Ormanların yarattığı tüm yaşam alanlarını tüketiyoruz.. Yarından sonra buraları gezecek olanlar yorgunluklarını giderecek bir gölge bile bulamayacaktır. Aynı zamanda bu bölgede  yaşayan canlıların da yuvalarını dağıtıyoruz. Kuşların ve öteki canlıların yaşam alanlarını ellerinden alıyoruz. Ayrıca bu yok edilen ormanın altındaki suyu da yok ederek sadece o bölgede değil çok uzaklardaki yaşam alanlarının su ihtiyaçlarını da yok ediyoruz..

     Suları kirletmekle kalmıyoruz  toprağı da kirletip verimsizleşmesine neden oluyoruz. Rüzgarları yağmurları gelecek kuşakların elinden alıyoruz bu şekilde.. Gök kuşağını bulamayacak bundan sonraki çocuklar, Akar suları göremeyecekler, denizleri bile bulamayacaklar kirlettiğimiz için

  Bütün bu kirliliklerin sonunda tükettiğimiz doğal yaşamın ne olduğunu bilemeyecek gelecek kuşaklar.bir sürü bitki türlerini de bilemeyecekler.. Çünkü biz bunların çoğunu tükenip gideceğiz. Ve onlara susuz, ağaçsız bir toprak ,bunun altında da delik deşik edilmiş madenlerden  kalmış çukurlar bırakacağız.

   Şimdi söyle bana ey insan oğlu Bu yok etme, bu tüketeme, geleceğin kim veriyor bize?   Onlar gelecekte toprak, su  ağaç kömür ve öteki madenleri kullanmayacaklar mı/Hepsi bize mi?

Hepsi bizim için mi yaratıldı?

 

 

 

 

 

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI