"GÖĞÜSLER, ÇOCUKLARI BESLEYELİM DİYE VARDIR!.."

 "GÖĞÜSLER, ÇOCUKLARI BESLEYELİM DİYE VARDIR!.."

Bu basit gibi görünen, ama aslında bizi biraz kendimize getiren sözü bir biliminsanı, bir düşünür veya felsefeci bir büyüğümüz söylememiş!.. Bu sözü, daha 32 yaşındaki İsveçli, dünyaca ünlü bir model olan 'Elsa Hosk' söylemiş...

2021'in Şubat ayında anne olan ünlü model Elsa Hosk, minik bebesini emzirirken çekilmiş, biraz da cömertçe göğüslerini gösteren fotoğrafını sosyal medyadan yayımlayınca, birçok kesimden büyük tepki çekmiş, o da fotoğrafın altına şunları yazmış: "Çocuklarımızı biz kadınlar doğurur, anne sütüyle biz besler, biz büyütürüz!.. Bize bu göğüsler, çocuklarımızı emzirmemiz için Tanrı tarafından verilmiştir, bu kadar tepkinin sebebini anlayamadım!?" demiş...

Bu sözleri okuyunca, 70 yaşıma geldiğim şu günlerde ben de biraz irkildim, düşündüm ve modelin sözlerine takılıp kaldım!.. Erkekler olarak, karşı cinsimizin her şeyini ve her yerini bize 'mahrem' diyenler hep bizim büyüklerimizdi!.. Okula gittik, öğretmenlerimiz öyle dediler!.. Askerde aynı şeyleri duyduk, iş hayatına atılınca da yöneticilerimiz aynı şeyleri söyleyip durdular!.. Her gün okuduğumuz gazete ve dergilerin magazin sayfaları, sinema filmleri-afişleri, reklâmlar, modacılar, 1970'ten sonra TV dizileri, bize hep kadınların bu bölgelerini öne çıkararak hem tahrik ettiler, hem de buraları 'mahrem' gösterdiler!.. Kimse bize bu model kızımız gibi en doğru açıklamaları yapmadı!..

Evet; siz hiçbir erkek dananın, karşı cins olan ineklerin göğüslerine baktığını, oradan tahrik olduğuna şahit oldunuz mu? Doğanın gereği olarak, çiftleşme zamanı gelince kokladığı tek yer vardır, değil mi? Ya da erkek köpek ile kedilerin veya maymunların, gidip de dişilerinin göğüslerine sulandıkları gördünüz mü? Bu sıradışı olay sadece insanlarda vardır!.. Neden? Yukarıda söyledik ya; modacısından reklâmcısına, magazincisinden filmcisine kadar herkes biz erkekleri tahrik ettiler, hep oralara dikkat çektiler de, ondan!..

Bir kitapta, eski ilkel insanlar zamanı anlatılıyordu... Yazılanlar ne derece doğruydu bilmiyorum ama; orada yazdığına göre biz erkekler o yıllarda kadını tanımıyor, onları yiyecek 'AV' olarak avlıyormuşuz!.. Artık hangisinin aklına geldi ise, kadınların yiyecekten ziyade, daha önemli işlerde kullanıldığını fark etmesiyle biz doğru yola öyle girmişiz!.. Şimdi de, üç kuruş daha fazla para kazanayım diye, güzel kadınları bulup da, malûm bölümlerini bu kadar reklâm olarak kullanmasalar, belki bütün dünyada ahlâk da, erkeklerin hal ve gidişi de düzelecek, kim bilir!?

Bir düşünelim bakalım; bu gözü doymaz kapitalist dünyada, güzellik yarışmalarını, "en seksi kadın, en seksi erkek, en seksi keller" seçimlerini kimler yaptı? Bunlarla yetinmeyip; "plaj güzeli, podyum güzeli, domates güzeli" yarışmalarını kimler organize etti!? Bu yarışmalarda insanlarımızın nerelerini hep öne çıkardılar!?

Rahmetli Aziz Nesin her zaman; "İzahın bittiği yerde, MİZAH başlar" derdi... Keşke bu başlıktaki sözü ciddi ciddi söyleyen ve aklımızı başımıza getiren, daha 32 yaşındaki model kızımız Elsa Hosk, bu tepkisini esprili ve mizahî sözcüklerle yapabilseydi!.. Örneğin; kendisini şiddetle eleştirenlere; "Hop dedik, benim bu güzel göğüslerim sadece 2 aylık bebeğime aittir, hiç kimse durumdan vazife çıkarıp da, sakın sulanmasın!" filân da diyebilirdi... Bu söylem hem daha kalıcı ve hem de kendisini ciddi ciddi eleştirenlere iyi bir ders olurdu!.. Çünkü, ünlü yazarımız Aziz Nesin bir de; "Mizah, bir öfke ve hınç alma biçimidir!" derdi...

İnşallah bundan sonra bir eleştiri yaparken biraz akılcı, biraz da düşünerek yaparız gari... Bugün de size Orhan Veli'nin 'Eski Karım' şiiriyle veda edelim:

"Nedendir, biliyor musun/ Her gece rüyama girişin/ Her gece şeytana uyuşum/ Bembeyaz çarşaflar üstünde/ Nedendir biliyor musun?/ Seni hâlâ seviyorum eski karım/ Ama ne kadınsın, biliyor musun!?"                         Sakin KOŞAR...

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI