"HERKESE ARAZİ, EV, ARABA VE 30 GB BELEŞ İNTERNET !.."

 "HERKESE ARAZİ, EV, ARABA VE 30 GB BELEŞ İNTERNET !.."

Yok yok, başlığa bakıp, sakın yanlış anlayıp da hemen fakirhane kapımın önüne dizilmeyiniz, bunları ben dağıtmıyorum!.. Yok hayır, bunları çekilişle Milli Piyango da dağıtmıyor!.. Hayır hayır, yeni yetme bir zenginimiz de bağışlamıyor!.. Ne gezer efendim, o gazete kuponları eski bolluk günlerindeydi; gazeteler bastıkları kâğıtların paralarını bile zor ödüyorlar, size ne verecekler ki!? Daha neler; meşhur 'Çiftlikbank' sahibi tosuncuk Mehmet Aydın da vermiyor, şu anda kendisi zati Brezilya'da kaçak yaşıyormuş!.. Neyse, sizi daha fazla merakta bırakmadan söyleyeyim; bunları size yeni kurulan ve Ankara'da ilk basın toplantısını yapan "Türkiye Değişim Partisi (TDP)" Genel Başkanı sayın Mustafa Sarıgül dağıtacakmış...

Birkaç gün önce de aynı büyüğümüz Balıkesir'de şöyle demişti: "Bereketli bir vatan sofrası kuracağız!.. TDP bu milletin inancıdır!.. İlklerimizi, davamızı herkese anlatmalıyız!.. Kimseyi kandırmayacağız, sadece gerçekleri söyleyeceğiz, Ankara'ya ülkemizin tüm insanlarınna bereketli bir vatan sofrası, demokrasi sofrası kurmaya gidiyoruz!.." demişti...

Ben bunları duyunca, nedense tam 28 yıl öncesine, daha emekli bile olmamışken, sayın Tansu Çiller'in seçim sırasında söylediklerini hatırladım!.. O da; "Bize oyunuzu verin, biz de size 'İki Anahtar' yani bir ev ile bir araba anahtarı vereceğiz!" diyerek seçimde epeyce milletvekili çıkarmış, hükümeti kurma hakkı kazanmıştı!.. İktidar olmuştu ama, çok yüksek 'enflasyon, vergiler ve zamlar' yüzünden, bırakın millet ev ile araba sahibi olmayı, ellerindeki evlerini ve arabalarını bile kaybetmişlerdi, hatırladınız mı!?

Sayın Sarıgül aynı konuşmasında diyordu ki; "...Türkiye'de tam 425 Bin Kilometrekarelik alan Hazine'ye ait ve bunlar devletin elinde âtıl olarak yatıyor!.. Biz bu arazileri vatandaşlarımıza verip, barınma sorununu çözeceğiz!.. Sık sık referandum yapıp, alınacak kararların % 90'ını vatandaşımıza sorarak alacağız!.. Türkiye içeride ve dışarıda barışı sağlarsa, ülkeye en az 50 Milyar Dolar girer, refah gelir!..Hiçbir kamu kuruluşu, vatandaşımızın başvurusunu 24 saatten fazla geciktiremeyecek, aşırı vergileri en asgari seviyeye düşüreceğiz!.." diyordu...

Söylemler kulağa çok hoş geliyor da; 50 Milyar Dolar gelir nereye yetecek ki? Zati biz kendimiz, sadece 'Suriyelilere' 50 Milyar Dolar harcamadık mı? Kendi vatandaşımız işsizlik ve açlıktan kıvranırken, bu paralar ne uğruna harcandı ki? Devletin borcu 500 Milyar Doları aşmışken, dediğiniz bu para kime yetecek efendim!? Vergileri de düşürürseniz, bu dış borçları neyle ve nereden kapatacaksınız kardeşim!?

Konuşmalarını dikkatle dinledim, 'üretime yönelik, çiftçiye yönelik' pek bir öneri göremedim!.. Bir ülkede üretim artmadan, çiftçi güçlendirilmeden hiç bir ekonomik sorununuzu çözemezsiniz efendiler!.. Bu ülkenin tek derdi konut, betonlaşma değildir!.. Çözümlere baktıkça, burada sadece bir 'Şehir İnsanı' düşleri görüyorum!.. Çiftçi, toprak mahsulleri, teknoloji ve sanayi üretimi sözlerine pek rastlayamıyoruz!.. Hazırcılığa alıştırılmış bir milletin 'hazır oyunu alma' gayesinden başka bir meramları da yok gibi geldi bana!..

Sayın Mustafa Sarıgül ve artık parti kuracağı belli olan sayın Muharrem İnce'nin konuşmalarında, kuracakları partilerin 'sağcı mı, solcu mu, yoksa futbolcu mu' olacaklarını hiç dile getirmiyorlar!.. Bence hedeflerinde iki seçmen kitlesi var; 1-CHP, 2-Kararsız oyları!.. Özellikle CHP oyları hedefte olduğu için, 'yandaş medya' da bunlara çok yer veriyor!..

Hani büyüklerimiz hep; "Almadan vermek Allah'a mahsustur!" derler ya? Siz de önce oylarınızı bunlara veriniz, sonra da kolayca 'araba, ev, tarla, arsa, beleşten 30 GB internet' sahibi olunuz!.. "Lüüüküs hayat, lüüüküs hayattt/ Ohh anacığım neee rahattt!.."

Neyse, bugün siyasete biraz fazla daldık, Orhan Veli'nin "Fena Çocuk" şiiriyle veda edelim:

"Mektepten kaçıyorsun/ Kuş tutuyorsun/ Deniz kenarına gidip/ Fena çocuklarla konuşuyorsun/ Duvarlara fena çocuk resimleri yapıyorsun!../ Bir şey değil/ Beni de baştan çıkaracaksın/ Sen, ne fena çocuksun!?"                  Sakin KOŞAR...

 

 

 

 


YAZARIN DİĞER YAZILARI