"NAMUSLU BİR ŞEKİLDE BATTIK !.."

 

 "NAMUSLU BİR ŞEKİLDE BATTIK !.."

Bu sözler, Trabzon İlimizde 10 yıldır Restoran-Cafe işleten 39 yaşındaki namuslu vatandaşımız sayın ve batık 'İbrahim Odabaş'a ait...

Dükkânı önüne Şubat ayı sonunda bir pankart asıp, başlıktaki sloganın altına da "Devren Satılık" yazdıktan sonra İbrahim Odabaş şöyle demiş; "Lebalep dolu kongreler yapıp, bir de bununla övünüyorlar!.. Orada Korona yok; kayak merkezleri,  yol üzeri lokantalar açık, oralarda da korona yok, bu korona sadece bizde mi var!? 10 yıldır namuslu bir şekilde çalışıp, namuslu bir şekilde bütün vergilerimi ödedim, sonunda da, işte gördüğünüz gibi namuslu bir şekilde battım!.." demiş...

Arapça bir sözcük olan Namus; "Dürüstlük, doğruluk" demektir!.. Yani bu vatandaşımız dürüst ve doğru biçimde battığını, iflâs ettiğini imâ ediyordu... Peki, bu işin 'Namussuzca İflâsı' nasıl oluyor, onu da bilen var mı? Ben bu işlerden pek anlamam ama, herhalde şöyle olsa gerek: Batmadığı halde iflâs etmiş gibi numara yaparak, devlete vergilerini ödememek, kiranın ve çevreye olan borçlarının üzerine yatmak oluyor herhalde, ne bileyim ben???

Eski Bakanlardan sayın Ufuk Söylemez şöyle diyordu: "Açıklanacak bilmem kaçıncı reform paketinden, en fazla yine bir 'makyaj' çıkar, göreceksiniz!.. Ekonomide açılma ile durdurulan icralar, iflâslar, işten çıkarmalar hayata geçecek... Şu an sorunların çoğu askıda, en fazla Haziran ayında bu sorunların ortaya çıkması kaçınılmazdır!.. O zaman işsizlik, batık krediler, ve yoksulluğun daha belirgin ortaya çıkmasından çok endişe ediyorum!.." (28 Şubat-Sözcü...)

Çevre Bakanı sayın Murat Kurum ise, böyle bir zamanda Kanal-İstanbul projesini 2021'de ihalesini yapıp, sayın Cumhurbaşkanı'nın vizyon projesini mutlaka hayata geçirerek, hayırda yarışacaklarını sosyal medya hesabından duyurunca; İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden jet yanıt şöyle geldi: "Sayın Bakanım; hayır yapmada yarışmak için işte size bulunmaz fırsat; İstanbul'da 5.663 aile destek bekliyor, 5.437 bebek sahibi anne, 771 üniversiteli ve de 69.913 askıya fatura bırakan aile yardım bekliyor, işte size bulunmaz fırsat!.."

Yani, halkın şu pandemi sürecendeki hal ve gidişi bu iken, şu popülist bir yatırım olan Kanal İstanbul, ne diye ısrarla ve hangi parayla yapılmaya çalışılıyor, bir türlü aklımız almıyor!.. Sadece Katar hanedanlık mensupları buralardan arazi aldılar, onları memnun etmek için mi bu projede ısrar ediliyor? Bu ısrarın sebep ve sonuçları, TV'de halk önünde bir tartışılsa ya!..

             Sizce Bu Davanın Cılkı Çıkmadı mı!?

2019 Nisan ayında bir şehit cenazesinde CHP lideri sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na organize bir saldırı düzenlenmiş, inek hırsızı olan Osman adlı biri de yumruk atmıştı... Bu adam kısa sürede salıverilmiş, sonra bazı iktidar partisi milletvekili ve yöneticileri ile çok samimi görüntüleri ortaya çıkmıştı... Güvenlik güçlerinin ve adaletin elinde bu organize saldırının bütün sesli görüntüleri olduğu halde, aradan geçen iki yıl sonra 21 kişiye  daha, toplamda 36 kişiye dava açılıyor!..

Bu ne hız beyler? Eğer bu saldırı bir iktidar mensubuna yapılsa, aynen böyle mi davranırdınız, yoksa daha ertesi günü 'terör' suçlamasıyla şafak vakti evlerinden apar-topar yakalayıp götürür müydünüz!? Peki, bu ağır suçta neyle suçlanıyorlarmış biliyor musunuz; "hakaret, yaralama, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, suç işlemeye tahrik ve kamu malına zarar verme" suçları imiş!.. Hani 'terör' suçlaması!? Hani kamu görevlisine saldırı suçlaması!?

Ben CHP'nin ve sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun yerinde olsam, bütün suçlamalarımdan vazgeçip, bu adamları affettiğimi açıklar, bu beyhude olacağı belli çaba için, beş dakika zamanımı bile harcamazdım!.. Gelin benim dediğimi yapın, büyüklük sizde kalsın, rakiplerinizin orada şov yapmasına müsaade etmeyin, bu işin esas sorumlularından da, vakti-zamanı gelince hesap sorun, nokta!...        Sakin KOŞAR...

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI