"OLAĞANÜSTÜ CİNSEL GÜCE SAHİBİM!" DEMİŞ...

 "Adnan Hoca" lâkaplı Adnan Oktar ve grubunun davası devam ederken çok ilginç sorular sorulmuş, çok daha ilginç yanıtlar alınmış... Uzun zamandır kamuoyunu meşgul eden bu adam ve grubu, epeyce süren bir takip sonucu deşifre edilip, nihayet adaletin önüne çıkarıldılar!..

Kale gibi korunan lüks evlerinde yapılan aramalarda ele geçirilmeyen şey kalmamıştı: Silâhlar, korumalar, lüks cipler, kameralar, dürbünler, ses kayıtları, ilginç güç ilâçları  ve tam '69 Bin TL'lik de 'Prezarvatifler' bulunmuştu!.. Yani, eczane açacak olsan bu kadar malzeme bir arada olamazdı!.. Bu davada da birinci konu yine 'Kadın, Kadın, Kadın' idi...

Mahkemede sayın Hâkim sormuş; "Bu kadar lüks hayatı, sadece 3 Bin TL'lik aylık gelirle nasıl becerdin!?" deyince, Adnan Hoca hemen; "Efendim, benim ne param var, ne arabalarım, ne de malım-mülküm var!.." demiş, iyi mi? Evlerinde ele geçen 69 Bin TL tutarındaki yüzlerce prezervatifi ne yaptığını sorunca da, yine hemen; "Efendim, o kadar olduğunu sanmam!? Evde kalan genç çocuklar kullanıyordur belki !?" demiş... Elle taciz suçlamalarını soran aynı Hâkime; "Efendim, bu iddialar külliyen yalan!.. Ben olağanüstü cinsel güce sahip biriyim, kadınlara karşı kalbimde sonsuz bir coşku ve sevgi var, niye elle tacizde bulunayım ki!?" demiş... Bunun gibi daha neler de, neler!.. (Kaynak: 13 Ekim 2020 Salı günü gazeteleri...)

Arkadaşın ifadesine göre parası yok, arabaları yok, evleri-apartları yok!.. İyi de, bu kadar şatafatlı ve Krallara yaraşır kadın sayısı olan haremi var, evde her türlü pahalı koruma, lüks hayat yaşanıyor, bunların devasa masraflarını mahallenin garibanları size 'hayrımız olsun' diye mi karşılıyorlar beyefendi!? Nereden geliyor bu değirmenin suyu!? Sürekli Toto'dan 'Altılı' tuttursan bile bu kadar masrafa para yetmez be bilader!.. Bari burada bile bir kere olsun doğruları söyle cancağızım, vallahi yine abdestin bozulacak be Hocam!..

Yıllardır 83 Milyon insanımız senin ve grubunun haberlerini, aynı tipteki bakımlı genç kadınlarınla oynayışını iç çekerek izlediler!.. O nasıl Hocalıktı, nasıl inanıştı öyle!? Sizleri izlerken yemin olsun bizlerin abdestleri bozulmuştu!.. Daha önceden Ali Kalkancı, Müslüm Gündüz, Fatih Nurullah hocaları (!), doktor civanım Ali Edizer gibileri de görmüştük!.. Şimdi senden duyduklarımız bizleri pek şaşırtmadı!.. Çünkü nedense, sizin gibilerin aklı hep 'Şey'lerinin ucunda!.. Aç bilâç gezerken, Hocalık kılıfıyla biraz semirip, ünlenip, dişinize biraz kan değdi mi, hemen 'Biryerleriniz' şaha kalkıveriyor galiba!? Şehvet ve kadından başka hiçbir şey düşünemez oluyorsunuz!.. Yalan mı, bugüne kadar hep böyle olmadı mı!?

Zaman zaman hep düşünmüşümdür; "Bu adamlar Koca Yunus Emre şiirlerini okuyup da, yanlış mı yorumladılar acaba?" diye... Ne diyordu Yunus Emre:

"Aşkın aldı benden beni/ Bana seni gerek, seni/ Ben yanarım dün-ü günü/ Bana seni gerek, seni!..// Ne varlığa sevinirim/ Ne yokluğa yerinirim/ Aşkın ile avunurum/ Bana seni gerek, seni!..// Aşkın, âşıklar öldürür/ Aşk deniğine daldırır/ Tecelli ile doldurur/ Bana seni gerek, seni!..// Aşkın şarabından içem/ Mecnun olup dağa düşem/ Sensin dün-ü gün endişem/ Bana seni gerek, seni!..//Sûfilere sohbet gerek/ Ahîlere ahret gerek/ Mecnunlara Leylâ gerek/ Bana seni gerek, seni!.."

Koca Yunus bu güzel ve anlamlı şiirleri, iki cihan güneşi olan sevgili Peygamberimize atfen yazmıştı, bunlar hep yanlış mı yorumladılar acaba? Ben bunu çok düşündüm de, bu yazımdan sonra varın biraz da sizler düşünün gari, olur mu?..             Sakin KOŞAR...

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI