"OLAĞANÜSTÜ KADIN !?"
Son günlerde kadınlarımız için "İstanbul Sözleşmesi" beyhude tartışılıp dururken, 85 yıl önce Atatürk'ün kadınlarımız için gösterdiği çabaları bugünlerde bile göremezken, ben bugünkü yazıma; 28 Mayıs 2014 yılında ölen Amerikalı zenci kadın şair, dansçı ve şarkıcı "Maya Angelou"nun bir şiiriyle başlamak istiyorum... Hayranları O'nu hâlâ; "Tanrı sesini O'na ödünç vermişti" diye anarlar... Şiirinin adı 'Olağanüstü Kadın!':
"Güzel kadınlar öğrenmek ister, giz neremde?/ Sevimli değilim, yaratılmadım manken ölçülerinde/ Ama başlayınca açıklamaya/ Kadınlar yalan söylüyorum sanır/ Derim ki;/ 'Kollarımın arasında/ Genişliğinde kalçalarımın/ Adım atışımda/ Kıvrımında dudaklarımın/ Kadınım ben tepeden tırnağa'/ Olağanüstü kadın benim işte!..// Girerim bir odaya/ Dilediğiniz kadar soğukkanlı bir biçimde/ Bir erkeğe yönelirim/ Donar kalır arkadaşları/ Ya da diz çökerler önümde/ Bir kovan dolusu balarısı/ Üşüşürler çevreme/ Derim ki;/ 'Ateşinde gözlerimin/ Dişlerimin parıltısında/ Kıvrılışında belimin/ Ayaklarımın coşkusunda/ Kadınım ben tepeden tırnağa'/ Olağanüstü kadın benim işte!..// Bilmek isterler erkekler/ Ne bulduklarını bende/ Çok çabalarlar, ama dokunamazlar/ İçimdeki gizeme!/ Göstermeye çalışınca/ Göremediklerini söylerler yine/ Derim ki;/ 'Kavisinde sırtımın/ Gülüşümün güneşinde/ Salınışında göğüslerimin/ Tavrımın inceliğinde/ Kadınım ben tepeden tırnağa'/ Olağanüstü kadın benim işte!..// Anlıyorsun şimdi, niye eğilmez başım/ Bağırıp çağırmam, tepinip durmaz ayaklarım/ Duymam yüksek sesle konuşma zorunluluğu/ Beni geçerken görmek/ Okşamalı gururunu/ Derim ki;/ 'Tıkırdayışında topuklarımın/ Saçımın devrilişinde/ İçinde avuçlarımın/ İlgime duyulan gereksinimde/ Çünkü kadının ben tepeden tırnağa'/ Olağanüstü kadın benim işte!.."
Atatürk'ün çabalarıyla, ülkemizdeki ilk "Kadın Birliği Kongresi" İstanbul'da '18 - 24 Nisan 1935'te toplandı... Bu ilk kongreye Batı'dan ve Doğu'dan tam 40 kadar ülkeyi temsilen, 350'yi aşkın sayıda bilinçli kadınlar katıldılar!.. Faşist Almanya ve İtalya, bu kongreye temsilci bile göndermemişlerdi... Yani, dünyanın o günkü nüfusunun 200 Milyon kadarı burada temsil edilmişti!.. Yine bu 1935 yılı seçimlerinde TBMM'ye ilk kez tam 18 kadın Milletvekili seçilmeyi başarmıştı!.. Hani 'demokrasi, özgürlük, hukuk' deyince mangalda kül bırakmayan İngiltere var ya; tam bu sırada onların parlamentosunda bile daha '14 Kadın Milletvekili' vardı, bunu da biliyor muydunuz?
"İstanbul Kadın Kongresi"ne katılan duyarlı ve bilinçli kadınlar, Türkiye'deki bu çalışmalardan o kadar memnun oldular ki; o günün gazetelerinde Batılı ve Doğulu kadınlar Atatürk'e teşekkürlerini ve hayranlıklarını dile getiren söylemleri yayımlandı... En ilginç açıklamayı ise, Mısır kadın delegesi 'Şitti Şaravi' yaptı!.. Dedi ki; "Siz ona 'ATATÜRK' dersiniz ama, biz ise o büyük insana bütün Doğu'nun 'ATAŞARKI' diye, yani 'Şark'ın Atası' diye anarız!" demişti...
Tabii, bunun daha öncesi var: 1924 yılında çıkarılan "Tevhid-i Tedrisat Kanunu" ile Türkiye'deki eğitim - öğretim alanında, kadın - erkek eşitliği de sağlanmıştı!.. Görüyor musunuz bu 'Kadın' konusunda 85 yılda nerelerden, nerelere gelmişiz!? Günümüz insanları, her gün gazetelerin üçüncü sayfalarında kadınları döven, aşağılayan, yaralayan, öldüren, miras vermemekten, kız çocuklarını okutmayıp, onları çocuk yaşta evlendirmelerinden, mal gibi hâlâ 'Başlık Parası Geleneği' katakullisi ile satma haberlerinden bıkıp-usandılar artık!..
Ehh, böyle bir yazı olur da; "bizim deli Orhan Veli, bu konuda neler yazmış?" diye merak edilmez mi hiç!? O da, unutamadığı eski kadını için, Nisan-1940'ta şöyle diyordu:
"Nedendir biliyor musun/ Her gece rüyama girişin/ Her gece şeytana uyuşum/ Bembeyaz çarşafların üstünde/ Nedendir biliyor musun?/ Seni hâlâ seviyorum eski karım!../ Ama, ne kadınsın biliyor musun?" Sakin KOŞAR...