30 AĞUSTOS TÖRENLERİ 81 İLDE YASAKLANDI !?

Sebep olarak; tüm dünya gibi bizim de başımıza belâ olan şu Covid-19 salgını yüzünden bu yasağın getirildiği açıklandı!.. Aynı yıl içinde 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı da daha önce bu sebeple yasaklanmıştı!..

Halbuki Temmuz ayı başında AVM'ler, Kahvehaneler, Lokantalar, Plajlar, Turistik Tesisler, Toplu Taşıma Araçları, Camiler, sosyal mesafeye ve sterilizeye dikkat etmek, maske takmak, bir de Kahvehanelerde oyun oynamamak şartlarıyla açılmıştı... Düğünler serbest bırakılmış, asker uğurlamaları 'eski hamam eski tas' şeklinde davullu-zurnalı ve yol kesmelerle şaşaalı şekilde devam ediyordu!.. Salgın ise bir türlü önlenemiyor, Sağlık Bakanı ve Bilim Kurulu Üyeleri her gün bizleri uyarıyordu...

Ancak, Ağustos ayı başında bütün bunlara rağmen, çok kalabalık şekilde 'Ayasofya Camii' açılışı yapıldı!.. Cuma namazını Diyanet İşleri Başkanı, eski Osmanlı dönemi özlemleri içinde, elinde bir kılıçla hutbeyi okudu!.. Ölen Türk büyüklerimiz ve şehitlerimizin ruhuna 'Fatiha Sûresi' okudu ama, nedense yine kurtarıcımız ve kurucumuz Mustafa Kemal Atatürk'ün adını bile anmadı!..

Bilirsiniz, ben devlet büyüklerimizin işlerine pek karışmam!.. Ama aynı Diyanet İşleri Başkanı; hem de 09 Kasım'da "Keşke Yunan Galip Gelseydi!" diyen bir tarihçi müsveddesine, DİB kıyafetleriyle hasta ziyaretine  gitti, ona bir kucak dolusu kitap hediye etti, bu görüntüleri de tam Yüce Atatürk'ün ölüm günü olan 10 Kasım'da internetten yayınladı!.. O hafta Cuma günü de, yine Atatürk ve silâh arkadaşlarından hiç bahsetmedi!..

Atatürk'ün kurduğu ülkenin DİB Makamında oturan, maaşını ve bolca yaptığı DİB harcamalarını biz gariban halkın vergilerinden alan, altında da son model 'Mercedes' makam aracıyla gezen bu Başkan, acaba şükretmesini ve minnet duymasını mı bilmiyordu? Bunlara "Tesadüf" filân desek, yaptıkları bir değil, iki değil ki!..

Biliyorsunuz; İstanbul- Kadıköy'de iki polis, verilen görev gereği, maske takmayın 21 yaşındaki Rana Batı'yı darp edip, kucaklayarak yere yatırdıktan sonra, bu kıza ters kelepçe takarak karakola götürmüşler, yaptıkları berbat işin bütün görüntülerini herkes izlemiş, tepkiler çığ gibi yükselmişti!.. İstanbul Valiliği, bu iki polisi hemen görevden aldı!.. Fakat iki gün sonra öğrendik ki; sayın İçişleri Bakanı Süleyman Soylu bu polisleri yeniden göreve başlatmış!.. Böyle bir görev suçu ve ihmalinin diyeti, sadece iki gün görevden uzaklaştırmak mıdır!?

Bu ülkede neler oluyor Allah aşkına!? O görüntüler ve Valilik kararı gerçek değil miydi!? Bu garip olaylar hep rüyamızda oluyor da, biz saf vatandaşlar bu kâbusları gerçek mi sanıyoruz yoksa, ne!? Suç işleyenler ana kapıdan girip, soruşturma sonrasında arka kapıdan serbest bırakılıyorlar!.. Şayet toplum aşırı tepki gösterirse, bunların bazılarını tutuklayıp, içeri atıyorlar!.. Bir hukuk devletinde bu nasıl güvenlik, bu nasıl uygulama böyle!?

Karadenizde "320 Milyar Metreküp Doğalgaz Rezervi" bulundu, ülkesini seven insanlar olarak, tabii ki bu habere çok sevindik!.. Ama bunu anlata anlata bitiremeyip, hemen bütün derlerimizden, borçlarımızdan kurtulmuş gibi topluma sunmak, olayı olduğundan çok daha bir zenginlik göstermek, kimsenin karnını doyurmuyor!..

Bu işin uzmanları akşam haberlerinde kanallara çıktılar, işin aslını bilimsel olarak anlattılar, çevremizden örnekler verdiler!.. Örneğin; Rusya ve İran'da bu doğalgaz rezerv miktarları "Trilyon Metreküp" kadarmış ve şimdiden de ihraç ediyorlar!.. Ama ülkelerin haline bakıyoruz, borçları paçalarından akıyor!.. O halde, 320 Milyar M3 olan ve daha çıkarılamamış doğalgazdan ötürü, bizi şimdiden 'Sevincik Delisi' etmeye çalışmaları neyin nesidir!? Aynı bu müjdeli günde Doların ve Altın fiyatlarının birden yükselmeye başlaması neyin işaretidir!? Anladık ki, piyasa da bu müjdeden pek etkilenmemiş görünüyordu, sizce de öyle değil mi!?               Sakin KOŞAR...

 

 

 

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI