BU ADAM DERHAL TÜRK VATANDAŞLIĞINDAN ÇIKARILMALI !?

 

        BU ADAM DERHAL TÜRK VATANDAŞLIĞINDAN ÇIKARILMALI !?

Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün uyarıları sonucu, 09 Ekim Cuma günü İstanbul ve civarında yoğun dolu yağışı ve hortum olabileceği duyurulmuş, herkes dışarıdaki arabalarını karton, battaniye, naylon gibi örtülerle kaplamıştı ya? İstanbul'da bir "İlâhiyet Fakültesi" önünde, oranın çalışanı veya yöneticilerinden biri olduğu anlaşılan, ayakları abdest almış gibi çıplak, pantolonu sıvalı ve ayağı terlikli veya takunyalı biri de, kendi arabasının üzerini dev bir 'Türk Bayrağı' ile örterek, doludan korumaya çalışıyormuş...

Oradan geçmekte olan bir vatandaş cep telefonu ile bunun videosunu çekip, bir de ikazda bulunmuş: "Bu Türk Bayrağı 83 milyon Türk Milletini temsil ediyor!.. Sen bunu özel arabanı korumak için branda gibi örtü yapamazsın, ben buna izin vermiyorum!.. Çabuk o bayrağı kaldır ve saygıyla katlayarak,  ait olduğu yere bırak!.." diyordu...

Tabii, o münasebetsiz ve liyakatsız şekilde görev verilmiş olan dallama adam, o bayrağı nasıl götürüp de aldığı yere hangi halde bıraktı bilemiyoruz!? İyi ki hâlâ duyarlı ve bilinçli vatandaşlarımız mevcut da, böyle dallamalara hadlerini bir güzel bildiriyorlar!.. Am bu yeter mi!? Asla yetmez!.. Türk Milletini temsil eden, üzerinde 83 milyon insanımızın ağırlığını taşıyan Şanlı Bayrağımızın ne anlama geldiğini bu yaşa kadar öğrenememiş, içine sindirememiş, üstelik de devlet kadrolarında yer verilip de, bu milletin vergilerinden maaşını alan bu haramzede, derhal görevinden atılıp, Türk Yurttaşlığı'ndan da derhal çıkarılmalıdır!..

Bayrak nedir: "Bir milletin, belli bir topluluğun veya bir kuruluşun simgesi olarak kullanılan, renk ve biçimle özelleştirilmiş, genellikle dikdörtgen şeklindeki kumaş, sancak" demektir!.. Bu dünya üzerinde 200'den fazla ülke var, hepsinin de bir şekilde bayrağı var!.. Ama 'Türkiye Cumhuriyeti Devleti Bayrağı' öyle rastgele, ressam veya desinatörlerin çizip de, devlet büyüklerine beğendirdikleri bir 'Şekil' değildir!.. Türk Bayrağı; "28 Temmuz 1389" yılındaki Kosova Savaşı sırasında, şehit olan Türk askerlerinin kanları üzerine düşen Hilâl şeklindeki Ay'ın ortasına, parlak Jüpiter gezegeninin 'Yıldız' şeklindeki görüntüsü düşünce, kırmızı zemin üzerine parlak ve beyaz 'Ay - Yıldız'ın yansımasıyla oluşmuştur!.. Bugünkü bayrağımızın son şekli ve biçimi de, Padişah Abdülmecit zamanında, 1848 yılında bugünkü haline getirilmiş ve o günden beri böyle temsil edilmektedir!.. Bu bayrağımız göndere çekilirken, 83 milyon boşuna mı hazırol vaziyetine geçiyor, cephelerde O'nun uğrunda canını bile veriyor!? Onun için Türk Bayrağı özel ve güzeldir, anlayabilene ve ruhunda o güzelliği ve o anlamı anlayabilene tabii!..

Büyük şairimiz M. Cemal Kuntay; "Bayrakları bayrak yapan, üstündeki kandır/ Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır!" diye boşuna mı demiştir!?

Şairimiz H. Fehmi Süerdem; "Şehitlerle yoğurulmuştur bu toprak/ Fedailer yuvasıdır her bucak/ Hür bağrımda başım diktir, alnım ak/ Üstünde hep dalgalansın al bayrak!" demiş...

İstiklâl Marşı'mızın unutulmaz şairi M. Akif Ersoy da, son kıtasında şöyle diyordu: "Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl/ Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl/ Hakkıdır hür yaşamış bayrağımın hürriyet/ Hakkıdır, Hak'ka tapan milletimin istiklâl !.."

Eyy liyakatsiz ve haksız şekilde bu devletin İlâhiyat Fakültesi'nde görevli; 83 milyonun temsilcisi Bayrağımızı özel arabasına 'Örtü' yapan eyy münasebetsiz adam!.. Senin gibilerden bıktık-usandık artık!.. Yaptığınız hafifliklerden hepimize gına geldi!.. Düşün artık bu milletin yakasından, bu milletten gıdım gıdım toplanan vergilerden aldığınız ve hiç haketmediğiniz o ballı maaşlarınızı bırakın, defolun gidin!.. Şehit kanlarıyla sulanmış bu vatan toprakları üzerinde, senin gibi bayrağımızı örtü yapan densizlerin yeri yok, çekip gidin artık aramızdan, layık olduğunuz Ortaçağ ülkelerinin vatandaşı olun!..              Sakin KOŞAR...

YAZARIN DİĞER YAZILARI