BU BÖYLE GİTMEZ EFENDİLER !?

 

                  BU BÖYLE GİTMEZ EFENDİLER !?

---İstanbul'un Sultangazi İlçesinde, adının Sinan K. olduğu belirtilen bir dallama, daha 6 yaşındaki bir kız çocuğunun eline tabanca vererek, havaya ateş ettirmiş, sanki mataf bir iş yapmış gibi, bir de utanmadan bu görüntüleri sosyal medya hesabından yayımlamış!.. Aldığı tepkiler de boyunu çoktan aşmış!..

Bu adamın kim, çocuğun nesi olduğu şimdilik bilinmiyor, ama hiç vakit kaybetmeden "Aile Bakanlığı ve Emniyet Görevlileri" hemen devreye girip; bu insanlıktan, eğitimden ve çağdaş uygarlıktan hiç nasibini almamış dallamayı bulup, gereğini derhal yapmalıdırlar!.. Bir eğitimci olarak bu haberi okuyunca, inanın kanım dondu, ülkem insanlarının geleceği hakkında hiç de iyi şeyler düşünemez oldum!.. Eğilin de kulak verin biraz; bu yol nereye gidiyor!?

---Sakarya'daki tarikat dergâhında 12 yaşındaki kız çocuğunu taciz eden 4 çocuklu Eyüp Fatih Şağban (Fatih Nurullah)'ın eşi Ümran Şağban, günler sonra kocasından boşanma davası açmış... Biraz geç kalmadınız mı hanımefendi, daha önce nerelerdeydiniz!? Ben bu adama da, ailesine de hiç güvenmiyorum!.. Bu boşanma davasında da mutlaka bir 'hinlik' vardır diye düşünüyorum!? Ya mal-mülk-para kaçırabilmek için, ya da başka bir oyun içinde olduklarını sanıyorum!? Adamı artık tanıyorsunuz, hapishaneden müritlerine mektupla hâlâ talimatlar yağdırdığını da duydunuz; peki sizler ne düşünüyorsunuz bakayım?

---01 Ekim 2020 günü Osmaniye'de, Gökmen O. isimli kıskanç koca, evde tartıştığı karısı Emel O.'yu öldürüp dışarı çıkmış, eşiyle ilişkisi olduğunu düşündüğü Mehmet Ş.'yi de otomobilinin içinde vurup, polise teslim olmuş...

İyi de kardeşim, bu işin yolu önüne geleni öldürmek midir? Kıskandın, şüphelendiysen, bunun kanıtını bulur, gider hemen çağdaş ve medeni insanlar gibi boşanır, kurtulursun!.. Bunları öldürüp de, yıllarca içeride yatmanın ne mânâsı var? Sen aslında onları değil, kendini cezalandırmışsın be bilader!..

---Ağrı'da 15 Haziran 2018'de dedesinin evinde kaybolan 4 yaşındaki güzel yavrumuz Leyla Aydemir'i, meğerse intikam için öz amcası Yusuf Aydemir kaçırıp da öldürmüş!.. Bu insanlıktan çıkmış ilkel 'Yaratığa' müebbet hapis ve artı 4 yıl ceza verilmiş!.. Tabii ki böyleleri cezalarını en ağır şekilde çekecekler de; böyle haberler bizim gibilerde hemen şu güzel sözü aklımıza getiriyor: "Eğitim Şart!.." Bunlardan başka bir kurtuluş yolu yoktur çünkü...

---İstanbul'da Burhan D. İsimli sahtekâr, kendini 'Derin Hoca' diye tanıtıp, geçimsiz durumdaki evli kadınları bu dertten kurtarıp, evlenecek genç kızları 'hayırlı kısmet' buluvereceğim diye aldatıp, göbeklerine ve baldırlarına Arapça yazılarla saçmalıklar yazan adam tutuklandı ve 7 yıla kadar hapsi isteniyor!.. 

Bana sorarsanız, şu Milenyum yılında bir Şehr-i İstanbul'da yaşayıp da, böyle cahil ve serseri adamlara inanıp da kananlara ne diyelim!? Esasen daha büyük cezaları bu 'aldanan' geri zekâlılara da vermek gerekmez mi? Bir kere daha ısrarla diyorum; "Eğitim Şart!.."

---Son günlerde 'Hoca Kılıklı' bazı düzenbazların yalan beyanları internette dolaşıp duruyor!.. Kimisi Allah'la konuşup 'Depremleri' durdurduğunu, kimisi 'Covid-19' virüsüyle görüşüp, ülkemize uğramasını engellediğini, kimisi de Azrail'in öldüreceği bazı insanları kurtardığını, etrafına topladıkları salak sürülerine anlatıyor, onlar da saf saf inanıyorlar!.. Açıkça güzel dinimizle ve Yüce Allah'la alay eden bu sahtekârları can kulağıyla dinleyip, maalesef hâlâ inananlar var!.. Bu millet ne zaman adam olacak eyy dostlar!..

Neyse, bugün hep olumsuz haberleri anlatıp moralinizi bozduk galiba? Son olarak, alın size güzel ve içinizi ısıtacak bir haber:

---Gaziartep'te görev yapan öğretmen Botan Erekli (29), evlerinde TV olmadığı için EBA'daki dersleri takip edemeyen öğrencilerine, yeni evlendiği sevgili eşinin de oluruyla, düğünlerinde takılan altınların bir bölümünü bozdurarak, öğrencilerine televizyon alıvermiş!.. Hay Allah öğretmenim, iyi ki sizler varsınız!.. Bu ülke, bütün bu olumsuzluklara rağmen hâlâ ayakta kalabiliyorsa eğer, tek sebebi de siz iyilersiniz, sağolun!..           Sakin KOŞAR...            

YAZARIN DİĞER YAZILARI