BU CİNAYET MUĞLA'MIZI REZİL ETTİ !?

Muğla'da 26 Temmuz 2020'de üniversite öğrencisi, 27 yaşındaki 'Pınar Gültekin' kayboldu, 5 gün sonra sevgilisi olduğu iddia edilen 'Cemal Metin Avcı' isimli iş adamı gözaltına alındı. Sorgusunda bu adam cinayeti itiraf etti, Pınar Gültekin'i boğarak öldürdüğünü, sonra cesedini bağ evinde bir varil içinde yakarak, üzerine de beton döktüğünü itiraf etti!..

Ülke çapında süren büyük tartışmalar sonrasında Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesi, bu adamı önce 'Ağırlaştırılmış Müebbet Hapis' cezasına çarptırdı, daha sonra 'ağır tahrik' bahanesiyle cezasını 23 yıla indirdi!.. Sonuçta 14 yıl kadar yatıp, çıkacak!.. Gerekçeli kararında ise şunları söylediler: "Sanığın, maktule yönelik yakma fiilini gerçekleştirmedeki amacının eziyet çektirmek değil, maktulün cesedini yok ederek cezadan kurtulmak ve suç delillerini yok etmeye yönelik olduğu, canavarca hislerle bu işi yapmadığı anlaşıldığından, haksız tahrik hükümlerinin uygulama şartlarının tamamının gerçekleştiği görüldüğünden." diye açıklamıştır!..

Sayın Adalet Bakanı'na kadar herkesin tepki gösterdiği bu karar, başta kadınlarımız olmak üzere, herkesi derinden yaraladı!.. Yahu, evli bir adam bir kızı seviyor, sonra ne olduysa ondan kurtulmak için boğup öldürüyor, yakıyor ve üzerine beton döküyor!.. Sonra da diyorlar ki; "Bunları canavarca hislerle yapmadı, ondan ve cezadan kurtulmak için bunları yaptı!" deniliyor!.. Vicdan sahibi, normal bir insan bunları nasıl yapar!? Tam bir Mafya Babası yöntemleriyle bir insanın hayatı sona erdiriliyor!.. Yani bu katliamı, bu pis işi 'Canavarca' değil de, bu kızcağıza 'İyilik' olsun diye mi yaptı bu adam!? Bu ne biçim açıklama öyle!?

Tamam, üniversiteli bir kızın hata yaparak, evli bir adam ile süren ilişkileri tabii ki hiç hoş ve normal karşılanacak bir durum değildir!.. Hele bizim gibi tutucu ve yeterli eğitimi olmayan toplumlarda bu hiç hoş karşılanmaz!.. Ancak, bu sorunun çaresi illâ öldürmek, yok etmek midir!? Bir haksızlık, bir adaletsizlik var idiyse, bunların 'medeni insanlar' gibi mahkemede çözülmesi gerekmez mi? Hemen öldür, yok etmek için yak ve üstüne beton dök, sonra da bu eylemin 'Canavarca' olmadığını izah etmeye çalış, olur mu!? Bu cinayet bir sevgi ve şefkat gösterisi miydi yani!? Hangi vicdan, hangi adalet duygusu bunu kabullenebilir ki!?

Ah benim güzel Muğla insanlarım; hiç böyle haberlerle hiç gündeme gelmezlerdi!.. Evet, bir ara nüfusuna göre 'En Çok İntihar Eden İl' olarak ünlendi, ama bu durumun bile 'onurumuz ve gururumuz yüzünden, derdimizi kimselerle paylaşamama' huyumuzdan ötürü intiharların arttığını kimseler anlayamadı!.. Evet, Muğla insanı çalışkan, üretken kimselere muhtaç olmadan yaşamaya alışmış insanlar topluluğudur!.. Ama, ülkenin kötü ekonomi-politikaları yüzünden zaman zaman sıkıntı çekilen yıllar olduğunda, böyle nahoş sonuçlar ortaya çıkıyor!.. Burada suç bizim insanlarımızda değil, ülkeyi ekonomik sıkıntılara sokan siyasetçilerdedir!.. Bizler kendi İlimizle hep gurur duyduk, insanlarımıza hep güvendik, bu olumlu düşüncemiz aynen devam edecektir!..

Bugün de yazımızı Muğla şairlerinden Timur Kocabıçak'ın 'Muğla' şiirinin bir bölümünü yazarak bitirelim:  

"Adın gönüllerde bir şehir/ Solmayan, renkli bir gülsün Muğla/ Mehtaba hükmeden gümüşten nehir/ Gecemde masmavi bir tülsün Muğla!..// Cennet sofrasında bir altın kaşık/ Kültürde ülkeme tutuyor ışık/ Sana bir ben değil, bir âlem âşık/ Bunu bütün dünya bilsin Muğla!.."

İşte biz böyle bir şehirdik dostlar; ne oldu bize, nazar mı değdi, göze mi geldik, gaza mı geldik, yoksa sözün bittiği yere mi geldik!?                               Sakin KOŞAR.

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI