ÇOK İLGİNÇ BİR KANUN TEKLİFİ !?

 

                   ÇOK İLGİNÇ BİR KANUN TEKLİFİ !?

İYİ Parti Antalya Milletvekili ve 'TBMM Adalet Komisyonu' üyesi olan sayın Hasan Subaşı; "Devletin ve milletin yanlış kararlar yüzünden ödediği tazminatların % 10'unu, bu kararı veren Hâkim ve Savcıların ödemesini" isteyen bir kanun teklifini TBMM Başkanlığı'na verdi...

Bilindiği gibi, "5271 Sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu"nda değişiklik içeren teklifinde; devletin yanlış kararlar yüzünden ödediği tazminatların, bu yanlış kararı veren Hâkim ve Savcılardan rücu edilmesini istedi!.. Teklifin gerekçesinde ise; haksız fiil veya diğer sorumluluk halleri de dahil olmak üzere, Hâkim ve Savcıların verdikleri kararlar veya yaptıkları işlemler nedeniyle tazminat davası açılabileceğini hatırlattı...

Bu kanun teklif üzerine Hasan Subaşı; "Tazminat davalarında mağdura ödenen miktarların, her ne kadar Hâkimler ve Savcılara rücu edileceği  kanunen öngörülmüş olsa da, bugüne kadar rücu edilen bir ödeme bulunmamaktadır!.. Bu durumun en bariz örneklerinin yaşandığı bir alan, basın özgürlüğüdür!.. Barış Pehlivan, Hülya Kılınç, Murat Ağırel, Barış Terkoğlu, Eren Ekinci, Aydın Keser, Ferhat Çelik ve Müyesser Yıldız gibi gazetecilerin yargılanmalarında görüleceği üzere, tüm suçlamalardan beraat eden Barış Terkoğlu ve Eren Ekinci gibi gazetecilerin, tutuklu olarak yargılanmaları sonucu oluşan mağduriyettir!.. Devlet tarafından ödenen tazminat miktarlarının Hâkimler ve Savcılara  rücu edilerek, bir yıl içerisinde en az % 10'u tahsil edilmesi şeklinde, kanunen düzenleme zorunluluğu, bunların daha özenli olmalarını sağlayacaktır!.. Böylece, siyasi iktidar baskısı da etkisini yitirecektir!" diyordu...

Peki, bu kanun teklifi Meclis'ten geçer mi? Hiç zannetmiyorum!.. Hep olduğu gibi, bu teklif de büyük ihtimalle AKP ve MHP oylarıyla reddedilecektir!.. Ama böyle bir teklifin getirilmesi, sümen altında bulunması bile olumlu bir gelişmedir!.. Çünkü, basın mensuplarının anlatılan mağduriyeti herkesin yüreğini sızlatmıştır!.. Bunlar birer suç makinesi, eli kanlı katiller olmadığına göre, bu kadar sürede 'Dışarıdan Mahkeme' yoluyla sonuca gidilemez miydi? İllâ bu sadece kalem tutan elleri kalın duvarların arkasına atmak mı gerekiyordu yani? Sonuçta hepsi de beraat ettiler işte!.. Mağduriyetlerini kim giderecek şimdi!?

Bir başka konu da şu: "Partili Cumhurbaşkanı Sistemi"ne geçildiği günden beri, "Cumhurbaşkanına Hakaret" davalarında patlama yaşanmış!.. Adalet Bakanlığı'nın '2019 Yılı Adalet İstatistikleri'ne bakıldığında, yeni sistemin ikinci yılında açılan davaların sayısı, ikiye katlanmış!.. Bu hakaretlerden 36 Bin kişi soruşturulmuş, 12 Bin kişi yargılanmış, 3 Bin 831 kişi ceza almış!.. Yargılananların da tam 308 tanesi çocukmuş!..

Tabii ki suç işleyen cezasını çeksin, kimse durduk yerde kimselere hakaret etmeye kalkışmasın da; bu rakamlar size normal gibi geliyor mu? Diğer Cumhurbaşkanlarımız ile kıyaslandığında, adeta bir patlama yaşanmış!.. Bu milenyum çağında, bunun sebebini bilim insanlarımızın, sosyolog ve psikologların hemen araştırıp, sebeplerini rapor etmeleri gerekmez mi? Bakıyoruz, koca koca üniversitelerimiz bu çok önemli konuda da suskun ve mahzun...

Bugün de Cahit Sıtkı Tarancı'nın Mart-1951'de yazdığı "Şaşkın Dünya" şiiriyle yazımıza son verelim:

"Değil, işlerimiz yolunda değil/ Kaybettik eski düzen havasını/ Dağda çoban, denizde kaptan dahil/ Şaşıran şaşırana pusulasını!..// Daha sürer mi dersin bu şaşkınlık/ Yarını ne olacak dünyamızın/ Biz yaşımızı başımızı aldık da/ Allah çocuklarımıza acısın!.."       Sakin KOŞAR...

YAZARIN DİĞER YAZILARI