DOĞAL HAYAT NASIL KORUNUR !?

Gün geçmiyor ki, 'Doğal Hayatı Koruma Uzmanları' bir açıklamada bulunmasınlar: "Kutup Ayıları yok olmak üzere!.. Küresel ısınma yüzünden Kuzey ve Güney Kutbu buzulları eriyor, denizler yükseliyor!.. Zehirli zirai ilâçlar faydalı böcekleri de öldürdüğü için, yeterli ürün alınamıyor!.. Dağlardaki Kurt, Çakal ve Sırtlanlar zehirli ilâçlarla, tuzaklarla veya aşırı avlanma nedeniyle yok edildi, doğal düşmanı kalmayan Domuz sürülerinden zeytin ve mısır alınamıyor!.. Tarım ilâçları böyle uluorta kullanılırsa, Balarıları yok olacak, çiçeklerin tozlanmaları duracak!.. Dere ve Göllere akıtılan lâğım suları, başta Balık olmak üzere su canlılarını yok ediyor, bunların yerine zararlı sinekler çoğalıyor!.. Gördüğümüz Yılanı, Şahini ve Baykuşu öldürürsek, yakında evlerimize Farelerden giremez oluruz!.." gibi...

Geçen günü balkonda otururken, saksılardaki biberlerin bütün yapraklarında ışıldayan, incecik 'örümcek ağlarını' fark ettim!.. Güneş ışınları yandan vurmasa, mümkün değil bunu göremeyecektim!.. Daha dikkatli bakınca da, bu ince ağlara takılmış birkaç küçük sinek dikkatimi çekti!.. Kimisini küçük örümcek yemiş, kimisini yemek için sırasını bekliyordu!.. İşte size zararlılarla doğal bir mücadelenin en güzel örneği!..

Hani derler ya; "Sinek küçük ama, mide bulandırır!" Sadece mide bulandırmaz, bu küçük haşereler cildimize konup, bizleri minnacık ısırıkları ile deli eder, her türlü hastalığı yayar dururlar!.. Düşündüm ki; eğer bu büyüklü-küçüklü Örümcekler olmasa, bir de geceleri çıkan, durmadan uçan ve sinek avlayan bu Yarasalar olmasa var ya, biz insanlar o sinek ve böceklerden ortalık yerde asla gezemezdik!.. Her gün, dünyanın her yerinde bunlar doğal temizlik yaparak, sinek sayılarını azaltarak bize yardımcı oluyorlar!..

Ama biz ne yapıyoruz!? Tavuklarımızı çalan Tilkiye kızarak, keçi ve koyunlarımıza zarar veren Kurt, Çakal ve Sırtlanları yok ederek, aslında Domuz yavrularının doğal düşmanlarını yok edip, Domuzların çoğalmasına akılsızca yardım ediyoruz!.. Sonuçta da, başında bekleyemediğimiz arazilerimizdeki zeytinleri, bahçeleri ve hububat ürünlerini bu Domuz sürüleri yok ediyorlar, her yıl daha da çoğalıyorlar!.. 

Meyve ağaçlarımıza zarar veren sinekleri zehirleyerek öldüreyim derken, bunları ağaçlarda doğal olarak yok eden faydalı böcekleri de öldürüyor, onlardan daha çok ve hızlı çoğalan zararlı sineklere bilmeden ve masraf ederek hizmet ediyoruz!.. Bu işten köşeyi dönen güya bilimadamları -özellikle dış kaynaklı- zehir tüccarları, her yıl daha çok zehir satıp, daha çok para kazanırken, dünya doğal yaşamının köküne kibrit suyu döküyorlar!..

Yine son yıllarda aklı başında bilim ve tarım uzmanları, güzel Anadolumuzun binlerce yıllık eski 'Yerel Tohumlarını' çoğaltarak, daha lezzetli, daha dayanıklı, daha besleyici ve kimselere tohum dilenmeden, bunların devamıyla tarım kesimine destek olmaya çalışıyorlar!.. Lütfen bunlara biraz kulak verelim!.. Elin İsrail'inin, elin Hollandalı'sının zibidi, kabuk değiştirmiş ve fahişeleşmiş tohumlarından uzak durunuz artık!.. Verimi az olsa da, kendi öz ve leziz tohumlarımızı kullanınız!.. Eski verimli, leziz Anadolu nimetlerini tercih ediniz!.. Bu konuda tohum laboratuvarı hayli geniş olan 'Muğla Belediyesi Tohum Islâh Bürosu'na müracaatta bulununuz, size gereken yardımı yapacaklardır!.. Muğla'da doğal yaşama katkıda bulunmak istiyorsanız eğer, özünüze geri dönünüz artık!..

Görüldüğü gibi, dünyada doğal yaşamı bozmak çok kolaydır da, bu düzeni geri getirmek hayli meşakkatlidir!.. Öyleyse, yaşamımızın her alanında, ama herkes, 'doğal yaşamın' korunmasına, devamına katkıda bulunmalıdır!.. Unutmayınız ki; bu evrende Dünyamız dışında yaşayabileceğimiz bir başka Gezegen henüz keşfedilemedi!..        Sakin KOŞAR...

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI