EFSANE EĞİTİMCİ 'FEYZULLAH ERTUĞRUL'U DA KAYBETTİK !?
Ülkemiz Türkiye ve Muğla yöremiz için 2020 ve 2021 yılları, ileride gerçekten 'Lânetli Yıllar' diye anılacak yıllar oldu!.. Yokluk, işsizlik, enflasyon, depremler, seller, COVİD-19 salgın hastalığı ile orman yangınları, insanlarımızı canlarından bezdirdi!..
Yine bu iki yılda, ülkemizin yetiştirdiği çok önemli sanatçıları, iş adamlarını, eğitimcileri, siyasetçileri, gazeteci ve yazarlarımızı da kaybettik!.. En son 06 Ağustos 2021 Cuma günü de, Yatağan İlçemizin yetiştirdiği en değerli eğitimcilerden ve Ankara'da hepimizin adeta 'Hızır'ı durumundaki 'Feyzullah ERTUĞRUL' büyüğümüzü de, fizikî olarak ebediyyen kaybettik!..
1926 yılında Yatağan'ın Nebiköy'ünde doğan Feyzullah Ertuğrul; Kızılçullu Köy Enstitüsü'nden sonra Gazi Eğitim Enstitüsü 'Pedagoji Bölümü'nü bitirdi... Öğretmenlik ve Müfettişlik görevlerinde bulundu... 1967'de 'Türkiye Öğretmenler Sendikası (TÖS)' ve 1989'da 'Türkiye Eğitimciler Derneği (EĞİT-DER)' Genel Başkanlıklarını yaptı... Çok sayıda eğitim üzerine ve Köy Enstitüleri adına kitaplar, gazete ve dergilerde dizi yazılar yazdı... Düşüncelerinden taviz vermediği için, bu yazılar yüzünden hakkında çok davalar açıldı, hepsinden beraat etti!..
Bu Yatağan-Nebiköylü eğitimci büyüğümüz, yaşadığı 95 yıl boyunca kendisine ihtiyaç duyan herkese yardımcı oldu: Ankara'da okuyan akrabaları ve hemşehri çocuklarının yurt, dersane, burs, lisans ve lisans üstü çabalarında hepsinin yanındaydı!.. Varını-yoğunu-vaktini hep bu eğitim işlerine harcayarak bu yaşa geldi!.. İşte onun için kendisine 'Efsane Eğitimci' namı uygun görüldü!..
Yaşamı boyunca 'Köy Enstitüleri'ne sahip çıktı, bunların kuruluş amaçlarını herkese anlattı, devamı için elinden geleni yaptı!.. Bu konuda yazdığı birçok kitapta özetle; "Bu köyleri kendi öğeleri içinde canlandırmamız gereklidir!.. İkircikli, korkak, yorgun, zorluklara dayanıklı olmayan aydınların elinden bu köylümüzü kurtarmamız gerekir!.. Boş ve dolgu malzemesi bilgiler kitaplardan atılmalıdır, çünkü bunlar günümüz çocuklarının hiçbir işine yaramaz!.. Üretken ve teknik bilgilerle onları hayata hazırlamamız gerekir!.." diyordu...
Ayrıca, Köy Enstitüleri'ni birçok dış ülkenin örnek alıp geliştiğini, eğitim sistemimizin dış kaynaklı müdahalelerden gözümüz gibi korumamız gerektiğini, aksi halde yıkılan 'Osmanlı İmparatorluğu'nun yaptığı büyük hataya düşüleceğini her sohbette anlatırdı... Eğitimin, tıpkı Bakanlık adında yazdığı gibi gerçekten 'Milli' olması gerektiğini, bu iş için de en güzel örneğin 'Köy Enstitüleri' olduğunu, başka örneğe gerek olmadığını savunurdu!..
Çocuklar için; "Köy Çocuklarından Anılar... Rüzgâr Salıncağı" adlı kitapları yanında, Köy Enstitüleri, Sendikacılık, Hasan Âli Yücel ve İsmail Hakkı Tonguç hakkında yazdığı kitapları da vardır... Bana da en son gönderdiği eseri; "Köy Enstitüleri Sistemi ve Düşündürdükleri" kitabı olmuş, kitabın başına da; "...Yazılarındaki dil ustalığını takdirle izlediğim değerli kardeşim Sakin Koşar'a en içten sevgi ve saygılarımla... 06 Ekim 2006" diyerek imzalamıştı...
Bu vefat, yöremizin en bilinen türkülerinden "Ormancı Türküsü"nü de öksüz bıraktı!.. Türküye konu olan ve çok yakın arkadaşı Gevenes Muhtarı Tevfik'i kazayla vuran 'Bay Mustafa' ; Feyzullah Ertuğrul'un da arkadaşı idi!.. O sırada Feyzullah Ertuğrul 'Gevenes Köyü Öğretmeni' idi... Yaralı Muhtar Tevfik'in ölmemesi için, ağaç dallarından yapılan 'sal' ile hemen Muğla Devlet Hastanesi'ne intikal etmesini sağlayan kişiydi!.. Türküde adı yoktur ama, oradaki herkese yaptığı hizmetleri çok büyüktür!..
Kızları Hale ve Jale'ye; torunları İlker, Ertuğrul ve Soner'e, bütün aile yakınlarına baş sağlığı ve sabırlar diliyor, bu efsane eğitimci büyüğümüze 'toprağın bol, mekânın Cennet olsun inşallah' diyorum!..
Böyle insanlarımız için, büyük romancımız Yaşar KEMAL ne güzel söylerdi: "...O güzel insanlar beyaz atlarına binip binip, sonsuzluğa gittiler..." diye yazardı... Bıraktığın eserler ve yaptığın güzel işlerle seni hiç unutmayacağız, unutturmayacağız büyük insan FEYZULLAH ERTUĞRUL; ışıklar içinde yat, e mi !? Sakin KOŞAR...