GÜMRÜKTEKİ KORONA TESTİ, NEDEN 250 TL OLDU !?

 

                 GÜMRÜKTEKİ KORONA TESTİ, NEDEN 250 TL OLDU !?

Daha önce yurt dışına çıkanlara mecburi olarak yapılan, bu PCR test sonuçları uçak bileti ve görev kâğıdına dilekçe ekleyerek veriliyordu ve herkese bu test 110 TL'ye yapılıyordu... Görevi gereği yurt dışına devlet tarafından gönderilenler hariç, ani bir kararla bu mecburi PCR testi, tam iki katından 30 TL daha zamlı, 250 TL'ye yapılmaya başlandı, neden!?

Aynı günlerde CNN'de yayımlanan ve gazeteci geçinen Ahmet Hakan tarafından sunulan "Tarafsız Bölge" programına, sayın Maliye ve Hazine Bakanı damat Berat Albayrak konuk olmuştu... "Tarafsız Bölge"nin "Taraflı Gazetecisi" sayın Ahmet Hakan, pek de gazeteciliğe yakışmayan bir üslupla sayın Bakan'a: "Efendim, son günlerde Doların sürekli yükselmesi durdurulamıyor, ben bundan endişe duymalı mıyım?" diye sordu...

Soruyu önceden bildiği belli olan sayın Bakan gülerek; "Siz maaşınızı Dolarla mı alıyorsunuz? Sizin Dolar borcunuz mu var? Güncel alışverişlerinizde Dolar mı kullanıyorsunuz? Eğer böyle değilse, Doların yükselmesi sizi ne diye endişelendersin ki?" dedi...

Gazeteci geçinen Ahmet Hakan, tam da ağzına layık verdiği bu cevap karşısında sadece gülümsedi!.. Yazıklar olsun!.. Halbuki yetkin ve yetişmiş bir gazeteci, böyle bir cevaba anında şöyle demesi gerekmez miydi: "Ah beyefendi, keşke maaşımı Dolarla alsaydım!.. O zaman ne şikâyetim olurdu ki!? Ama bu ülkenin dar gelirli insanları, evlerine götürdükleri her yiyeceğin çoğunun dışarıdan ithal edildiğini bildiği için, bir gün önce aldıkları her şeyin, ertesi gün daha pahalı olacağını biliyor ve görüyorlar!.. Dolar zamlandıkça, bu insanlar daha da fakirleşiyorlar!.. Siz bu sorunun cevabını nasıl gülerek veriyorsunuz, doğrusu hiç yakıştıramadım!" falan demesi gerekmez miydi? Ama nerede onu söyleyecek gazeteciler efendim!? Artık onlar 1970'li yıllarda kaldı, şimdikilerin hepsi yağdanlık efendim!..

Bunlar hiç düşünmüyorlar mı acaba, son yıllarda bu bayat gazetecilik ve televizyonculuk oyunlarından herkes, hatta bunların yandaşları bile bıktılar!.. Artık ne gazeteleri okunuyor, ne de TV'leri izleniyor!.. Halkın çoğu Halk - TV, Tele-1 veya Fox TV izlemeye başladılar, reytingleri ve tirajları dibe vurdu!.. Bir zamanların "Amiral Gemisi" diye ünlenen gazete bile artık bir "Saltanat Kayığı" haline dönüştü!.. Birçok TV kanalı adını ve kariyerini tüketti, olmadık bir haberden ötürü bile hemen "Ortak Yayına" geçiyor, halkın daha da tepkisini çekiyorlar, birçok izleyici bu kanalları zaplayıp, sonuçta TV'sini kapatıp balkonuna kaçıyor!.. Bunu bile hâlâ anlayamadıysanız, gelin de benim gibi bir dallamadan öğreniniz!..

Ülkenin büyük çoğunluğu artık süslü lâflardan, hamasi nutuklardan, boş ve olmayacak nutuklardan umudunu kesti!.. İşsizlik, parasızlık, enflasyon ve bir de son aylarda başımıza belâ olan Corona-19 salgını haberlerinden bıktı-usandı!.. Karnını doyurmayan hiç bir haber bu insanlarımızı asla ilgilendirmiyor!.. Tedbirsiz ve korunmasız eğlenceye çok fazla meyil etmelerinin sebebi de bu olsa gerektir!?

Yüzyıllar önce paraya sıkışan Padişah, millete vergi üstüne vergi koyuyor, halk arasına adamlar salıp, milletin bunlara ne tepkiler verdiğini araştırıyormuş...Her gelen muhbirler; "Efendimiz, halk perişan, öfkeli, vergi toplayanlara küfredip duruyorlar" dedikçe, Padişah bundan memnun oluyor, biraz daha vergi salıyormuş... Bir gün her yerden gelen muhbirler; "Padişah efendimiz, son vergilerden sonra halk pek memnun olmuş olmalı ki, herkes sokaklarda içki içiyor, eğleniyor, gülüyor, sabahlara kadar halay çekiyorlar!" deyince Padişahın ilk kez kaşları çatılmış; "Eyvah!.. İpin ucunu biraz fazla kaçırdık galiba, bu haberler hiç iyi değil, son vergileri derhal kaldırın!" diye emir veriyor...

Bizde de durum buna benzemesin sakın!?                          Sakin KOŞAR...

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI