HAMDOLSUN, BİR DÜNYA BİRİNCİLİĞİ DAHA KAZANDIK !?

 

HAMDOLSUN, BİR DÜNYA BİRİNCİLİĞİ DAHA KAZANDIK !?

'Uluslararası Gazeteciler Federasyonu'nun raporuna göre, Mart 2021 itibariyle dünya çapında Türkiye, hapisteki 67 gazeteci ile birinci oldu!.. 2021 itibariyle dünya çapında hapiste olan 229 gazetecinin, tam 67 tanesi Türkiye'de, 23 tanesi Çin'de,  20 tanesi Mısır'da, 16 tanesi Eritre'de ve 14 tanesi de Suudi Arabiyya'da...

Öldürülen gazeteciler sıralamasında ise; 14 gazeteci ile Meksika birinci sırada, 10 gazeteci ile Afganistan ikinci sırada, 9 cinayetle Pakistan üçüncü ve 8 cinayetle de Hindistan dördüncü sırada bulunuyor!..

Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ) Başkanı Anthony Bellanger; "Demokrasi rejiminde olduğunu iddia eden hiçbir ülke, ifade özgürlüğü aracıları olan gazetecileri hapse atamaz!" diyor... Ama bizim ülkemizde 67 gazeteci niye hapiste o zaman!? Bu Başkan yalan mı söylüyor, yoksa Başkan; "O ülkelerde demokrasi yoktur" mu demek istiyor!?

Son günlerde birçok "Paket" açıklandı: "Demokrasi ve hukuk paketi... Ekonomi Paketi... Vergi Paketi..." Bunlar, bu iktidar tarafından açıklanan 19'uncu paket miymiş, ne? Hiç kimse buna itibar edemedi!.. Birçok işletme bu açıklanan paket sonrasında ya mekânındaki sandalye ve masaları yola attı, ya da kapısına kilit vurup; 'Satılık'... 'Devren Kiralık' veya 'Devren Satılık' ilânları astılar... Çünkü, paketini içini boş buldular, umut da yoktu!..

Halbuki aynı günlerde ABD bir paket açıkladı; bütün vatandaşlarına nakit olarak ayda 1.400 Dolar para vereceklerini, esnafın bütün zararını karşılayacaklarını açıkladılar!.. Vadedilen toplam para ise, tam 1.9 Trilyon Dolar idi ve 7 milyon kişiye de iş imkânı sağlıyordu... İşte 'devlet desteği' dediğin de böyle olurdu...

Şimdi böyle ülkelerdeki gazetecilerin oturup da düşünme vaktidir: Gerçek gazeteciliğe devam edip, doğru ve gerçek olayları mı yazacaklar, yoksa bazıları gibi 'Gazeteciymiş Gibi' davranarak, sırf yandaş olup, sadece iktidar yanlılarının söylediklerini, doğru-yanlış yaptıkları işleri mi yazacaklar!? Bunların hangisi işini doğru yapmaktır!?

Geçenlerdeki bir yazısında sayın Yılmaz Özdil aynen şöyle diyordu: "Bize açılan davalardan ve duruşmalardan artan zamanımızda, ancak güncel yazılarımızı yazabiliyoruz!.." Evet, ülkenin en çok okunan, en saygı duyulan gazetecilerinden biri olan Yılmaz Özdil; sizce iyi bir gazeteci ve yazar mı? Neden bunca üzerine geliyorlar!? Neden onun gazetesi en çok 'RTÜK'ten ceza yiyen gazete!? Hani bu ülkede 'Adalet Reformu' yapılmıştı!? Boş bir vaktinizde oturup da biraz da bunlar üzerinde düşünür müsünüz lütfen!?

Bir kenar mahallede, köyün delisi su içilen bir kuyuya bir taş attığını söylemiş, yüzlerce mahalleli de toplanıp, bu taşı oradan çıkarmaya çalışıyormuş... Olay yerine gelen bir gazeteci, yüksekçe bir yerden olanları izleyen birine yaklaşıp, orada  ne olduğunu sormuş; "Bu kadar insan burada ne yapıyorlar?" demiş... O da, kuyuya taş attığını söyleyen deliymiş; hınzırca sırıtıp, yavaşça elindeki taşı gazeteciye göstererek; "İçine attığımı zannettikleri taşı çıkarmaya çalışıyorlar, kih kih!.." demez mi... Şimdi bunu yazmalı mı, yazmamalı mı?

Neyse, bugün de size Orhan Veli'nin 'Pireli Şiir'inden bölümlerle veda edelim bari...

"Bu ne acaip bilmece/ Ne gündüz biter, ne gece/ Kime söyleriz derdimizi/ Ne hekim anlar, ne hoca!..// Kimi işinde, gücünde/ Kiminin donu yok kıçında/ Ağız var, kulak var, burun var/ Ama hepsi başka biçimde!..// Kimi kılıç takar böğrüne/ Kimi uyar dünya seyrine/ Karı hesabına geceleri/ Gündüzleri baba hayrına// Bu düzen böyle mi gidecek/ Pireler filleri yutacak/ Yedi nüfuslu haneye/ Üç buçuk tayın yetecek!..// Karışık bir iş vesselâm/ Deli dolu yazar kalem/ Yazdığı da ne? Bir sürü/ İpe sapa gelmez kelâm!.."                 Sakin KOŞAR...

 

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI