ŞU OLANLARA GÜLER MİSİN, AĞLAR MISIN !?

ŞU OLANLARA GÜLER MİSİN, AĞLAR MISIN !?

---Rusya, daha önce elektrik tedarikini kestiği ve NATO üyeliği isteyen Finlandiya'nın bu sefer de doğalgazını kesti, iyi mi? Halbuki o elektrik ve doğalgaz anlaşmaları için kaç defa birbirlerine gelip gitmiş, ne imzalar atılmıştı, ne garantiler verilmişti, birbirlerini ne kadar sevip-düşündüklerini defalarca söylemişlerdi, değil mi?

---Şam rejimi, Ankara'nın "Bir milyon Suriyeli sığınmacıyı ülkelerine gönderme planına" şiddetle karşı çıktığını bildirdi!.. Ülkenin resmî haber ajansı 'SANA'nın bildirdiğine göre; "Türkiye'nin bu projesini asla kabul etmeyeceklerini, bunun Suriye'ye karşı bir oyun,  sömürgecilik, Güvenli Bölge dedikleri de aslında etnik temizlik" diye açıkladı. Halbuki Türkiye, bu bir milyon kişiye ev yapacak, güvenli bölgede ikametlerini sağlayacağını söylüyordu. Bu işe güler misin, ağlar mısın? Kendi öz vatandaşlarımız ev kiralarını ödeyemezken, sanki o Suriyelilere borcumuz vardı da, evlerini biz yapacaktık, öyle mi?

---Rusya Dışişleri Bakanlığı yeni açıkladığı 963 ABD vatandaşının Rusya'ya giriş yapmasını yasakladı!.. Aralarında ABD Başkanı Joe Biden ve Dışişleri Bakanı Anthony Blinken'ın da bulunduğu öğrenildi. Sanki Başkan ve Bakanı, Ukrayna'ya verdikleri tam destek sonrasında kalkıp da Rusya'ya geziye gideceklermiş gibi, çok lüzumsuz bir açıklamaydı bu!.. Biz gazeteciler olarak da, bu haberi yazsak-yorumlasak bir türlü, hiç ilgilenmesek bir türlü!..

---Emekli Tümgeneral Naim Babüroğlu, 22 Mayıs 2022 tarihli Sözcü Gazetesi'nde şöyle diyordu: "Sayın Cumhurbaşkanı, teröre destek verdikleri için İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya girmesini sakıncalı bulduğunu söylüyor ama; Amerika da yıllardır NATO'nun kuruluş anlaşmasına aykırı davranarak, PKK/ PYD teröristlerine her türlü silah ve jojistik desteği veriyor, bunu saklama lüzumu bile hissetmiyor!.. O halde Türkiye'nin bu konudaki birinci muhatabı Amerika, daha sonra İsveç ve Finlandiya olmalıydı!.." diyordu.

Sahi, Amerika'nın istediği Rahip Bronson'u biz özel uçakla hemen gönderdik, yıllardır onlardan istediğimiz darbeci Fethullah Gülen'i bir türlü geri alamadık, ABD ile yapılan ikili görüşmelerde bu konu hiç gündeme getirilmiyor mu Allah aşkına!? Ya şu aynı ABD'nin, Yunanistan ve Rum kesimine tek taraflı yaptığı askerî yardımlar, yarın bizi zor duruma sokmayacak mı? Bu nasıl bir NATO üyeliğidir, nasıl bir müttefiklik ve kader birliği yapmaktır böyle, anlayabilen varsa bir adım beri gelsin!?

---Tam 16 yıldır Rusya'da ajanlık yapan ABD istihbaratından biri, evinde yakalanmak üzereyken çatışmada ölür!.. ABD basını ve ajanın amirleri; "Vatanı uğruna çalışan kahraman bir arkadaşımızı kaybettik, şehidimiz için çok üzgünüz!" diye açıklama yaparken, Rus tarafı da; "Ülkemizin sırlarını çalan bir haini öldürdük, umarız bu durum, yeni heveslenenlere bir ders olur!" diye açıklama yaptılar. Şimdi bu adam hain mi, kahraman mı? Ya da; kime göre hain, kime göre kahraman!? Bunun bir izahı var mı? Şimdi güler misin, ağlar mısın?

Bugünkü yazımızı kardeşim Yaşar Gencel'in gönderdiği bir fıkrayla bitirelim: Uzun bir iş seyahatine giden adamın sosyetik eşinin canı sıkılıp, birkaç erkekle birden beraber olmayı düşünür; kuaförünün kalfası, marketçinin yamağı genci ve bir de kapıcıları Temel'i evine çağırır. Gece boyunca yatak odasında eğlenirler, tam ayrılacakları sırada kapı çalar, kadın bakar ki kocası erken dönmüştür!.. Kuaför kalfasını gardıroba, marketçi yamağını karyola altına atar, Temel de çatıya kaçar!.. Adam gelir, gardıropta yakaladığına, orada ne yaptığını sorar, genç hemen; "Kapı kilidini içeriden tamir ediyordum" der, adam cebinden bir Yüz TL çıkarır, genci gönderir. Karyola altından parmakları görünen genci çıkarır, ne yaptığını sorar, o da; "Karyolanın yayı bozulmuştu da, onu tamir ettim!" deyince, bir Yüz TL de ona verir. Olanları perde arkasından seyreden kapıcı Temel, bu iş için para ödendiğini zannederek, pencere camını tıklatarak çatıdan bağırmaya başlar; "Ula uşağum, senin kariyla ben de yatmış idum, bana da ücretünü öde bakayum daa!.."                         Sakin KOŞAR.

YAZARIN DİĞER YAZILARI