TEBRİK EDİYOR, BRAVO DEYİP ALKIŞLIYORLAR (!)

 

TEBRİK EDİYOR, BRAVO DEYİP ALKIŞLIYORLAR (!)

 

 ARADAN oldukça uzun zaman geçti… Bir yaz günü, sabahın erken vakti ”Yağcılar hanı”n da, çay içiyordum. O an önümde, belediye temizlik personeli bir hanım kaldırımı süpürüyordu. Toz öyle böyle değildi, Çınar ağacının tepelerine kadar tırmanıyordu. Zorunlu olarak, kalktım çayımı alıp arka tarafta bir yere oturdum. Ancak bu temizlik biçiminin Muğla’ya yakışmadığını, başka şehirlerde ise bu işin araçlarla yapıldığını görmüştüm. Muğla sokakları ve caddeleri hala neden süpürge marifetiyle temizleniyor, belediye neden bu araçlardan satın almıyor düşüncesini kendime sorunca, yakından gözleme ve inceleme merakım depreşmişti.

 

            AYNI şehre bir daha gidişimde araç sürücüsünden rica edip, beni yanına almasını ve temizliği araçtan izlememe izin vermesini rica ettim. Kabul etti ve kısa süreli temizlik çalışmasından sonra merakımı gidermiştim. Dönünce, belediyeye köşemden yaptığım teklif başkanlık makamınca; makûl olabilir ve yerinde bulundu ki, bir zaman sonra Muğla kaldırımları da, toz kalkmadan temizlenmeye başladı… Tabii ki, çok mutlu olmuştum. Bu nedenle, kendi adıma o zamanın Belediye başkanı Sayın Osman Gürün’e köşemden teşekkür ettim. Ayrıca küçük çaplı bir kamuoyu araştırması da gerçekleştirdim. Yurttaş elbette memnundu; iyiyi, güzeli, teknolojiyi kim sevmezdi ki? Bu büyük altyapı yatırımı değildi, ama günlük yaşamın içinde, sevindirici ve takdir duygularını tetikleyici güzel bir gelişme idi.  

 

            MUĞLA kaldırımları artık araçla süpürülüyor, toz toprak havalarda uçuşmuyordu… Aradan belli bir süre daha geçti. Yine; başka il ve ilçelerin kaldırımlarını süpüren araçların teknolojik olarak gelişmişleri ile değiştiğini görünce,  kıskanç çocuklar gibi: “Bundan bizim neden yok?” demeye başladım. Çünkü o yeni teknolojinin motor gürültüsü çok azdı! Ayrıca bir diğer araç, evlerdeki elektrik süpürgesinin büyük boyutlusu idi. Süpürmüyor, fil hortumu ile kaldırımları ve işyerlerinin önündeki; kâğıt parçacıklarını, izmaritleri, küçük çöp atıklarını soğurarak topluyordu.

 

              ŞU andaki mevcut araçlar çok gürültülü ve eski. Kaldırımları temizlerken bir traktörden bile fazla ses çıkardığına tanık oluyoruz. Bahattin Başkan bu temizlik aracının yeni türlerinden almayı lütfeder mi bilmem? Çünkü kafalar dolu, çevrede çeşitli gürültünün bini bir para, en azı bile vücut kimyasını bozuyor, sinir ve stres nedeniyle huzur yok, keyifler kaçık, millet kavga etmek için bahane arıyor. Modeli geçmiş ve son kullanma süresini çoktan tamamlamış bu kaba saba araçlar da, Muğla’nın Menteşe’sine yakışmıyor!

 

              ÖTE YANDAN şehrin orta yerinde, temizlik personeli yine ve hala yıllar önceki gibi süpürgeli temizlik yapıyor! Şehrin merkezi yerlerindeki temizlik; yeni ve sessiz araçlar marifetiyle çözümlenmeli ki, “Modern Şehir”(!) de yaşadığımızı hissedelim. Eski dokudaki dar sokaklar ve çarşı içleri; sesi ve gürültüsü az, beyni tırmalamayan, rahatsızlık oluşturmayan Fil hortumlu soğurucu araçlarla gerçekleştirilmeli. Personel eli ile temizlenecek çok yer var, ayda bir temizlik yüzü gören Menteşe’nin yüzlerce sokağı: “Ara sıra gelin! Biz de Muğla’yız!” der gibi bekleşiyor.

 

               KAMUOYU’NUN; olumsuz görüntüsü nedeniyle, her yerde sıklıkla dillendirdiği; ilgisizliğin, adamsendeciliğin, boş vermişliğin tavan yaptığı küçük bir sorun var! Görme engellilere ait özel yürüme bandının, deva bulmaz hal-i pür melali(!)… Bir düzenleme, bir döşeme bu kadar çirkin, bu kadar kötü ve bu kadar beceriksizce yapılır. Yurttaş, bu; kırık dökük, çarpık çurpuk, görüntü için “Utandığını” söylerken, yanıt olarak: “Haklısınız” demekten başka sözcük bulunmuyor.

                BELEDİYENİN; yurttaşa karşı zor durumda kalması, Fen işlerinin görev anlayışındaki sorumsuzluğu ve yüklendiği işe karşı ciddiyetsizliği, görüntü olarak net şekilde yansıyor… Yurttaş; yürüme bandını hala o hali ile beklettiği için belediyeyi, öte yandan bandı düzgün döşeyemeyen; acemi, beceriksiz ve amatör çalışanları tebrik ediyor, bravo deyip, alkışlıyor(!)

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI