TERAS

 TERAS 

SAKARTEPE seyir terasını anlatmakla bitiremeyen genç bir hanımla konuşuyorum. Mimar olduğunu, yurt dışında oturduğunu her yaz Muğla’ya geldiğini, dönüşünde gördüğü güzellikleri aklından çıkaramadığını, sürekli kalmayı düşlediğini belirtip: “…bu güzellikleri görmeyen, yaşıyorum dememeli!” hatırlatması yapıyor. Ve izlediği muhteşem manzara karşısındaki etkilenişini: “…burası şahane bir yer. İnanın, çadır kurup bir yaz boyunca burada yaşamanın hayali kuruyorum. Bu tepeye gelip, şu harika doğa görüntüsü karşısında, hayallerimle baş başa kalmak istiyorum. Muğla’yı gezmek görmek için gelenler bence ilk heyecanı burada yaşamalı” Diyor ve: “Türkiye’deki turizm bölgelerinin en mükemmeli Muğla. Çünkü en güzel koylar, en güzel doğa, en güzel manzaralar, Batılı anlamda en canlı şehirler, (İlçelerden söz ediliyor.) Dalış yapılan temiz deniz, bu kıyılarda. Muğla’nın her yeri bana göre doğal yaşam platosu. Hayran olmamak mümkün değil.” Diye anlatıyor.

 UZUN süreli sohbet ettiğimiz Bayan, Türkçeyi İstanbul aksanı ile konuşuyordu ki, sesi çok berrak ve telaffuzu mükemmeldi. Tonlama da, kusursuz olunca konuşurken adeta ağzına baktırıyordu. Dış ülkede yaşamanın, sanatçı olmanın ve bilgi birikiminin, konuşmasını desteklemesi ona kusursuz cümleler kurmasına yardımcı oluyor, “Teras” için düşüncelerini şöyle sıralıyordu: 

“Bu alan geliştirilmeli. Daha çok turist burayı görmeli, düzenli otopark alanı yapılmalı, teras duvarlarına cam bariyer konulmalı, sağlık açısından yakın çevrede acil müdahale ekibi bulundurulmalı, mükemmel bir döner kule restoran, tek kelime ile muhteşem olur.” Deyince konuşmasını kesmek zorunda kalıyorum. “Hanımefendi, burası ormana ait bir yer. Valilikle hiçbir alakası yok!” Deyince, bir an susuyor 2-3 saniye sonra: “Eee, olsun ne olacak? Anlamadım! Yani o zaman ne oluyor?” Diye soru yöneltiyor. “Buralar orman bakanlığına ait yerler, bir şeyler yapmak zor.” Dediğimde. “Yine anlamadım!” deyince: “Yönetimle ilgili, izahı zor!” Demekle yetiniyorum. Genç mimar sözlerini sürdürüyor.  

“…ÜLKEMİZ turizminin yeterince işletilmediğini ve tanıtılamadığını düşünüyorum. İşte bakın, görüyorsunuz! Turizm henüz tam anlamı ile oturmamış ve olgunlaştırılmamış. Her şeyde, her yerde bir yanlışlık ve bir eksiklik görülüyor. Avrupa’daki ülkelerde benzer yerler var. Görülmeye değer, Bakın! Böyle noktalarda beş yıldızlı döner kule restoran, önemlidir. Orman Bakanlığı böyle bir işi başarabilir mi, ilgi duyar mı? bilmiyorum?” Diyor ve ayrılma vakti geldiğini söylüyor.

“ŞİMDİ izin verirseniz gitmek istiyorum. Ancak bir hususu hatırlatmalıyım. Otoyoldan, zirveye doğru dönüldüğünde çok kötü bir yol zemini ile karşılaşıyorsunuz. İşte bizim eksikliklerimizden bir başkası! Bu yol niçin yapılmıyor ve asfaltlanmıyor? Merak ediyorum ve çok ilginç buluyorum.” Deyince, yanıtlıyorum: “Yol da, Orman Bakanlığının hanımefendi! Orman Bakanlığının Karayolları gibi makine parkı yok!” Dedikten sonra tokalaşıyoruz ve ayrılıyoruz. 

BERBAT yoldan, seyir terasına çıkıp: “Gâh çıkarım Sakartepeye seyreylerim Akyaka’yı, Gâh inerim Akyaka’ya seyreyler Sakar tepedekiler beni” demek ister gibi, ülkenin çeşitli bölgelerinden gelen yerli yurttaş da, bozuk yol’dan yakınmaktadır. Bu vesileyle konuyu açıklamalıyım. Yol, geçmişte İl Özel İdaresi tarafından yapılmıştır. Şimdi Muğla Orman Başmüdürlüğü tarafından, bakımı gerçekleştirilmekte ve böylece mevcut hali korunmaktadır. 

ZİRA orman teşkilâtının, yol ile ilgili hizmet yetkisi sınırlıdır. Çünkü aslî hizmeti sadece orman içinde yol yapmaktır! Orman Genel Müdürlüğü, orman içi yolun kullanıma açılmasından sonra, o noktadaki görevi bitmektedir. Ayrıca ve en önemlisi anılan kuruluşta yasal olarak asfaltlama birimi yoktur! Yurdumuzda Devlet yolu yapma ve asfaltlama hizmeti, bilindiği gibi Karayolları Genel Müdürlüğü veya özel şirketler tarafından ihale yöntemiyle üstlenilmektedir. Ne yazık ki, durumundan şikâyet edilen kötü yol da, orman içi yoldur! 

 BU NEDENLE kamuoyu, 2.5km.lik orman içi yolun, “Nasıl düzenleneceğini ve ne zaman asfaltlanacağını?” Sormayı buna rağmen sürdürecektir. Sorunun ancak il valisi inisiyatifi ile çözümleneceğini, inanmaktadır. Bu nedenle Sayın vali’nin; turizm sezonu veya mevsimlerin elverdiği sürelerde, on binlerce kişinin ziyaret ettiği “Sakartepe Seyir Terası”na ulaşılan orman yolu ile ilgileneceği, düzenleme ve asfaltlama yöntemi konusunu değerlendireceği ve mevcut imkânları Muğla için kullanıp gereğini yapacağı, kamuoyunca umulmaktadır ve umduğu dağlara kar yağmamasını dilemektedir.

 

 

 

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI