MİLAS, MİLAS

 MİLAS, MİLAS

 

Sabah sabah Can (Pulak) Ağabey telefon etti.

"Gidiyoruz!" dedi...

Çok önemli bir kitap üzerine çalışıyorum. Hani derler ya "Başımı kaşıyacak vaktim yok." Öyleyim.

Ama Milas'a gideceğiz.

Öğretmenliğimin ilk yılları orada geçti. Eşim Milaslı. Büyük oğlum Milas'ta doğdu.

Milas'ta zeytin hasat şenliği var.

Hele hele Can Ağabey dediyse akan sular durur…

Milas;

Ne zaman kışa tutsak yollara düşsem
Boğulsam uğultusunda uzak bir kentin
Dağlar dişlerim göğsü zeytin, dibi deniz
Bir de hey canım insanlar
Alınlarında ter, gözbebeklerinde sevinç

( Milas Beşlemesi - Zaman Türküsü)


diye andığım, zeytin yeşiliyle cam yeşilinin tan ağarır ağarmaz el ele tutuşup Ege mavisine cumburlop atladığı ve bütün gün suda oynaştığı bir yerdir.

Milas, öyle koylarla falan yetinmez. Kollarını şöyle bir açar; bir koluna Mandalya, ötekine de Gökova körfezini yatırır. O körfezlerden biri sırtını Ilbıra dağlarına, öteki de Marçal dağlarına dayamıştır. Hele o Ilbıralar öyle muhteşemdir ki kartalları havalandı mı hiç konmadan Bafa Gölünü aşıp Latmos Dağlarında çoban Endimion'la ay tanrıçası Selene'yi buluştururlar.

Derler ki Romalı kadınların en sevdiği keten kumaşlar Sarıçay ovasında yetişen ketenden üretilirmiş. Bugün Ören Ovasında Avşar Ovasında pamuktan susama yetişmeyen ürün yoktur.

Ancakk….

Bunca ürün içinde üzüm, incir ve zeytinin yeri başkadır. Bu üç ürün, antik Karya'da gördüğümüz o muhteşem kentlerin, tapınakların ve anıt mezarların ekonomik kaynaklarını oluştururdu.

Bodrum'daki antik çağın yedi harikasından biri olan Mozole neyle yapıldı sanıyorsunuz?

O dönemde guletler ve tirhandiller Karya'nın şarabını, zeytin yağını, incirini... mermerini taşırdı uzak limanlara...

Kalınağıl bölgesindeki vişne çürüğü renkli mermeri gören kaç kişidir?

 

Bugün bölgenin tek ihracat limanı Güllük'tedir.


Mandalya Körfezi'nin en kuytu kenti İasos bir zamanlar tam bir balıkçı kentiydi; Bargilya da Osmanlının tuzlası... Günümüz kıyı turizminin parlayan yıldızı Ören, bir zamanlar Keramos adıyla yine bir kıyı incisiydi.

 

Kimse farkında bile değildir.  Milas'ın, Akbük'ten - Akbük'e insanı hayata sıkı sıkıya bağlayan 184 km deniz kıyısı vardır. 

Muğla ülkemizin kültür balıkçılığının %70'inin gerçekleştirildiği bir ildir. Bu üretimin de büyük bir oranı da bu kıyılarda gerçekleştirilir.

Muğla'nın dünyaya açılan iki hava alanından biri Milas sınırları içindedir.

Milas tarihte iki kez başkentlik yapmış dünyanın ender yerleşimlerinden biridir. Bugün Karya satraplığının bıraktığı Labranda, İasos, Sinuri, Keramos, Bargilya gibi kentler ve inanç merkezleri ve Gümüşkesen, Euromos, Baltalıkapı, Uzunyuva gibi anıt yapıların her biri ayrı değere sahip kültür miraslarıdır. Yine Menteşe Beyliğinin merkezi Beçin ve merkezdeki Osmanlı eserleri kente ayrı ayrı zenginlik katarlar.

 

Milas, tarih boyunca da çok önemli şahsiyetler yetiştirmiştir. Tales'ten, Mausolos'a, Artemisia'ya sayabileceğimiz birçok isme elbette Sultan üs Sevahil ( Sahiller Sultanı) unvanlı Menteşe Beyi Ahmet Gazi'yi, Meşrutiyetin ve Cumhuriyetin ilk dönemlerinin renkli siyasetçisi Halil Menteşe’yi Adalet Partisinin güçlü isimlerinden Nahit Menteşe, Turan - Adnan ve Mualla Akarca’ları  ekleyebiliriz.

Milas, sanat ve bilim dünyasında da ulusal ve uluslararası düzeyde iz bırakmış birçok ismi yetiştirmiş bir kenttir. Arkeolog  Aşkıdil Akarca, karikatürist Turhan Selçuk; şairler Nahit Ulvi Akgün, Maksut Doğan; müzisyenler Zeki Duygulu, Nazmi Yükselen, Dursun Salkım, Makbule Kaya, Tolga Çandar; ressamlar Turan Erol, Ali Rıza Kırkan benim aklıma geliveren isimlerdir.

Milas, son yıllarda özellikle Belediye Başkanı Muhammet Tokat ile Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün'ün uyumlu çalışmalarıyla kentlileşme adına hızlı atılımlar yaptı. Fuarlar,  festivaller, sergiler ve konferanslarla kültürel ve ekonomik gelişmesine ivme kazandırdı.

Bugün stantları dolaşırken ne denli mutlu olduğumu anlatamam. Zaten zeytin ambarı olan Milas, artık yeni hasat teknikleri ve geliştirilen ürün yelpazesiyle bölge için gerçek bir örneğe dönüşüyor.

Eskilerin "Muğla yıkılsa, Milas yaptırır; Milas yıkılsa Muğla yatıramaz." sözü birçoklarına abartılı gibi gelebilir. Ama ben, bin yıllardan bize miras kalan bu sözde gerçek payının olduğunu kabul ederim.

Çok değil; beş on yıl içinde Milas'ın coğrafyasıyla, tarihiyle kültürel ve ekonomik değerleriyle bölge turizminin de en önemli merkezi olacağına bahse girerim. İsteyen, Belediye Başkanı Muhammet Tokat ve ekibine bir kulak versin. Gerçekten size hayran olacağınız projelerden söz edeceklerdir.

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI