MAGNESİA ANTİK KENTİ GEZİMİZ


            Değerli okurlar, sonunda biz gençlere de il dışı izni çıktı ve ilk fırsatta aracımıza atlayarak Muğla' yı, Aydın' ı geçip Ortaklar yakınlarında Tekin Köyü sınırları içindeki MAGNESİA ÖREN YERİ' ne ulaştık. 970' li yıllarda Söke' de okurken sık sık İzmir' e gider gelirdim ve buradan geçerken ören yerinde birçok kırık/dökük taşlar ve sütun parçalarından başka bir şey göremezdik. Sanırım o yıllarda ören yerinde yeterli kazı ve araştırma yapılıp sütun parçaları üst üste konup bu günkü görüntüler oluşmamıştı. Henüz kazılar ve çalışmalar büyük oranda tamamlanıp alan kilit altına alınmamış. Çünkü henüz burası görevliler tarafından beklenip korunmuyor. Giriş de henüz ücretsiz. Ancak orta alanda ve çevresinde epeyce bir çalışma yapılmış ve belirli alanlar su yüzüne çıkarılmış. Ören yeri tabanda olduğu için kışın ve ilkbaharda buralara su dolduğundan girmek mümkün olamıyordur. Şu anda bile hala çamurlaşmış toprakları görebiliyoruz.

            MAGNESİA adlı bu yerleşim yerinin adının Manisa' daki MAGNESİA ile karışmaması için Ortaklar' dakine MAGNESİA AD MEANDRUM (Menderes Nehrinin kıyısındaki MAGNESİA), Manisa' dakine ise MAGNESİA AD SİPYLOS (Spil Dağı' nın yanındaki Magnesia) adı verilmiş. Burası Ortaklar ilçemizin dört km. güneyinde bulunuyor. Hatta Ortaklar/Söke karayolu antik kentin tam da içinden geçiyor. Çevrede daha büyük antik kentlerin bulunması burasını biraz gölgede bırakmış olmalı. Bu antik kent, Gümüşdağı yani Thorax eteğinde Menderes Nehrinin bir kolu olan Gümüşçay kenarında M.Ö. 4. Yüzyılın başlarında kurulmuş. Efsaneye göre burası Thesselia' dan gelen MAGNETLER tarafından kurulmuştur. Diodor, Menderes Nehri' nin sürekli yatak değiştirip taşması sonucu meydana gelen salgın hastalıklar ve Pers tehlikesine karşı Atina' lı Thibron' un kenti M.Ö. 400-399 yıllarında taşıdığını yazmaktadır. Çevresi surlarla çevrili, yaklaşık 1300x1100 metrekare bir alanı kapsayan, ızgara planlı cadde ve sokak sistemine sahip bir kentmiş. Bu yerleşim MS 12. Yüz yıla kadar sürmüştür. Zamanında kentin çevresi 1,5 km. yi bulan surlarla çevriliymiş. Bu gün ise bu surların pek azı ayakta kalabilmiş. Magnesia, kendi isteği ile Büyük İskender' le MÖ. 334' te birleşene kadar Persler' in yönetimindeymiş. Ardından da Helenistik dönem krallıklarından, önce; MÖ. 240' ta Seleukos Krallığı, sonra MÖ 189' da Bergama Krallığının hâkimiyetine girmiş. En görkemli olduğu zamanlar da bu zamana denk geliyormuş. Kent, Priene, Ephesos, Tralleis üçgeni arasında olduğundan ticari ve stratejik açıdan büyük öneme sahipmiş. Hatta bu yıllarda Milet(os) ile yaptığı savaşı kazanan Magnesia' nın sınırları bir hayli genişlemiş.

            Bölgedeki kazı çalışmalarına ilk kez 1840 yıllarında Fransız Charles Texier tarafından başlanmış ve 1890-1893 yılları arasında Alman Carl Humann tarafından devam edilmiş. Arkası getirilemeyen kazı çalışmalarına 1984 yılında tekrar başlanmış. Günümüzde ise halen devam eden kazı çalışmaları ise Prof. Dr. Orhan BİNGÖL liderliğinde sürdürülüyor. Kente ilk girdiğinizde kendinizi ARTEMİS KUTSAL ALANI' nda buluyorsunuz. Kazı devam ettiği için yan taraflarda yüzlerce ayağa kaldırılmamış sütunlar bulunuyor. Burada ARTEMİS SUNAĞI, KURBAN ALANI ve TOPLANTI ALANI bulunuyor. İleriye doğru dümdüz yürürseniz Propylon/anıtsal girişi yer alıyor. Buradaki sütunların büyük bir kısmı ayağa kaldırılmış ve nispeten daha belirgin haldeler. Arka kısımda ise AGORA yani çarşı yer alıyormuş. Buradaki tiyatro, podyumun ortasındaki giriş ve yanlardaki özel koltukları nedeniyle diğer kentlerin tiyatrolarından farklı bir yapıya sahipmiş. Bir diğer önemli yapı da STADİON. Buranın Türkiye'nin, hatta dünyanın en iyi korunmuş stadionu olduğu tahmin ediliyormuş. Yaklaşık 30.000 kişilik stadion' daki pist uzunluğu ise 189 metre imiş. Ayrıca hamam ve Gymnasion da tarihi alanda yerini alıyor. GENEL TUVALET (LATRİNE)  İ.S. 4-6. Yüzyılda yapılmış. Bununla ilgili panoda şöyle bir açıklama var:  "Havuzlu ön odasından girilen tuvalet bölümünde iki çeşmesi, temizlenmek için temiz akarsu kanalları, tuvalet için oturma sıraları ve altlarında atıkların yapı dışına ulaşmasını sağlayan eğimli kanalları ile 20-25 kişinin birlikte kullanabileceği genel tuvalet bulunuyor. 1993-94 yıllarında kazısı tamamlanan yapı, 1995 yılında kısmen restore edilmiştir.

            Dini amaçlı törenlerde kullanılmak üzere yapılmakta iken heyelan nedeniyle yarım kalmış bir yapı olan Theatron, 32 kişilik Latrina (genel tuvalet) ile birlikte Magnesia' nın önemli yapıları arasında yerini almıştır. Magnesia' da bu gün görülebilen diğer yapılar arasında, Milet' teki Faustina Hamamının bir kopyası olan hamam, Odeon, Stadion, spor ağırlıklı bir eğitim merkezi olan Gymnasion, Roma tapınağı, Bizans suru ve 5. Yy. a ait enine planlı Çerkez Musa Camii sayılabilir. İzmir'e giderken ya da İzmir' den gelirken otobandan sapıverirseniz. (sanırım) 5-6 km. lik bir yolla MENDERES MAGNESİA' sına ulaşabilirsiniz. İyi gezmeler. "AYNUR'LU Nail"..

YAZARIN DİĞER YAZILARI