MUĞLA KONAKALTI-İSKENDER ALPER KÜLTÜR MERKEZİ'NDE ÇEVRECİ/DOĞASEVER GÜVEN İSLAMOĞLU'NUN “İNSAN-DOĞA ve İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ” KONULU SÖYLEŞİSİ

MUĞLA KONAKALTI-İSKENDER ALPER KÜLTÜR MERKEZİ'NDE ÇEVRECİ/DOĞASEVER GÜVEN İSLAMOĞLU'NUN “İNSAN-DOĞA ve İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ” KONULU SÖYLEŞİSİ

Değerli okurlar, Muğla Belediyesinden davet gelince hemen durumu ayarlayıp garajdan dolmuşlara atlayarak doğruca Muğla'ya azmettik. Artık 65 yaş kartımız olduğu için Muğla içindeki tüm ilçelere bu kartla gidebiliyoruz. Yalnız Hanımın yaşı henüz yetmediği için ona da “KENT KART” alıp daha uygun bir fiyatla gidip geliyoruz. Bu tür gidip gelmelerin ikinci bir yararı da il ve ilçelerde gideceğimiz yerlere yürüyerek ulaşmak zorunda olduğumuz için aynı zamanda yürüme sporumuzu da yapmış oluyoruz. 16.00' da başlayacak olan söyleşi yerine geldiğimizde çevreciler, doğaseverler ve ilgili kişiler alanda toplanmışlardı. Kültür Merkezinin orta alanındaki boş alana sandalyeler sıralanmıştı. Ama henüz tepemizdeki güneş yakıcıydı. Belediye çalışanları hemen hazır gölgelik düzeneklerini kurarak kısa zamanda oturma alanını gölgelik hale getirdiler. Saygı duruşu ve İstiklal Marşından sonra Muğla Çevre Platformu adına “Çevre Geliştirme Derneği Başkanı Nihal Yılmaz, İlimiz yer altı ve yer üstü zenginlikleri bakımından oldukça zengin bir ildir. Ancak, bu zenginlik birilerinin iştahını fazla kabartıyor bu konuda çok dikkatli olmamız gerekiyor” dedi. Hemen arkasından söz alan Menteşe Belediye Başkanı Bahattin GÜMÜŞ de “Muğla' nın 25-/30 yıllık çevre planlamasının yapıldığını belirtirken Muğla' nın yerel yöntemlerle bu güne kadar korunduğunu belirtti. Daha sonra söz alan Büyük Şehir Belediye Başkanı Osman GÜRÜN de ”Muğla'mın kıyı uzunluğu olarak Akdeniz' de kıyısı bulunan ülkeler arasında 9. yüzölçümü olarak da İstanbul'un yüzölçümünün üç katı büyüklüğündedir. Büyükşehir olarak alt yapı ve katı atık tesislerini, yatırımlarımızı yerleşik nüfusumuz olan 967 bin kişiye göre değil, yazlık nüfusumuz olan 4 milyon kişiye göre yapıyoruz. Muğla katı atık ve düzenli depolama tesislerinde ülkemizde ilk sıralarda yer alıyor. Bodrum'daki tesisimizi de tamamladığımızda 7 tesisle katı atık sorununu tamamen çözmüş olacağız. Bu arada vahşi depolama alanlarını da rehabilite ediyoruz. Kıyılarımızdaki altı adet tekne ile denizlerdeki teknelerden çöp ve sintine toplamaya devam ediyoruz. Çöpten elektrik üretiyoruz. Yenilenebilir enerji alanından da mezbahamızdan ve otogarımızdan güneş enerjisi ile elektrik üretiyoruz” diyerek sözlerini bitirdi.  Başkandan sonra kürsüye gelen Çevreci ve Doğasever Güven İSLAMOĞLU, yan taraftaki büyük boy tahtaya yansıttığı renkli fotoğraflar ve istatistiki bilgilerle çevreden ulusala ve uluslararasına kadar pek çok bölgede gezip gördüğü doğa güzelliklerini ve birçok yerde de bu güzelliklerin nasıl rezil edildiğini, nasıl talan edildiğini, nasıl çöp alanları haline getirildiğini oldukça çarpıcı fotoğraf ve bilgilerle gösterdi, anlattı. “Dünyadaki suların %97.5' tuzlu, %2,5' de tatlı sudur. Doğa yeniden su üretmiyor. Bu sular buhar olup havaya, su olup yere düşerek bir devridaim devam eder gider. Yeryüzündeki bilinçsiz ve aşırı tüketim sonucu EKOSİSTEM' İN DOĞAL DENGESİ BOZULUYOR. Besin zinciri görevini yerine getiremiyor, biyolojik çeşitlilik tehlikeye giriyor. Enerji ve besin giriş-çıkışı sürekliliğini kaybediyor. Normalde KARBON GÜVENLİ SINIRI 350 PPM iken2019 yılında 42 ppm' e ulaşılmış ve bu REKOR olarak değerlendiriliyor. 2050 yılında ortalama sıcaklık 17 derece olacakmış. Sorumsuz davranışlarımız sonucu her yıl 12.5 MİLYON TON SEBZE ve MEYVE ÇÖPE GİDİYORMUŞ. Dünyanın ısısı 150.000 yılda 1 derece artarken, bu artış bu gün 150 yılda 1 dereceye düşmüş… Okyanuslar asitleniyor. Kaynak suyu Ph 7, yüzey suları Ph 8.2 den 8.1' e inmiş. Bu sonuç %30 asitlenmeyi işaret ediyormuş. Bu asitler mercanları kemirecek ve besin zinciri kırılacak… Dünyanın TERMOSTATI (Bitkisel planktonlar, sülfür gazının % 30'unu üretiyormuş. Yine dünyanın termostatı VOLKANLAR ise Sülfür gazının %70'ini üretiyor. TOBA YANARDAĞI(ENDONEZYA-SUMATRA ADASI) 70 BİN YIL önce patlamış ve İnsan nüfusunun %98'i açlıktan ölmüş. TAMBORA 1815' TE PATLAMIŞ, Tarihin en büyük patlaması ve “YAZ YAŞANMAYAN YIL olarak tarihe geçmiş. YELLOWSTONE-SÜPER VOLKAN. SÜPER PATLAMA nın 24.000 yıl geciktiği belirtiliyor. Eğer patlarsa Amerika diye bir kıta kalmayacakmış. Ben de yıllardır düşünürdüm, dünyanın başına bela olan bu EMPERYALIZM nasıl sona erecek diye. Bu konulardaki dünyanın kavramları: RAKAMLAR, İSTTATİSTİKLER, HEDEFLER, ÖLÇÜMLER, BİLANÇOLAR… Sayın İslamoğlu, kendisinin Karadenizli olduğunu ve bu cennet doğanın her geçen gün mahvedildiğini, o güzelim doğanın yok edildiğini, yaylaların kirletildiğini, betonlaştığını belirtiyor. Rize/KAÇKAR' dan yansıttığı bir fotoğrafla “Bu manzarayı DEDEM GÖRDÜ-BEN GÖRDÜM-ÇOCUKLARIM GÖRSÜN-TORUNUMUN TORUNU DA GÖRSÜN” diyor. Ancak gösterdiği olumsuz örneklerle bunun pek de mümkün olmadığını söylüyor. Bizim de gidip gördüğümüz AYDER YAYLASI-UZUN GÖL-HIDIRNEBİ, vb. yerlerdeki yapılaşmanın önü alınmaz ise bu cennet yurdumuzun sonu gelecek gibi. Hele de Karadeniz' in o tertemiz yaylalarını bir birine bağlamaya başlayan “YEŞİL YOL” projesi tamamen bu cennet yaylaları bitirecek. Yaz aylarında YAYLACILAR' ın sabah gelirken getirdikleri yiyeceklerin çöplerin artıklarını o güzelim doğada bırakarak gittiklerini ve doğayı amansız bir kirlenmeye çevirdiklerini çeşitli fotoğraflarla anlatıyor. “Bunları neden bıraktınız?” şeklindeki sorusuna da “Belediye temizlesin” şeklinde cevap veriyorlarmış. Birçok yerde bu çevrecilikten dolayı başıma olumsuz işler açıldı. Onun için Ben ÇEVRECİ değilim, DOĞASEVERİM diyor. “Biz SALDA GÖLÜ' nü korumak için 30 bin kişilik festivali iptal ettirdik. Araç girişini engellemeye çalışıyoruz. Bunlar araçları doldurmuşlar, en büyük darbeyi bu fenomenlerden yiyoruz” diyor. Bartın GÜZELCEHİSAR' da 80 milyon yıl önce volkanlardan akan lavların soğuyup kristalleşmesiyle kayaya dönüşen bazalt sütunları, 2017 yılında “Türkiye'nin 112. Tabiat Anıtı” olarak ilan edildi.  İnsanoğlu sadece 67 yılda tam 9 milyar ton plastik üretti. Tarih boyunca üretilen plastiğin yarısı geçtiğimiz 13 yıl içerisinde üretildi. 100 bin deniz canlısı denizdeki balık ağlarının kurbanı oluyor. Parmak kadarcık bir Ağaç kurbağası sekiz ay kendisini donduruyor ve yeniden hayata dönebiliyor. İnsanlar da kendisini dondurmuşlar ama ısıtılarak hayata dönebilen henüz yok. BİZ İNSANLAR, MODERN YAŞAMI BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİĞE BORÇLUYUZ” diyerek sözlerine son veriyor. Daha sonra da Ulusal Basında Ödüle layık görülenlere ödülleri verildi: Aykut KÜÇÜKKAYA(Cumhuriyet), Şenol ÇARIK(Oda Tv.), Muzaffer Ayhan KARA(Oda tv.), Rahmi TURAN(SÖZCÜ), Fatih ERTÜRK(Halk TV.), Arslan BULUT(Yeniçağ Gaz.) İsmail KÜÇÜKKAYA-İsmail KARAGÖZ(FOX TV.), Güven İSLAMOĞLU (CNN TÜRK) ve Gazeteci-Yazar Can PULAK. Ödüllerin tevdiinden sonra toplu fotoğraf çekimi ve toplantı sona erdirildi. FOX TV haber sunucusu İsmail KÜÇÜKKAYA' ya da çevre ile ilgili haber ve yorumlarından dolayı ödül verildi. Ancak KÜÇÜKKAYA gelmemişti. İki gün önce Sayın KÜÇÜKKAYA, Muğla' dan gelen ÇEVRE-BASIN ÖDÜLÜ' nü göstererek ödülü verenlere teşekkür etti. BAŞKA GEZİLERDE/YAZILARDA BULUŞMAK UMUDUYLA HOŞÇA KALINIZ.
YAZARIN DİĞER YAZILARI