GÜNAH KEÇİSİ SAYILAN ÖĞRETMENLER

 GÜNAH KEÇİSİ SAYILAN ÖĞRETMENLER

Hayatta hep bir suçlu ararız ya da hep bir günah keçisi.

Bu hep böyle değil midir?

Ben haklıyım derken karşıdakini suçlamak, karşıdaki haklı iken kendini suçlu görmek gibi. Ama düşünmeyiz belki de her iki tarafında düşüncesinin yanlış ya da doğru olduğunu.

Çünkü suçlamak daha kolay gelir bize. Suçlayıp işin içinden çıkmak hep kolay olmuştur da.

Topu başkasına atıp, sorumluluk almamak gibi, en çok ta sorumlu olduğumuz zamanda.

Açıkçası haziran-eylül ayları arasında öğretmenlerin yaşadıklarının üzerinde durmak istiyorum. Çevremde çoğu meslektaşımın yaşadığı, maruz bırakıldığı, söylemeye bile alacakları tepki sebebi ile sessiz kaldıkları sorunlara değinmek istiyorum.

Ben sessiz kalmak istemedim doğrusu. Bizler öğretmenden önce insanız. Elbet bizlerin de hataları olacak, üzüldüklerimiz, sevindiklerimiz, biliyorum deyip ısrar ettiklerimiz. Öğretmenlerin de her şeyden önce insan olduğunu hatırlamamız gerekiyor. Bizler muazzam varlıklar değiliz sadece elimizden geldiğince iyi bireyler yetiştirmeye çalışan insanlarız.

Ama öğretmenlerin yaşadıkları sorunların iş ahlakına, eğitim kurumlarına yakışmayacak şekilde olmasını duymak, birinci ağızdan bunları dinlemek bir eğitimci olarak üzüyor bizleri.

Kurumun karne günü işyerinde onunla devam etmeyeceğini öğretmenine söylemesi, okulun açılmasına iki hafta kala seninle anlaşmıştık ama küçülmeye gidiyoruz deyip sözleşmesini fesih etmesini hiç etik ve doğru bulmuyorum. Bizler yetiştirdiğimiz nesile yanındakini ötekileştirmemesi gerektiğini anlatarak, ahlaklı birer insan olarak doğru ve dürüst davranmasını, yalan söylememesini, yanlı davranmaması gerektiğini öğretmeye çalışan eğitimciler ve eğitim kurumları olarak bu söylediklerimizin dışında davranışta bulunmamız ne kadar doğru oluyor?

Ne kadar dürüst olabiliyoruz dürüst nesil yetiştirin diyen öğretmenlerimize?

Öğretmende aynı zamanda bir evlat, bir anne, bir baba, bir kardeş vs. bunları yaşatırken bir öğretmenin de mesleğinden ekmek yediğini, evine götürdüğü ekmeğini kendi çocukları ile paylaştığını unutmamalıyız. Çalıştığı kuruma paralar kazandırırken okulun son günü ya da açılmasına az bir zaman kala onu evine götüreceği ekmeğinden haksız yere mahrum etmek ne kadar doğru?

Haksızlık ettiğimiz öğretmenlerin yetiştirdiği hangi çocuk haklılığı savunabilir?

Eğitimin pahalı olduğu bir devirde neden düşünmüyoruz? Paranın bir şekilde kazanıldığını ama eğitimsizlikten kaybettiğimiz kaybın bir telafisinin olamayacağını?

Okulun veli ile yaşadığı en ufak sorunda öğretmeni suçlayıp, gözden çıkarması ne kadar yakışır bize? Yönetici, okul sahibi ya da eğitim kurumu olarak ne kadar yakışır?

Eskiden en değerli mesleklerden biri öğretmenlik iken, günümüzde öğretmenin kurum tarafından, velisi tarafından hırpalanmasını ve bu kadar değersizleştirilmesini asla doğru bulmuyorum.

Çocuğa, öğrenciye verilen emeğin ne olursa olsun karşılığı yoktur. Ama en azından bir öğretmene verdiği emeği karşılığında saygı göstermek bence fazla da sayılmamalıdır.

Her meslekte vardır zorluklar buna eminin ama öğretmenlik gerçekten çok emek isteyen bir iş ve zor yanları tabi ki var. Onca zorluğa göğüs geren öğretmenlerin en azından saygı duyulmaya hakkı var diye düşünüyorum.

Ortada bir günah varsa işlenen bu sadece öğretmenin suçu olmamalı hepimiz kurum, veli, öğrenci, yönetici olarak ta kendimizde suç aramalıyız. Suçu sadece öğretmenin üzerine itmek bizim yaptığımız işin hangi ahlaki kısmına uyar?

Öğretmenlere de onların değerini bilen, öğretmen olduğu için kendini değerli hissettiren kurum ve yöneticilerle çalışmasını tavsiye ederim.

Bizim meslek mutlu olmadığın sürece, değer görmediğin sürece yapılacak bir iş değil.

Kim ya da hangi meslek çalışanı başkasının çocuğunun hayatına bu kadar karşılıksız yatırım yapar?

Çocuklarımıza bu kadar büyük yatırımlar yaparken biz öğretmeni ve öğretmenlik mesleğini bu kadar değersizleştiren yönetici ya da kurumlara yatırım yapmamalıyız veliler olarak.

Öğretmen olan, mesleğini hakkı ile yapan öğretmenlerimizin günah keçisi sayılmayacakları ve olmayacakları bir dönem diliyorum.

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI