EĞİTİM SİSTEMİMİZİ TARTIŞABİLECEK CESARETTE MİYİZ?

EĞİTİM SİSTEMİMİZİ TARTIŞABİLECEK CESARETTE MİYİZ?

Türkiye, Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF), “Eğitim Kalitesi 2018” başlığıyla yayımladığı listede 99’uncu sırada yer aldı. Ülkelerin eğitim sistemi kalitesine göre oluşturulan listede Katar, Malezya, Endonezya, İran ve Pakistan gibi ülkeler Türkiye’nin önünde sıralandı. Listenin başında İsviçre gelirken Yemen son sırada yer aldı.

Ülkemizin en önemli konusu ve sorunu olan eğitimde de başarı elde edemediğimiz maalesef apaçık ortada.

Peki, eğitimde neyi yanlış yaptık? Ya da neyi yaptığımızı zannedip aslında yapamadık?

Dönüp kendimize eleştirel gözle bakamaz isek yol alamayız. Eğitim sistemimizdeki kangren olmuş kısmı tespit edemezsek sistemin işlemesi de asla mümkün olmayacaktır.

Teknoloji bu kadar gelişirken, dünya bu kadar ilerlerken biz neden ülke olarak eğitimde bu kadar geride kaldık?

Okullarda temel olarak aldığımız; özgüvene sahip, kendisi ile barışık, ülkesini seven, yaratıcı düşünen, eleştirebilen, iyi bireyler yetiştirmek gibi hedeflerimizi gerçekleştirebiliyor muyuz? Biz daha okumaz ve okuduğunu anlamazken, okuduğunu farklı yorumlayamayan bireylerin neden yadsıyoruz acaba?

Sayı bu kadar artıp, kalite düşerken mi?

Okul sayısı gün geçtikte artıyor ama sayıya oranla kalite maalesef artık aynı oranda artmıyor. Bugün maddi olanaklara sahip olan, eğitim ile ilişkisi olmayan çoğu kişinin eğitim kurumu açması, işletmesi, eğitim kurumların sadece ticarethane ya da işletme mantığına dönüşmesi ne acı.

Derdimiz sadece maddi kazanç sağlamak olmuşken, çocukları ki hayattaki en önemli şeyi, geleceğimiz çocukları ikinci plana atmak, bu ülkenin geleceğine balta vurmaktır. Evet, balta vuruyoruz, vuruyoruz ki eğitim sıralamasında sonlarda yer alıyoruz.

Biz büyükler ve kendini de büyük zannedenler yüzünden, bugün bu ülkenin çocukları daha yarın bile hangi sınava ne şekilde gireceklerini bilmeden aldıkları eğitimle mi bu ülkeyi ileriye taşıyabilecekler?

Eğitim bu kadar pahalı iken mi?

Eğitim parasızdır diye bir madde vardır, hep konuşuruz ve hep te konuşulur. Ama bakın bugün ülkemize, en pahalı şey eğitimdir. Okulların ücretlerine, anne babaların çocukları için yaptıkları giderlerine bakın eğitimin parasız olmasını bırakın çok ta ucuz olmadığını bile görürsünüz.

Parası olanın okuması için imkân verildiği, çevresi olanın burs aldığı bir ülkede başarılı, ailesini seven, vatanını seven, yaratıcı düşünebilen, çalışan, üreten kaç çocuğumuza devletin de verdiği ama yetişemediği yerde büyükler ve kendini büyük zannedeler olarak destek verebiliyor muyuz acaba çocuklarımıza? Verebildik mi?

Ülke olarak sadece matematiğe önem verirken, İngilizceyi öğrenmesi için ciddi paralar harcarken, daha kendi ana dilimizi sevdiremez, okuduğunu anlamasını sağlayamaz, yorumlamasına izin vermez, kitabı ve bilimi sevmesine olanak veremezken nasıl başarılı bir ülke olmayı düşünebiliriz ki?

Tabletteki oyunda çocuğumuzun çok iyi olmasını, aslında teknolojiyi de en kötü tarafından almasını, iyi bir zekâya sahip olduğuna yorarken,  okumayan, araştırmayan, tabletten elini çekip, elini kitaba sürmeyen bir neslin yetişmesine biz büyükler sebep oluyoruz. Olmuyor muyuz?

Biz büyükler onca meşgalenin içinde sesinin çıkmasını istemediğimiz çocuğumuzun oynadığı, başında saatler geçirdiği oyunlardan onları koparmıyoruz ama sınav notu düşük olduğunda kıyameti koparıyoruz.

Eğitim bu kadar pahalı iken parası olmayanın imkân bulamadığı, parası olanın da imkânını yanlış tercihlerde kullandığı yerde hangi başarıyı bulmayı bekliyoruz acaba?

Toplum olarak okumayan, araştırmayan ama sürekli bildiğimizi söyleyen, sürekli eleştiren, bizden olmayanı ötekileştirip, kin büyüttüğümüz bir hale gelmedik mi?

Bu topluma bugün ne oluyor sorusunun cevabı işte şu eğitimdeki sıralamamamızdaki durumdur.

Cehaletin olduğu yerde kin olur, ötekileştirme olur. Toplumdaki bu kadar bozulma eğitimsizlikten kaynaklanmaktadır. Biz ekonomi kadar eğitime de aynı önemi verseydik bugün bu halde olmazdık.

Doların artışının bugün bu kadar konuşulduğu gibi eğitimin de ne kadar pahalı olduğunu konuşuyor olabilseydik keşke şuan.

Eğitimin en zor kısmı verirsiniz, verirsiniz verdiğinizin olmadığını çok sonra görürsünüz.

Oysa biz insanoğlu verdiklerimizi hemen isteriz. Sabrımız yoktur beklemeye. Ama eğitimde alamadıklarımız için de neden acaba demiyoruz?

Bugün eğitim sistemimiz bu kadar sık değişmekte iken,  bilime dayanmayan, not sistemine dayalı, yüksek not almaya odaklı ama içerik olarak nitelikli insan yetiştirmeye odaklı olamadığı sürece daha çok sıralamalarda sonlarda oluruz biz.

Eğitim konusunda anne, baba, yetişkin, eğitimci sıfatımız ve konumumuz ne olursa olsun üzerimize düşen şeyleri yapmalıyız. Çünkü verdiğimiz eğitim ile sadece çocuklarımıza değil geleceğimize yatırım yaptığımızı unutmamalıyız.

Açıklama: https://ci3.googleusercontent.com/proxy/brwtshoO8pFoWzivuTYTqzcgbWbRGn8NoU8wERg_KJm3_dQfWsYZcw5SQWdMXaW39zaYym3eYNHeLECuyKxBYYGgtAEK-2_yIIyzW_3fVstyQg=s0-d-e1-ft#https://ssl.gstatic.com/ui/v1/icons/mail/images/cleardot.gif

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI